The Others Ölüm makinesinin cezası onandı

Ölüm makinesinin cezası onandı

04.04.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ölüm makinesinin cezası onandı

Ölüm makinesinin cezası onandı


Cennet Nar - İstanbul


Kamuoyunda "ölüm makinesi" olarak bilinen ve 14 cinayetle çok sayıda yaralamadan sorumlu tutulan Abdullah Sülük'ün, Ramazan Ateş'in öldürülmesi eyleminde azmettirici olduğu gerekçesiyle çarptırıldığı müebbet hapis cezası, Yargıtay'ca onandı. Davada yargılanan Ersin Özlem Işık'ın da cezası onanırken, Gülbahar Ateş ve Murat Yıldırım'ın cezaları esastan bozuldu.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Haziran 1998'de verdiği kararında, Sülük'ün, Ateş'in öldürülmesi olayında azmettirici olduğunu, Yıldırım'ın da Ateş'i öldürdüğünün anlaşıldığını belirterek, iki sanığı da önce idam cezasına çarptırmış, daha sonra bu cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevirmişti. Yıldırım'ı "silahlı tehdit", "6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" ve "iki kişiyi yaralamak" suçlarından bir yıl 11 ay ağır hapis cezasına çarptırılmış olduğunu göz önüne alarak, bu cezayı üç ay hücre hapsine dönüştürmüştü.
Sanıklardan Işık'ı da "Taammüden adam öldürmeye iştirak" suçundan 16 yıl sekiz ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Ateş'i de "Taammüden adam öldürmeye fer'i iştirak" suçundan 25 yıl hapis cezasına mahkum etmişti.
Bu kararı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Sülük ve Işık hakkında verilen kararı onadı. Yargıtay 1. Dairesi kararında, Ateş hakkında "tahrik" hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca, 24 yıldan fazla ağır hapis cezası verilemeyeceğini belirterek, kararın bu yönde bozulduğu ifade edildi.
Gülbahar Ateş yönünden verilen bozma kararına muhalif kalan Yargıtay 1. Ceza Dairesi hakimlerinden Osman Şirin, muhalefet gerekçesinde, Gülbahar Ateş hakkında tahrik nedeni olarak gösterilen olaya ilişkin yargılanan Ramazan Ateş'in beraat ettiğini belirterek, bunun tahrik olarak kabul edilmesinin, beraat kararını reddederek, fikri sabite huhukilik kazandırmak olduğunu kaydetti.
Dosya, bozma kararının yeniden görüşülmesi için yerel mahkemesine gönderildi.

Hakim çektiren dava

Yargılama aşamasında gerek Abdullah Sülük'ün yazdığı tehdit mektupları, gerekse dışarıdan gelen baskılar nedeniyle İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Azmi Ulu davadan çekilmişti. Ulu'nun çekilmesi üzerine, dava dosyası İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Sunisi Özdemir'e verilmek istenmişti. Özdemir'in de kabul etmemesi üzerine, uyuşmazlık Yargıtay'ca çözümlenmiş ve dava dosyasına Osman Sunisi Özdemir'in bakması kararlaştırılmıştı. Özdemir'in emekli olması üzerine, dosyayı Ahmet Münir Bilgen karara bağlamıştı.