Onları işsiz bırakan sektöre 270 milyon $ kazandıracaklar

Bankalarından koparak, danışmanlık şirketi kuran üç deneyimli bankacı, ilk işlerinde bankacılık sektörüne 270 milyon dolar kazandıran bir proje geliştirdiler. 20 - 25 yıllık bankacılar İsmail Yalçınkaya, Cem Erten ve Metin Ünal, İktisat Bankası, İnterbank, Demirbank ve Yapı Kredi Bankası’nda değişik dönemlerde üst düzey yönetici olarak çalıştı. Bankacılık sektöründe yaşanan krizden sonra biraraya gelerek 2001’de finans sektörüne danışmanlık vermek üzere Artı Stratejik Yönetim Danışmanlık’ı kurdular.

TEKPOS Projesi
20’ye yakın bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na alındığı, satıldığı, kapandığı büyük finansal kriz döneminde, tasarrufun sektör için öneminin arttığını düşünerek, ‘TEKPOS’ projesini geliştirdiler. Projeye göre, her bankanın işyerlerinde ayrı ayrı bulundurduğu POS cihazları yerine, tek bir POS cihazı konulacak. Böylece bir işyerinde birçok POS cihazı yerine tek bir POS cihazı olacak. Bankalar her işyerine bir POS cihazı maliyetinden kurtulacaklar. Bu nedenle de projeye ‘TEKPOS’ adı verildi.
Ortaklar, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) le görüşmeler yaptılar. Hemen hemen bütün bankaların ortağı olduğu BKM projeyi benimsedi.

Denemeler başladı
Şirket ortaklarından Metin Ünal, "Bankalarda verimlilik ön plana çıktığı için POS makinelerinin sayısının bire indirilmesi çalışması yaptık. TEKPOS sektöre 270 milyon dolar tasarruf sağlayacak. Denemleri başladı. 2005’te bitmiş olacak. Ayrıca outsourcing projeleri üzerinde çalışıyoruz" dedi.

Ortaklardan İsmail Yalçınkaya, "Bankacılıktaki deneyimlerimizden yararlanarak müşterilere uygulanabilir çözümler getirebileceğimizi düşündük ve oldu" derken, Cem Ertem de Şekerbank’ın piyasaya sunduğu konut destek kredisi ürününde altyapı, tasarım ve geliştirme çalışması gibi özel ürünlerin yanı sıra, şube dizaynı, operasyondan iş akışına kadar verimlilik analizleri yaptıklarını anlattı.

Deneyim satacaklar
Bu yıl ayrıca, yurtdışı piyasalarda da faaliyet göstermeyi istediklerini dile getiren İsmail Yalçınkaya, "Uluslararası ilişkilerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Yakın coğrafyada Türkiye’ye benzer gelişmeler Türkiye’den sonra oluyor. Romanya gibi Doğu Avrupa ülkeleri, Türki Cumhuriyetler’deki finans sektörü Türkiye’nin 30 - 40 yıl öncesinde. Gelişme potansiyeli var. Deneyimlerimizi orada da sunmayı istiyoruz" diyor.