PKK'ya siyasi kıskaç

Ankara DGM Başsavcılığı, sözde Sürgündeki Kürt Parlementosu'nun 14 üyesi hakkındaki bilgi ve belgeleri iade dosyalarına konulması amacıyla Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Sözde parlementonun diğer 19 üyesi için de belge ve bilgi toplama işlemi sürüyor.
Terör örgütü PKK, 1 Eylül'den itibaren militanlarını sınır dışına çekerek siyasallaşma sürecine ağırlık verirken, devletin ilgili birimleri, terör örgütünün bu amacının boşa çıkarılması çerçevesinde, sözde Sürgündeki Kürt Parlemantosu üyelerinin iadesini sağlamak amacıyla girişimlere başladı.
Kürt Parlamentosu üyeleri hakkında soruşturma başlatan Ankara DGM Başsavcılığı'nın, parlamentonun 14 üyesi hakkında yeterli bilgi ve belgeye ulaştığı, bunları da, iade dosyalarına konulması amacıyla Adalet Bakanlığı'na gönderdiği öğrenildi.
Aralarında Yaşar Kaya, Zübeyir Aydar ve Sıraç Bilgin gibi isimlerin bulunduğu 33 kişiden birçoğu için yapılan daha önceki iade taleplerinin "siyasi suçlu" sayılmaları nedeniyle bulundukları ülkelerce geri çevrilmesini gözönünde bulunduran Adalet Bakanlığı, başvurulardan etkili sonuç alınabilmesi için çeşitli girişimlerde bulundu. Bakanlık bu doğrultuda ilgili savcılıklara yazı yazarak sözkonusu isimler hakkında iadelerini mümkün kılacak suçlardan soruşturma yürütüldüğü veya açılmış dava bulunduğu tespit edilenlerin iade işlemlerinin hemen başlayacağını bildirdi.
Bunun üzerine harekete geçen Ankara DGM Başsavcılığı, parlamentonun 33 üyesi hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartırken, Başsavcı Nuh Mete Yüksel de sözde parlamento üyeleri hakkında soruşturma başlatarak, faaliyetlerini araştırmaya başladı. Yüksel, eylem ve suçlarını tesbit edebildiği 14 üye hakkındaki bilgi ve belgeleri iade dosyalarına konulması amacıyla geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanlığı'na gönderdi.
Faaliyetleri tesbit edilebilen 14 kişinin, sürekli yer değiştirmeleri nedeniyle Avrupa'daki adreslerinin henüz tesbit edilemediği, sürekli adreslerinin tesbitinden sonra, iade için girişimlerde bulunulacağı bildirildi.

Kuzey Irak'a yerleşiyorlar

       Abdullah ve Osman Öcalan aracılığıyla 15 yıllık silahlı mücadeleyi bıraktığını açıklayan PKK'nın, Kuzey Irak'ta iki büyük kamp kurduğu ortaya çıktı. Kampların Türkiye dışına çıkan örgüt mensuplarının eğitim ve barınmaları için oluşturulduğu öğrenildi.
       Örgütün, Irak - İran sınırındaki Kandil Dağı bölgesinde gerçekleştirdiği sözde 6. kongre çalışmaları sonrasında yapılandırılan iki kampın, Abdullah Öcalan'ın Suriye'yi terketmesi ve yakalanması sürecinde etkisiz hale gelen Şam'daki eğitim akademisinin yerini doldurmak amacıyla kurulduğu bildirildi.
       Örgüt yetkililerince "ideolojik karargah" olarak tanımlanan Kandil Dağı'ndaki kampta örgütün sözde başkanlık konseyi üyelerinden Cemil Bayık, Osman Öcalan ve Duran Kalkan'ın eğitim vereceği belirlendi.
       Kuzey Irak'taki ikinci kampın Hakurk bölgesinde oluşturuldu. Örgüt içinde, askeri karargah olarak nitelendirilen ve "Savaş karargahı" olarak adlandırılan kampta ise, yine sözde başkanlık konseyi üyelerinden Cemal kod adlı Murat Karayılan ile Botan kod adlı Nizamettin Taş'ın eğitim vermesinin planlandığı saptandı. Ayrıca, Şırnak - Hakkari bölgesini kapsayan sözde Botan ile Tunceli bölgesindeki sözde Dersim eyaletinin, karargah faaliyetleri için "pilot bölge" olarak seçildiği saptandı.

Motivasyon, eylem taktikleri

       PKK'nın son durumuyla ilgili Emniyet'te hazırlanan bir değerlendirme raporunda, Abdullah Öcalan'ın yakalanıp yargılanmasıyla birlikte, PKK'nın bütünlük göstermeyen hareket içinde olduğu savunuldu. Raporda, Öcalan tarafından avukatları aracılığıyla örgüte ve kamuoyuna duyurduğu sözde barış girişimlerine bütün örgütün tam destek verdiği görüşü yansıtılmasına karşın, kırsal kadrolarının fırsat bulduğu her ortamda eylem gerçekleştirmeye çalıştığına dikkat çekilerek şöyle denildi:
       "Örgüt, sözde 6.kongresinin ardından başlayan dönem içinde kadrolarını motive etmek, kitlelere gücünü koruduğunu göstermek amacıyla yeni eylem taktikleri, ve hareket tarzı geliştirme çabalarını aralıksız sürdürmektedir."