17.09.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Taylan Kümeli
Ramazan boyunca kişilerin beslenme tarzı değişir, fiziksel aktiviteleri azalır ve su tüketimi de kısıtlı bir süreye yayılır. Dolayısıyla bu dönemi sağlıklı biçimde geçirmek için bazı noktalara dikkat etmek gerekir.
İradenizi gösterin
Asıl irade savaşı iftarla birlikte başlar. Bütün gün aç kalan vücut acil enerji sinyalleri verir ve bir anda kontrolsüzce yemeklere saldırabiliriz.
Bir anda fazla miktarda yemek yemenin vücuda yükleyeceği yükü azaltmak için iftar iki öğüne bölünmeli. İftarda hızlı ve fazla yemek tüketilmemeli, yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yemek yenmeli. Ayrıca iftar ile sahur arasına küçük ara öğünler eklenmeli, böylece hem bir defada fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzluklar engellenmeli hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunmalı.
Porsiyon kontrolü yapın
Porsiyon miktarlarını fazla artırmadan ve yenilenlerin içeriğinde bulunan maddelere (yağ, karbonhidrat, protein, vitamin, mineral) dikkat ederek ve en önemlisi de pişirme yöntemlerinden sağlıklı olanları seçerek ramazanı daha dinç ve daha sağlıklı bir şekilde geçirmek mümkün.
Pideyi az yiyin
Mis gibi kokusu ve cezbedici tadıyla aç karına fazla tüketilip fazla kilo alınmasına ve hazımsızlığa neden olabilecek pideleri her akşam tüketmek yerine özel davetler için kendinize bir ödül verme alışkanlığı olarak yemelisiniz.
Posa alımını artırın
Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa miktarı fazla olan besinler (kepekli ekmek, çok tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç gibi), sebze, meyve, kuru baklagiller, ceviz, fındık ve badem tercih edilmeli.
Hafif tatlıları seçin
Kan şekerindeki ani düşüş ve yükselişler, uzun süreli açlığa bağlı kişilerin tatlı ihtiyaçlarının artması fazla miktarlarda ve yanlış cinste tatlı tüketimiyle sonlanabilir. Bunun için sütlü, meyveli, hafif tatlılar tercih edilmeli; komposto veya kuru meyve alternatifleri tatlı ihtiyacını baskılamak üzere mönülerde yer almalı. n
Mutlaka sahura kalkın
Oruç tutmak, uzun süre aç kalındıktan sonra yüklü öğünler halinde beslenilmesi sindirim ve başka sağlık sorunları yaratabileceği gibi, metabolizmayı da yavaşlatıp besinlerin yağ olarak depolanmasına neden olabilir. Oruç tutarken doğal olarak vücut hareketlerimiz yavaşlar ve metabolizma hızımız düşer. Ancak iftar saati ile birlikte, ani ve fazla miktarda yemek yediğimiz için yemek sonrasında kan şekerimiz hızla artar, ardından yine hızla düşer.
Şeker konusunda yaşanan bu dengesizlikler kendimizi yorgun, bitkin hissetmemize neden olur, üşümeler başlar. Öte yandan açlık durumunun uzun süre devam etmesi başağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, dalgınlık, dikkatsizlik, uykuya eğilim, sinirlilik, hazımsızlık, şişlik, ekşime gibi sorunlara da neden olur ve iş verimi düşebilir. Tüm bu olumsuz durumları bertaraf etmek için mutlaka sahura kalkılmalı.