Reklamlar

Reklamlar
Büyük derbi biter bitmez haber kanalları CNN Türk ve NTV geniş röportajlara geçtiler. Maç boyunca da stadı yakından takip ettiler. Futbol tarihinin kitabına geçecek bu maça tanıklık etmek, bana göre televizyoncuyum diyen herkesin boynunun borcu olmalıydı. Bir tek (haber kanalları dışında) atv maça geniş yer ayırdı.

Ahmet Çakar "Bizim futbol dünyasının neresi düzgün" diye sorduktan sonra hakemin "ne şiş yansın ne kebap" şeklinde maçı yönettiğini söyledi. Demek ki siz de böyle maçlar yönettiniz?

Galatasaray - Fenerbahçe maçlarında on yıl önce sinirlerin bu kadar gergin olmadığının altı çizildi. On yıl önce bu kadar televizyon kanalı var mıydı?

Şu maç yayınlarındaki reklam boyutlarını bir elden geçirseniz. Alt tarafı kaplayan reklamlara bu hafta bir de dörtte bir kaplayanları eklendi. İnsaf yani. Yine ayrıntılar ve tekrarlarda maçın gidişatı takip edilmedi. Duyuyoruz top oyunda, görüntü geçmişte.

Pazar ana haber bültenleri daha kısaltılsın. Çünkü uzatacağız diye ne kadar magazin varsa dolduruyorlar.

Ben de hatun olsam vallahi bir yolunu bulup Mehmet Ali Erbil’i tavlamaya çalışırdım... Şöhretin yedi sülalene yetebilir. "Eski sevgilisi" kartvizitini aldın mı sırtın yere gelmiyor... Koca salonda kameralar ve Mehmet Ali’nin orada bir eski sevgilisi... Bir araya gelmemek için çaba sarfetmişler, şarkılar birbirleri için söylenmiş filan. Yani görüntüyü çektikten sonra istediğin yorumu yap. Dedim ya, bu kartvizit hayat boyu yeter...

Kemal Derviş Türk entelijansiyasının (Banu Alkan ve arkadaşları) onayını aldı. Yakışıklı adam... Hanımlar daha çok bakışlarına bitiyorlarmış...

Televizyonlarda gerçek anlamda şov programı kalmadı. "Şovmen" olarak Erkan Yolaç vardı, o da ara vermek zorunda kaldı. Şimdi sadece Uygur kardeşler var. "Şahane Pazar" formatı da çok doğru. Ve de izleniyor... Doğru yapılınca şov tutuyormuş...