The Others Savaşı kazanmalıyız

Savaşı kazanmalıyız

15.04.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Savaşı kazanmalıyız

Savaşı kazanmalıyız


NATO müttefikleri, Kosovalı Müslümanlara karşı soykırım uygulayan etnik Sırp milliyetçisi faşist Slobodan Miloşeviç rejimine karşı başlattığı savaşı, zaferle sona erdirmeye kararlı. Bu konuda Amerikan Newsweek dergisinin son sayısında yayımlanan Almanya dışişleri bakanı Joschka Fischer'le yapılan görüşme ile İngiltere İşçi Partisi lideri ve başbakanı Tony Blair'in kaleme aldığı yazıdan bazı bölümleri dikkatinize getiriyoruz.


* Savaş nasıl gidiyor?
NATO başarılı. Miloşeviç Kosova halkına karşı etnik savaş yürütüyor.
* Tehdit altında olan ne?
Bu bir ahlak ya da insan hakları konusu değil. 21. yüzyılda nasıl bir Avrupa olacağıyla ilgili bir konu. Avrupa güvenliğine karşı doğrudan bir saldırı.
* NATO'da görüş birliği korunuyor mu?
Hepimizin üzerinde siyasi baskılar var. Ben Yeşiller Partisi'nin bir üyesiyim ve burada NATO karargahında sizinle mülakat yapıyorum. Böyle bir şey aklımın ucundan geçmezdi. Ama Miloşeviç'in etnik temizliğine göz yumamayız. Gençliğimde radikal solcu bir öğrenciydim. Ama hiç bir zaman pasifist, savaş aleyhtarı olmadım, çünkü devrim için çalışıyordum. Vietnam savaşına, sömürgeci bir savaş olduğu için karşıydım. Ama benim kuşağım anne ve babalarımıza şunu soruyordu: "Yahudi soykırımı neden Almanya'da oldu ve neden karşı çıkmadınız?" Şimdi de sormamız gereken soru bu.
* Nazi dönemiyle doğrudan benzerlik mi görüyorsunuz?
Evet o ilkel faşizmle benzerlik görüyorum. 1930'lar geri geldi. Bunu kabul edemeyiz.
* Birkaç hafta önce Miloşeviç ile görüştünüz.
Ona aşırı Alman milliyetçiliği tecrübesini yaşadığımızı, o tecrübenin 1945'te tam bir felaketle sonuçlandığını hatırlattım. "Büyük Sırbistan" fikrinin kan ve ateş içinde son bulacağını söyledim.
* Ne cevap verdi?
Cevap vermedi. Ne yaptığını çok iyi biliyor. Kumar oynuyor, ama söz konusu olan para değil insanlar. Tam bir etnik savaşı göze alacağını tahmin edemedik. Şimdi Batı demokrasileri bu savaşa girip kazanmak zorunda olduğumuzu anlıyor.
* Miloşeviç, NATO ve ABD'nin kara savaşını göze alamadıklarını biliyor.
Demokrasilerin harekete geçmesi daima zaman alır, çünkü halklarımızı ikna etmeliyiz. Çoğunluk savaşı göze almalı ve niçin savaştığımızı bilmeli. Miloşeviç'e ABD ile savaşa gireceğini söyledim. Almanya'nın bu yüzyılda bunu iki kez denediğini ve neticenin felaket olduğunu anlattım. Ama ikna edemedim. Bu savaşın Vietnam'dan beter olacağını söyledi. Ben burasının Vietnam, kendisinin de Ho Şi Minh olmadığını söyledim.
* Partinizde bazı kimseler Kosova politikanıza itiraz etmiyor mu?
Elbette! Bunu kabul edemeyen pekçok pasifist var. Ama benim kuşağım iki tecrübeyle büyüdü: "Bir daha asla savaş olmasın" ve "Auschwitz asla bir dahna yaşanmasın". İkisi arasında çelişki var, ama buna katlanmalıyız. Çünkü bu savaş, soykırıma karşı veriliyor. Miloşeviç'e teslim olursak bu, inandığım Avrupa'nın sonu olur.
* Bu savaştan çıkma stratejisi var mı?
Evet var: Etnik savaşa son. Kosova'ya uluslararası birliklerinin yerleştirilmesi. Barış ve demokrasi ilkelerinin kabul edilmesi.

Tony Blair: Diktatörlere taviz verilemez

Bosna'da harekete geçmek için 4 yıl bekledik. 200 bin kişi hayatını kaybetti, 2 milyon kişi evsiz kaldı. NATO aynı hatayı Kosova'da yapmadı.

Diktatörlere taviz verilemeyeceğini çok acı tecrübelerle öğrendik. 60 yıl önce bunu (Hitler'le) denedik. O zaman da fayda etmedi, bugün de etmez. Miloşeviç'in kosova'da yaptıkları, Avrupa'da ebediyen bittiğine inandığımız hunharlık ve acıları geri getirdi. Avrupa ve ABD, kararlılıklarını korumalı. Miloşeviç'in etnik temizlik politikası yenilmeli ve geri çevrilmeli.
Bazılarına göre harekete geçmekte çok geciktik. Oysa, görüşmeler yoluyla sonuç almak için her fırsatı değerlendirmeliydik. Bazılarına göre hiç harekete geçmemeliydik. Onlara sormak istediğim şu: seçeneğimiz neydi? Harekete geçmemek Miloşeviç'in hunharlığına boyun eğmek olurdu.
Deliller ortada. Sırpların geçen yıl düzenledikleri saldırılar 300 bin insanı yurtlarından sürdü. Köyler yakıldı, insanlar katledildi. Miloşeviç NATO'nun bombaları düşmeden çok önce etnik temizliğe hazırlanmıştı.
Bosna'da kararlı bir şekilde harekete geçmek için 4 yıl bekledik. Bu çatışmanın sonucunda 200 bin kişi hayatını kaybetti, 2 milyon kişi evsiz kaldı. NATO aynı hatayı Kosova'da yapmadı.
Harekete geçmekten başka bir seçeneğimiz olmadığı gibi, zafere kadar savaşmaktan başka bir seçeneğimiz olmadığına inanıyorum. 50. kuruluş yıldönümünde NATO galip gelmeli. Diktatörlerin iktidarda kalmak için halklarına zulüm edemedikleri bir dünya için savaşıyoruz. Sırbistan halkının, savaşımızın onlarla olmadığını bilmesi önemli. Savaşımız Kosova'daki etnik temizliğin mimarlarıyla.
Karadan müdahale konusunda dikkatli olmakta da haklıyız. Mültecilerin evlerine güven içinde dönebilmeleri için askeri birlikler gönderilmesi elbette ki gerekecek. Ama bu, Kosova'ya savaşarak girmekten farklı bir şey. Bütün seçenekleri her an hesaba katmakla birlikte, planımız bu değil. Karadan işgal çok büyük bir harekatı gerektirir ve hazırlanması zaman alır. Kayıpların yüksek olması olasıdır. Sivil halk büyük zarar görür. Bunun için hava bombardımanının yoğunlaştırılması izlenecek en makul yol.
Miloşeviç şartlarımızı kabul etmeden, savaşa son vermeyeceğiz... Çektikleri bütün acılardan sonra Kosovalıların Miloşeviç'in tekrar Kosova'yı yönetmesini kabul etmeyecekleri açıktır. Siyasi çözüm bu gerçeği hesaba katmalıdır. Bu çabalarda Rusya'nın oynayacağı öncü bir rol var.
Girdiğimiz yeni binyılda diktatörler etnik temizlik uygulayamayacaklarını, halklarına zulmedemeyeceklerini bilmeli. Bu savaşta toprak için değil değerler uğruna, etnik gruplara zulüm yapılmasına izin vermeyen yeni bir enternasyonalizm için, suçluların barımanayacağı bir dünya için savaşıyoruz.