Şimdi tarz bu!

Bİr deneme... "Neredesin Firuze"nin galasından izlenimler... Aşağıda yazılanlar son zamanlarda pek tutan bir üsluptan etkilenmiştir! Ciddiye almayın

HİÇ yakışmadı "Neredesin Firuze"ye... "Gala nerede" diye sorduğumda "Cevahir Otel" dediler. Gala dediğin "Vizontele" gibi olur... Valla özenti mözenti diyorlar ama bakmayın siz onlara. Mekânın ismi, cismi önemli. Karizma işi bu ayol.

KIYAFETLER bir felaket. Ulus pazarı gibiydi. Frapan olmak başka, sıradan olmak başka. Saçı sakalı birbirine karışmış sol entelijansiyanın hakimiyetindeydi gece.

ÖZCAN Deniz filmdeki haliyle gelmiş galaya. Kim akıl etmiş, şaştım doğrusu. Ne alâka? Hiç siz ABD'de filminin galasına oynadığı rolün kıyafeti ile gelen oyuncu gördünüz mü?

ŞÖHRET olmak başka bir şey. Nasıl mı anlaşılıyor? Ayakta durduğunuz süre zarfında en fazla dört kişi yanınıza geliyor. Uzaktan selamlaştığınızın sayısı ise olsa olsa onu geçmez. Metin Uca yeni yeni şöhretin basamaklarını tırmanıyor. Tırmandığı da belli oluyordu. Eskiden aramıza kimse girmez, rahat rahat konuşurduk. Galada daha cümlemi tamamlayamadım baktım Metin uçup gitmiş bile. Janset ile de aynı, karşılaştığımızda ne yapıp ne ettiğimizin özetini yaparken rahatsız eden olmazdı. Şimdi öyle mi? Benimle konuşurken arkadan göz kırpana karşılık veriyor, yandan geçenin elini sıkıyor soldan seslenene cevap veriyor. Ve sonunda gidiyor. Şöhret böyle bir şey işte...

NURGÜL Yeşilçay kısa saçları ile dizilerde filmlerde oynuyor. Eh bu da para demektir. Uzun bir süre saçlarını uzatmaz. Yani gala ve davetlerde böyle göreceğiz kendisini.

KORUMALARLA gelen üç isim vardı galaya. Malûm Özcan Deniz, Nurgül Yeşilçay ve Demet Akbağ. Fransızlar'ın dediği gibi "modeste" bir kadın olarak hayalimde yer etmişti. Bir geldi ki sanki mafya anası kardeşim. Önde Demet Hanım, arkada birtakım siyah giysili adamlar. Ne oluyoruz Demet Hanım?

GECENİN bana göre "primadonna"sı Zuhal Olcay'dı. Yıllar onu daha da güzelleştiriyor. Haluk Bilginer ise giderek şişmanlıyor ve yanlara doğru genişliyor. Rejim şart Haluk Bey.