Şin Bet’e girdi

İsmail Cem’in gezisini izleyen üç Türk gazeteci, boş mermi kovanı ve kullanılmış bombalarla Barak’ın konutuna girmeye kalkınca gözaltına alınıp, gizli serviste sorgulandı


       Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in İsrail gezisini izleyen üç Türk muhabirin üzerinden kullanılmış göz yaşartıcı bomba ve mermi kovanı çıktı. Patlayıcıları “anı olsun" diye aldıklarını söyleyen muhabirler bir saatlik gözaltından sonra serbest bırakılırken, Cem’in İsrail Başbakanı Ehud Barak ile görüşmesi akşama ertelendi.
       Cem’in Ortadoğu barış sürecindeki son gelişmeler hakkında bilgi alışverişinde bulunmak üzere gerçekleştirdiği bir günlük İsrail gezisi olaylı başladı.
       Barak ile Cem arasında dün sabah yapılması planlanan görüşmeyi takip eden TRT muhabirleri Devrim Gürkan ve Salih Yazıcı ile Hürriyet gazetesi muhabiri Hakan Denker, Başbakanlık’ta X - ray cihazından geçerken kadın görevli çantadaki patlayıcı maddeleri fark etti. Görevlinin panik içersinde bağırması üzerine Barak’ın özel koruma görevlileriyle bomba imha ekipleri olay yerine geldi. Soru bile sorulmadan gözaltına alınan gazetecilere kelepçe takıldı. İsrail gizli servisi Şin Bet’in talebiyle Cem’in Barak ile yapacağı görüşme akşama ertelendi.

       Özür dilediler
       Soruşturma sonunda olayın yanlış anlamadan kaynaklandığını açıklayan yetkililer, özür dileyerek üç gazeteciyi serbest bıraktı. Başbakanlık yetkilileri, gazetecilerin gaz bombaları ve kovanları Cem’e “İsrail Filistinlilere karşı bunları kullanıyor" diye göstermek amacıyla aldıklarının anlaşıldığını öne sürdü.

Kovanlar hatıra içindi

       Üç gazeteci, İsrailli yetkililerin açıkladığı “Kovanları Cem’e göstermek için aldılar" ifadesini kabul etmedi
       Gürkan, Yazıcı ve Denker ise İsrail Başbakanlığı’nın yaptığı açıklamada yer alan “Bunları Cem’e İsrail’in Filistinlilere karşı neler kullandığını göstermek için yanımıza aldık" şeklindeki ifadelerin kendilerine ait olmadığını söyledi. Türk gazeteciler, mermi kovanlarını ve kullanılmış gaz bombalarını “anı" olarak yanlarına aldıklarını, Başbakanlığa girerken bu konuda güvenlik yetkililerine bilgi vermelerine karşın panik yaşandığını belirtti.
       Gürkan, olayı TRT’ye anlatırken, kullanılmış patlayıcı parçacıklarını haberi izleyen gazeteciler aracılığıyla Ankara’ya göndermek için yanlarında taşıdıklarını bildirdi. Başbakanlık binasına girmeden önce durumu yetkililere de haber verdiklerini anlatan Gürkan, gözaltına alındıkları x - ray cihazından önce bir başka cihazdan daha olaysız bir biçimde geçtiklerini kaydetti.

       Yılların fotoğraf ustası Yalçın Çınar anlattı

‘Şin-Bet’e ilk giren benim’

       Ben Gurion Havaalanı ayağa kalktı. Tam 6 saat sorgulandım
       Türk gazetecilerin Şin - Bet tarafından gözaltına alındığını duyduğumda dört yıl önceye gittim.
       Filistin’deki ilk seçimleri izliyordum. Tüm dünya basınının peşinde olduğu ilk kadın hava korsanı Leyla Halid’le Ürdün’de röportaj yaptım. Bu müthiş haberin fotoğraflarını hemen gazeteye geçmeliydim. Ben Gurion Havaalanı’na hareket ettim. Ama THY yetkilisi kargo alamayacağını söyledi. Bir Türk yolcuyu gözüme kestirdim. Adının Ali olduğunu öğrendiğim yolcuya fotoğrafları teslim ettim.

       Dehşet anları
       Ali uçağa bindiğinde mutluydum. Bir banka çöktüm. Birden etrafım dört Şin - Bet ajanıyla sarıldı. Beni yere yatırdılar, üstümü ve çantamı aradılar. Çevredekiler dehşetle beni izliyordu. Beni derdest edip, bir odaya soktular. Altı kişilik bir sorgu grubu içeri girdi. Bir genç kız Türkçe beni sıkıştırmaya başladı. Filistin’de kimle görüştüğümü, çektiğim fotoğrafları soruyorlardı.
       Şin - Bet’in ününü biliyordum. Leyla Halit’le ilgili ağzımdan bir kelime kaçırırsam hayatım tehlikeye girerdi. Onlara sürekli Ürdün’e atanan Türk kadın elçiyle görüşmeye geldiğimi söyledim. 6 saat sonra inandılar ve serbest kaldım.

       Şin Bet nedir?
       İsrail gizli servisi, bizim MİT’ten farklı. MİT hem iç hem dış istihbarata bakıyor. İsrail’de ise dış istihbarat MOSSAD’a, iç istihbarat da Şin Bet’e ait. Ama Şin Bet’çiler de en az MOSSAD ajanları kadar iyi eğitimli. Rejim muhaliflerine ve suikastçılara karşı uyguladıkları sorgu teknikleri de romanlara konu olacak kadar zalim...