The Others Sinema Günleri Başlıyor

Sinema Günleri Başlıyor

21.03.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

İşte festivalin en iyileri

Sinema Günleri Başlıyor


Burak GÖRAL
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın bu sene 18'incisini düzenlediği İstanbul Film Festivali birbirinden ilginç ve önemli filmlerle dolu. Bazılarını kesinlikle kaçırmamalısınız. İşte önerilerimiz... Tam 18 bölüm başlığı ve 145 film... Seyret seyret bitmez. 18. İstanbul Film Festivali sayesinde 17 nisan - 2 mayıs tarihleri arasında İstanbul sinemaya doyacak. Bu senenin programında eski ve artık klasikleşmiş filmlerin yanısıra yeni Avrupa filmleri de var. Festival biletlerinin fiyatları tam 1.750.000, öğrenci ise 1.250.000 lira olarak belirlenmiş. Rezervasyon yaptıranlar ise biletlerini indirimli (tam 1.500.000, öğrenci 1.000.000 lira) alacak. Festivalin rezervasyon formları ve broşürleri 20 marttan itibaren AKM ön fuayesinden temin edilebiliyor. 3 - 6 nisan tarihlerine kadar ön ödemeyle rezervasyon formları teslim edilebilecek. Uluslararası yarışma bölümde 12 film yarışacak. Bu dalda Türkiye'yi Kutluğ Ataman'ın son filmi "Lola ve Bilidikid" temsil edecek. Amerikalı Marc Levin'in yönettiği "Slam" bir sokak mafyası öyküsü. Filmin orijinal ve hareketli bir anlatımı var. "Slam" aynı zamanda Cannes Film Festivali'nde "Altın Kamera" ödülünü ve Sundance Film Festivali'nde de "Büyük Jüri Ödülü"nü almıştı. Rus sinemasından değişik ve cesur bir sanat filmi "Mahluklar ve İnsanlar Hakkında", ahlaksızlık ve sekste şiddet üzerine yapılmış bir drama. Filmin genç oyuncusu Dinara Drukova'ya dikkat... John Mayberry'nin filmi "Love is the Devil" bir alt kültür hikayesi. Francis Bacon'ın uyuşturuculu ve sıradışı hayatını anlatan biyografik bir film. Japon yönetmen Hirokazu Koreeda'nın filmi "Yaşamdan Sonra" (After Life), cennet, ölüm ve anılar üzerine yapılmış ve yurtdışında büyük ilgiyle karşılanmış başarılı bir dram. Bu bölümden kaçırmamanızı önereceğimiz son filmse Finlandiya yapımı bol ödüllü "Ateş Yutan" (Tulennielija).
"Sanatlar ve Sinema" başlığı altında 9 film yer alıyor. Bu bölümde ilk tavsiye ettiğimiz film, ünlü romancı Paul Auster'ın tek başına yönettiği ilk film olan romantik dram "Köprüdeki Lulu / Lulu on the Bridge". Ünlü bir saksofon solistinin kazara vurulmasından sonra bir anda yön değiştiren hayatının anlatıldığı filmde birçok ünlü oyuncu var. "Lumiere & co." dokümanter bir film ve dünyanın her yerinden 40 önemli yönetmenin kısa, minicik kliplerinden bir galeri sunuyor bize. Her klibin ardından o yönetmene neden sinema yaptığı sorulmuş. "Illuminata" oyuncu John Turturro'nun filmi; bir tiyatro oyunu çevresinde gelişen komik olaylar üzerine kurulu.
8 filmin yer aldığı "Edebiyatta Beyazperdeye" bölümünde Francis Weber'in sevimli komedi filmi "Salaklar Sofrası"nı (The Diner Game) seyretmelisiniz. Filmde, her çarşamba akşamı toplanan bir arkadaş grubu var. Bir toplantıda grubun tüm elemanları o gece yanlarına en salak arkadaşlarını alarak gelirler. Sonra da salakların salağını seçmek isterler. Ama bazı ilginç durumlar ortaya çıkar. Tivani kardeşlerin son filmi "Gülüyorsun" (Tu Ridi), pek çok Avrupa festivallerinde adaylığı olan ama cesur ve fazla erotik bulunan, Benoit Jacquot imzalı "Şehvet Okulu" (L'ecole de la chair) ve Claude Miller'ın içine kapanık bir gencin Alp Dağları'nda kendini keşfedişini anlatan son filmi "Kar Sınıfı"nı (La Classe de Neige) tavsiye ediyoruz.
1998'de kaybettiğimiz Akira Kurosawa ve Alan J. Pakula'nın iki önemli filmini de festival kapsamında görebilirsiniz: Kurosawa'nın büyük filmi "Rashomon" ve Pakula'nın da Waterloo skandalını ortaya çıkaran iki gazetecinin mücadelesini ve araştırmalarını anlatan "Başkanın Tüm Adamları".
Festivalin bir sinemacının anısına ithaf edilen bölümünde "şüphe" sinemasının en büyük yönetmeni Alfred Hitchcock'un 17 filmi var. Bunlardan ikisi yönetmenin sessiz filmlerinden "Şantaj / Blackmail" ve "Kiracı / The Lodger". Bunlardan ilki için festival yöneticileri özel bir gösteri düzenlemişler. 20 - 21 nisan geceleri film, Emek sinemasında İngiliz Oda Orkestrası eşliğinde seyredilebilecek. Kaçırmamanızı tavsiye ettiğimiz diğer Hitchcock filmleri: "39. Basamak", "Rebecca", "Sabotör", "Aşktan da Üstün / Notorious", "Ölüm Kararı / Rope" ve "Çok Şey Bilen Adam / The Man Who Know Too Much".
Bu seneki "Ustalara Saygı" bölümünde 5 yönetmenden toplam 21 film var. Yılmaz Güney "Seyyit Han", "Aç Kurtlar" ve "Umut" filmleriyle "Yol"dan sonra bir daha seyircisiyle buluşuyor. Özellikle "Umut"u kaçırmayın. "Dünyanın En Kötü Yönetmeni" Ed Wood'un en önemli üç filmi ilk defa Türkiye'de. "Glen mi Yoksa Glenda mı?" Ed Wood'un kadın eğilimlerinden yola çıktığı çok kötü bir film. Ama mutlaka görülmeli. "Uzaylıların 9 No'lu Planı" tüm zamanların en kötü filmi unvanına sahip. Bizim "Dünyayı Kurtaran Adam"ımıza rakip olabilecek ucubelikte bir klasik. Mutlaka görülmeli. "Canavarın Gelini" ise ciddi ciddi yapılmaya çalışılmış ama komik olmuş bir korku filmi.
Festivalin "Dünya Sinemasının Genç Yıldızları" bölümünde 15 film var. Danimarkalı yönetmen Thomas Vinterberg'in "Şölen / Festen" adlı filminde bir yaşgünü kutlaması için biraraya gelen büyük bir ailenin üyelerinin aslında birbirlerine hiç de dürüst davranmadığı ortaya çıkıyor. İskoçyalı Paul McGuigan'ın ilk filmi "The Acid House", "Trainspotting"den sonra başka bir uyuşturuculu, hareketli bir öykü anlatıyor. Film festivalden sonra da gösterime çıkacak. "Karanlık / Sombre" ise ismi gibi karanlık, kasvetli ve iyi bir film.
"Dünya Festivallerinden" kısmında bir gecelik ilişkilerle ilgili "Tenin Altında / Under the Skin", kadın erkek ilişkilerine dair bir başka film olan ve bu sene Altın Palmiye ödülüne de aday olmuş "Şarkımla Dans Et / Dance Me to My Song", ailesini IRA sempatizanlarından koruyan bir ev kadınının hikayesini anlatan "Titanic Town", François Ozon'un kara komedi filmi "Sitcom", Lars Von Trier'ın son filmi "Geri Zekalılar / The Idiots", Fransız yönetmen Eric Rohmer'in son filmi "Güz Öyküsü" dikkat çekici.
Festivalin çok özel bir bölümü var bu sene: "Millennium Projesi: Yönetmenlerin Gözüyle 2000". Millennium Projesi çeşitli ülkelerden 10 yönetmene sipariş verilmiş ve onların 20. yüzyılın son zamanlarına dair fikirlerini içeren 10 filmden oluşuyor. "Son Gece / Last Night" 2000 yılına 6 saat kala bir grup insanın yaşadığı garip olayları anlatıyor. Tayvanlı yönetmen Tsai Ming -Liang'ın "Delik"i (The Hole) 1999 yılının son haftasında Tayvan'da garip olayların başlamasını anlatıyor. Bir adamın böceğe dönüşmesiyle başlayan olaylar Kafkavari bir şekilde sürüyor. Hal Hartley'in çektiği "Yaşam Kitabı"nda Hazreti İsa, Maria Magdalena (Rock yıldızı P.J. Harvey oynuyor), şeytan gibi ilahi kişilikler son gece yeryüzüne iniyor. Bu filmleri kaçırmayın. Yılmaz Güney'in "Umut"u, Antalya'da Altın Portakal kazanan Yılmaz Arslan'ın "Yara"sı, Yeşim Ustaoğlu'nun Berlin Film Festivali'ne katılan "Güneşe Yolculuk"u, Kutluğ Ataman'ın "Lola ve Bilidikid"i festivalin mutlaka görülmesi gereken Türk filmleri. Bu arada eski tarihli özel bir film de bu sene festival programında. Vedat Türkali'nin yazdığı ve Ertem Göreç'in çektiği "Karanlıkta Uyananlar" televizyonda seyredememiş olanların mutlaka görmesi gereken bir film. Mutlaka İzleyin 1. Slam
2. The Acid House
3. Köprüdeki Lulu / Lulu on the Bridge
4. Şölen / Festen
5. Şehvet Okulu / L'ecole de la chair
6. Umut
7. Esrar Bitti / Panic in the Needle Park
8. Yaşam Kitabı / The Book of Life
9. Uzaylıların 9 Numaralı Planı / Plan 9 From Outer Space
10. Sitcom
11. Salaklar Sofrası / The Diner Game
12. Geri Zekalılar / The Idiots
13. Güneşe Yolculuk
14. Delik / The Hole
15. Korkuluk / Scarecrow
16. Ateş Yutan / Tulennielija
17. Kar Sınıfı / La Classe de Neige
18. Aşk Şeytandır / Love is the Devil
19. Taam - e - gilass / Kirazın Tadı
20. Başkanın Tüm Adamları / All the President's Men