Suriye heyeti inkar etmedi

       TEK maddesi terör olan güvenlik toplantısı için Adana'ya giderken, Şam yönetiminin Mısır aracılığıyla verdiği sözleri teyid edip etmeyeceğinden kuşku duyan Türk heyeti, karşısında kararlı bir Suriye heyeti buldu. Heyetin sadece üst düzeyde olması değil, takındığı tutum da ilk günden Türk tarafında "Suriye bu kez oyalamaya değil, iş yapmaya gelmişler" görüşünün hakim olmasına yol açtı.
       Türk heyeti masaya oturduğunda karşısında Suriye heyet başkanı olarak Siyasi Güvenlik Başkanı Tümgeneral Adnan Badr Al Hassan'ı buldu. Al Hassan, Suriye'de etkin bir göreve sahip olduğu gibi, Suriye'yle güvenlik müzakerelerinin yürütüldüğü 1990'ların başında, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in de karşılığıydı.
       Suriye tarafı toplantının birinci günü hiçbir inkarcı tutum içine girmeden, Mısır aracılığıyla gönderdiği sözleri teyid etti. Bu sözlerin doğruluğunu kanıtlayacak türden kanıtlar da ortaya koyan Suriye, Türkiye'nin taleplerine de olumlu yanıt verdi. Bu çerçevede birinci günün akşamı Türk heyeti protokol metnini kaleme aldı.
       Toplantının ikinci günü protokol metninin müzakeresiyle geçti. Müzakerelerin denetim mekanizmaları üzerinde yoğunlaşması, toplantının uzamasına neden oldu. Türk tarafı ilk aşamada güven arttırıcı önlemleri gündeme getirdi. Ancak "güven arttırıcı önlemlerin" Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvet Anlaşması'nda öngörülen yerinde denetim gibi askeri kaynaklı kontrol mekanizmaları çağrışımında bulunmasının Suriye heyetinde yarattığı olumsuz tepki nedeniyle, "güvenliği arttırıcı önlemler" ifadesinin kullanılmasına karar verildi. Güven ya da güvenliği arttırıcı önlemlerin Batı'da çok bilinmesine karşın, Ortadoğu'ya yabancı bir uygulama olmasından hareketle, Suriye'ye konuyu incelemeye alması için zaman verilmesi kararlaştırıldı.