Süt hormonuna dikkat

TAYLAN KÜMELİ / bir kibrit kutusu lezzet

Özellikle kadınlarda östrojen ve progesteron olmak üzere tüm hormonların dengede olması çok önemlidir. Dönemsel olarak maruz kaldığımız stres hallerinden etkilenen ruhsal ve fizyolojik halin, tekrarlayan bir grafik çizmesi düzensizliklere ve rahatsızlıklara yol açabilmektedir.

Prolaktin vücudun hormonal dengesini sağlamakla görevli orkestra şefi gibi görev yapan hipofiz bezi tarafından üretilmektedir. Süt üretiminden sorumlu hormon olarak bilinen prolaktin, yumurtlama ve âdet düzeninde görev almaktadır.
Hamileliğin 8. haftasıyla birlikte vücutta artış göstermeye başlayan prolaktin, göğüslerin süt üretimi öncesi hazırlanmasına ve süt üretiminin düzenlenmesine yardımcı olur.

Depresyonda da görülüyor
Normalin dışında salgılandığında ise süt salınımının hamilelik dışında da oluşabilmesine, âdet düzensizlikleri yaşanmasına sebep olabilmektedir. Hipofiz bezinde oluşan tümörler ve hastalıklar, göğüs bölgesine uygulanan ameliyatlar, depresyon, hipotiroidi ile böbrek ve karaciğer hastalıklarında prolaktin artışı görülür.

Östrojen, trisiklik antidepresanlar, hipertansiyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, doğum kontrol hapları, gibi bazı ilaç kullanımları da prolaktin yükselmelerine neden olabilmektedir. Kişilerde oluşan semptomlara göre farklı tedavi yöntemleri başarılı sonuç vermektedir.

Prolaktin yüksekliği yaşayan bireylerde sıklıkla karşılaşılan ödem sorununu engellemek için su atıcı özellikli besinleri ve bitki çaylarını diyetinizde artırmalısınız.
Bunun için mevsiminde bol miktarda, taze sebze ve meyveler tüketmeye gayret edin. Bitki çayı ve su tüketiminizde hedefler belirlemeli, her gün 2 litre su ve buna ilave olarak farklı kombinasyonlarda önerilen bitki çaylarını içmelisiniz.

Haftanın öğüdü
Günde en az 2 litre su tüketilmeli
Depresyon modern çağın pek çok hastalığına neden olmakla birlikte uzun süreli devamı durumunda prolaktin hormon seviyelerini de etkilemektedir. Bunun için doğal yöntemlerle, beslenme ve yaşam şeklinde yapılacak küçük değişiklikler yardımcı olabilir.

İlk adım sabah kahvaltılarını aksatmamak olmalıdır.
Günlük beslenmede vücudun ihtiyacı olan et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, tahıllar, taze sebze ve meyveler gibi besin öğelerine muhakkak yeterli miktarlarda yer verilmelidir. Vücudun toksinlerden arınması için her gün 2 - 2.5 litre su tüketilmelidir.
Hücrelerin korunmasına yardımcı olan antioksidan özelliği olan A, C, E vitaminleri ve çinko ile selenyum gibi mineralleri içeren besinler tercih edilmelidir.