Tanıtımda Mahir

  Eurovision'da ülkemizi Mahir'in web sayfası tanıttı! Topkapı, Dolmabahçe Boğaz vs... Artık devir internet devri. Ve bu dünyada ünlü bir ismimiz var; Mahir... Tarihe geçtin Mahir! Bu arada yarışmanın birincisi Danimarka'nın parçası gerçekten güzeldi. Bu yıl ummadığım sayıda iyi parça dinledim. Bizimkiler ise sıradandı...

  Süheyl - Behzat ikilisinden, babaya en çok benzeyeni kıyafet konusunda da onun yolundan gidiyor. Nejat Uygur bana göre Zeki Müren'den sonra giyimde sanatçı yaratıcılığını sahneye taşıyan bir isim. Onlar için giyimin "culte" isimleri diyebiliriz. Ve onların bir farkı da giyimlerinin hiç bir zaman taklit edilememesi oldu. Bu kadar laftan sonra toparlayalım; Süheyl pazar gecesi bu çizginin devamında olduğunu gösterdi.

  Bazı gece kulüpleri TV dekoru şeklinde... Sadece magazinlere işliyorlar. Resmi geçit gibi diziliyor bizim "sanatçı"lar...

  Yahu rahat bırakın Fatih Terim'i... Ne zaman gidecek, ne zaman bitecek? Eeee futbol programı yapanlar evlerini transfer pazarlıklarına açarlarsa ekrandan da bunun ortamını hazırlama haklarına sahip olurlar!

  "Eski sevgili" olmak çok önemli. Mehmet Ali'nin sevgilisi olmak mesela. Ama öyle kolay değil tabii... Hostes olacaksın, Mehmet Ali'nin kaprisini çekeceksin. Olsun ama bak nereye gitsen kameralar orda. "Mehmet Ali"nin eski sevgilisi diye. O kadar yalancı sarı hatununun arasında bile farkediliyorsunuz yani!

  "A 'dan Z"ye" programının kutlamasını izledim. Davetiye gelmişti. Orada bulunmadığıma hayıflandım. Özellikle göbeğine dövme yaptırmış bayanın dansının içine düştüm... Orada olsaydım kesin "nassıl yani" durumlarında olurdum.

  Ebru Gündeş Hanım Avrupa'da verdiği bir konserini yarım bırakmış. Polis "vakit geç oldu" diyerek konseri kestirmiş. Doğru dürüst izin almasını beceremeyen ya da zamanında konseri başlatamayan bir organizasyona sormak lazım; "kardeşim sen limuzin ayarlayacağına doğru dürüst konseri ayarlasaydın?". Sonra topu polise atmak işin kolay yolu.