The Others Tepkisiz toplum

Tepkisiz toplum

11.01.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tepkisiz toplum

Tepkisiz toplum

Tepkisiz toplum

Zam, kazık, katliam, yolsuzluk... Ülkede ne ararsan var. Hemde diz boyu... Neden sadece kirlenmişlik mi yoksa vurdumduymazlık mı?
Onca olay oluyor, trilyonlar hortumlanıyor tıs yok... Çevre katliamı, belediyelerin keyfi yönetimi, kafadan fiyat artışlarına hep eyvallah...
Al sana köprü zammı;
Geçiş ücretleri yüzde 50 artmış... Köprünün sahibi (Karayolları Genel Müdürlüğü) ‘Az bile yaptık’ diyor... İstanbul’un vekilleri derseniz herzamanki gibi ortada yoklar. Tabii, vatandaş da...
Al sana İSKİ kazığı;
Musluklardan kokulu su akıyor. İSKİ, ‘Merak etmeyin için’ diyor. Bana sorarsanız sakın ha. Haydi dedikleri doğru su gerçekten temiz. Ya yıllanmış borular?.. Kullandığın kadar ödediğin atık su bedeli de cabası.
Al sana elektrik tokadı;
Faturayı alan ‘yandım’larda. Nedeni malum tüketim ücreti hem zamlandı hem de avantacı çok. Doğal olarak kaçak kullananların faturası da garibana... Daha da açığı dürüst bir abone iki ya da üç uyanığın daha parasını ödüyor..
Al sana cep faturaları;
Hâlâ sabit ücret kalemi duruyor. Sözüm ona kalkacaktı, hatta paralar geri ödenecekti. Ve de ‘kapsama alanı dışında’ saçmalığı kalkacaktı. Hepsi aynen geçerli, üstelik günün belli saatlerinde (18. 00-20. 00 arası) kilitleniyor.
Al sana otopark soygunu;
Sokaklar mafya tarafından parsellenmiş. İtiraz etsen dayak, arabada hasar her an olası. Resmi parklar ise ateş pahası. Bir - iki saatlik bekleme için 5-8 milyon lira talep eden yerler var.
Al sana ekmek kavgası;
Sözüm ona ekmeğin fiyatı fiks... Ve belediyelerin denetiminde. Uygulamaya bakıyoruz; fırından fırına farklılık dikkat çekiyor. Ya hesap bilmiyorlar ya da çalıyorlar. Ekmek içinden çıkan gayrı sıhhi maddeleri de unutmayalım!..
Al sana trafik;
Herkes çileden yakınıyor. Gerçekten de İstanbul’da bir yerden bir yere gitmek mucize. Hangi yolun ne zaman tıkanacağı belli değil. Vatandaş saatlerce bekleşiyor, uyanıklar (özellikle resmi araçlar) arıza şeritlerinde cirit atıyor.
Al sana çevre katliamı;
Yeşili tükettik. Güzelim İstanbul’un akciğerleri birer birer elden gidiyor. Yapılaşma iğrenç. Sıvalı - boyalı yer yok. Kanalizasyon, pislik, çamur artık sıradanlaşmış...
Oysa böyle mi olmalı?
Anımsayın Susurluk’u...
Aydınlık için bir dakika karanlık eylemini...




İSTANBUL