The Others Toplu üzüntü

Toplu üzüntü

24.12.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Toplu üzüntü

Toplu üzüntü



Ceren Soydaner, 13 Aralık tarihli Milliyet'i okurken, gözü arka sayfadaki bir habere takıldı. Sindirella Ol İki Bin Dolarlık Ödülü Kazan başlıklı haber, İstanbul Nişantaşı'nda bir mağazanın ödül vaadi ile ilgiliydi. Buna göre, 925 ayar gümüşten yapılma, kenarları inci ile kaplı, el yapımı, 34 numara bir ayakkabıyı giyebilen bir kadın müşteri, 450 ile 2000 dolar arasında hediyeler kazanacaktı.
"Bunu okuyan bir sürü insan gibi ben de soğukta elli yere sora sora mağazaya gittim. Ama umudum çabuk söndü. 'Gazete yanlış yazmış, 450 - 2000 dolarlık mal alırsanız denetiriz, ayağınıza uyarsa minik bir ödül var, zaten de kampanya bitti' dediler. Bizi yanıltmış oldunuz. Ya da dükkan sahibi sizi kullanarak reklam yapıyor, kabahati size atıyor. Milliyet'ten sorumluluğu kabul etmesini ve hata yapanları uyarmasını bekliyorum."
Yorum: Haber gerçekten sorun yaratmış. Metindeki ifadeler net değil. En kritik cümle, "Ağırlığı 250 gr olan 34 numara sağ ayakkabıyı yılbaşına kadar ayağına giyebilen bir kadın müşteri 450 ile 2000 dolara kadar hediyeler kazanacak" şeklinde. Burada her ne kadar "kadın müşteri" ifadesi varsa da, hediyelerin para karşılığı yanıltıcı. Mağazanın bir yetkilisi, "Gerçekten de haberi okuyan çok sayıda kişi bize akın etti" dedi. Anlatımına göre, mağaza söz konusu ayakkabıyı, değeri 450 - 2000 dolar arasında değişen metal çerçeveleri satın alanlar üzerinde deneyip ayağı uyan bir müşteriye minik hediyeler vermeyi önermiş. "Bilgi haberinize yanlış yansıdı, okurları üzdünüz" diyor söz konusu yetkili. Muhabir Serdar Benli de mağaza yetkilileri ile diyalogda yanlış anlaşma olabileceğini kabul ediyor.
Bu tür metinler doğrudan reklam amaçlı olmamalı, her zaman bir "haber değeri taşıması" önkoşuluyla yazılmalı. O ilginç ayakkabı belli ki "haber değeri" tercihine yol açmış. Okurları doğru ve net bilgilendirmek ödevimiz. Son bir nokta: "Sindirella"nın doğrusu "Sinderella" olmalıydı.
+ Hatice Akyıldız, "Aşkla ilgili bir diziyi bir iki ay önce gazetede okumuştuk. Şimdi yine aynı konuyu dizi yapmışsınız. Bu ülkede diziye konu olacak o kadar çok şey oluyor ki. Kendinizi tekrarlamanızı doğru bulmuyorum" diyor.
Akyıldız'ın notunu ilettiğim editörler, konunun pek çok okur tarafından büyük ilgi ile izlendiğine dikkat çekiyorlar. Yine de Hatice Hanım’ın tepkisinin meşru bir eleştiri olarak paylaşılması gerek.
Derya Özkalyoncu da aşk dizisine dikkat çekenlerden. Soruyor: "Dizinin 17 ve 18 Aralık tarihli yazıları aynı görünüyor. Düzeltmeniz gerekmez mi?"
Şikayet, sadece Milliyet web sitesindeki 17 ve 18 Aralık "sayıları" ile ilgili. Gerçekten de dizinin 17 Aralık tarihli içeriği, sitede, 18'inde "tekrar edilmiş". Konuyu İnternet Servisi'ne ilettim, gerekli düzeltmeler yapıldı.
+ Milliyet'in web sitesi, Ramazan Bayramı'nın ilk günü olan 16 Aralık'ta, okurlardan bazılarının "eksiklik" diye gördüğü bir içerikle çıktı. Galip Küyük şöyle yazmış: "Bu bayram günü sitede manşetten olmasa bile bir bayram tebriki mesajı görmeyi arzu ederdim..."
İnternet Servisi Şefi Ercüment İşleyen uyarıyı haklı buluyor. Galip Bey ve aynı uyarıyı gönderen üç "web okurumuz" bundan sonra bayram ve diğer özel günlerde tebrik mesajlarını görecekler.
+ 20 Aralık tarihli Milliyet’te 5. sayfadaki Kalbinde Bıçak, Dilinde İfade başlıklı haberin fotoğrafı, göğsünden bıçaklanmış bir garsonun kanlar içindeki feci halini gözler önüne sermekteydi.
Esra Çetinöz, "İrkiltici bir vahşet bu. Fotoğrafı görünce haberi okuma isteğini kaybettim. Her şeyi olduğu gibi göstermek zorunda değilsiniz. Şoke oldum" diyor.
Çetinöz haklı. Foto seçimiyle ilgili kesin bir kural yok, ama okura duyarlı olmak şart.