The Others Trafikte uyuşturucu belası

Trafikte uyuşturucu belası

08.04.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Trafikte uyuşturucu belası

Trafikte uyuşturucu belası

Esrar, eroin, kokain gibi uyuşturucu madde kullanımının giderek arttığına dikkat çeken uzmanlar, trafikte alkolden sonra narkotik kontrolünün de yapılmasını istiyor

TRAFİKTE sadece alkol denetimin yapılmasının yetersiz olduğunu belirten Prof. Dr. Sedat Çöloğlu, bütün dünyada olduğu gibi uyuşturucu kontrolü yapılmasını da istedi.
Türkiye'de esrar, eroin, morfin, kokain gibi uyuşturucu maddelerin kullanımının tehlikeli boyutlara ulaştığını vurgulayan Çöloğlu, "Trafik kazalarının bir bölümünü önlemenin yolu uyuşturucu kullanımına karşı verilecek mücadeleden geçiyor" dedi.
Uluslararası verilere bakıldığında kazalarda, uykusuzluk, yorgunluk ve alkol kadar narkotik madde kullanımının da önemli etken olduğunun ortaya çıktığını belirten Çöloğlu, Türkiye'de ise bu konunun dikkate alınmadığını belirtti. Trafik kıyımının önlenmesine yönelik uygulamalara çok kısa sürede geçilmesi gerektiğini kaydeden Çöloğlu, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Araç sürücülerinde alkol kontrolünün yanı sıra narkotik madde aranması uygulanmasına en kısa zamanda başlanmalıdır. Trafik polisinin çeşitli noktalarda yaptığı alkol kontrollerinden geçebilen sürcülerin bir bölümünün narkotik madde kullanmış olabileceği hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Narkotik madde kullanımın giderek ivme kazandığı ülkemizde, bu maddeleri kullanarak trafiğe çıkan sürücülerin sayısının az olacağını düşünmek büyük bir yanlıştır. Özellikle TIR, kamyon, otobüs gibi araçların sürücüleriyle şehir içi ulaşım araçlarının sürücülerinde uyarıcı maddelerin aranmasına acilen başlanmalıdır."
Çöloğlu, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nün bu tür uygulamalar için 24 saat hizmet verebilecek bir kapasiteye ve bilgiye sahip olduğunu da sözlerine ekledi.
Sürücü belgesi verilecek kişilerin tıbbi muayenelerinde daha duyarlı olunmasının da önemine değinen Çöloğlu şöyle konuştu:
"Yapılacak ayrıntılı tıbbi muayeneler, adaylarda varolan ve sürücü belgesinin verilmesinde sakınca oluşturan bazı hastalıkların belirlenmesinin yanı sıra narkotik madde kullanıcısı olup olmadıklarını da gösterecektir. Sürücü adaylarından alınacak vücut sıvıları ya da saç kılları incelenerek her türlü narkotik madde taraması yapılmalıdır. Bu işlemlerin yapılabilmesi için gereken yasa değişiklikleri bir an önce gündeme getirilmelidir."
Narkotik madde kullandığı belirlenen sürücülere bir daha sürücü belgesi verilmemesi gerektiğini dile getiren Çöloğlu, "Alkol ya da narkotik madde kullananların karıştığı trafik kazalarında, bu maddeleri kullandıktan sonra trafiğe çıkanlara verilecek cezanın birkaç kat artırılması ilkesi getirilmeli, bununla ilgili olan yasa değişiklikleri kısa süre içerisinde yapılmalıdır" dedi.
İşe almalarda narkotik madde testlerinin yapılmasının da büyük yararı olacağını kaydeden Çöloğlu, özellikle TIR, otobüs ve taksi sürücülerinin işe alınmalarında gerekli tıbbi incelemeler yapılmasını da istedi. Çöloğlu şunları kaydetti:
"Bu tür işlerde çalışan kişilerin yılda en az iki kez ve rastgele zamanlarda kontrolleri yapılmalı, alkol ve narkotik madde aldığı saptanan sürücülerin işlerine hemen son verilmelidir."
Çöloğlu, sigorta şirketlerinin kaza ve hayat sigortalarıyla ilgili olarak narkotik madde engelini koymalarını da önerdi.

Danimarka: Trafik Yasaları'nda 1993'te getirilen değişikliklerden sonra yapılan araştırmaların sonucu ürkütücü. 317 sürücüden alınan örneklere yapılan testlerden 216'sında çeşitli narkotik maddeler belirlendi. Bu sürücülerin 239'unda benzodiazepinler, 52'sinde morfin, 42'sinde metadon, 32'sinde esrar ve 28'inde amfetamin saptandı.
İsveç: Her dört kişiden birinde alkol, her 16 kişiden birinde ise narkotik maddelerin varlığı saptandı. Alkollü araç kullanan her sekiz kişiden birinde ayrıca narkotik madde varlığı da belirlendi.
Norveç: 1983'te narkotik madde kullanarak trafiğe çıkan sürücü sayısı 90 iken, bu sayı 1995'te üç bin 329'a yükseldi. Narkotik maddeler grubu içerisinde sayılabilen benzodiazepinlerin kadınlar tarafından tercih edildiği görüldü. Norveçli sürücüler arasında amfetamin kullanma oranı bir yılda yüzde 80 artış gösterdi.
Avustralya: Sürücülerin yüzde 17'sinde alkol, yüzde 15'inde esrar kullanımı görüldü. Daha az sıklıkla olmasına karşın amfetamin, kokain ve eroin kullanıldığı belirlendi.
Almanya: Frankfurt kenti ve çevresindeki incelemelerde sürücüler arasındaki amfetamin kullanma sıklığının ciddi boyutlara ulaştığı saptandı. 1987'de yüzde 0.49 olan amfetaminli sürücü oranı 1993'te yüzde 9.40'a çıktı. Amfetamin almış Alman sürücülerin yüzde 80'inin ayrıca esrar da kullandıkları belirlendi.
ABD: Ölümlü kazalarda yaşamını yitiren TIR sürücüleri üzerinde yapılan araştırmada, yüzde 67'sinde bir ya da iki narkotik madde varlığı, yüzde 33'ünde ayrıca alkol varlığı saptandı. ABD'li TIR sürücülerinde amfetamin kullanımı, tüm narkotik maddeler arasında yüzde 7 oranında.


Yazarlar