Üç bölüm pembe dizi!

Bu hafta sözleşmiş gibi birçok okurdan aynı konuda mail geldi; Digiturk’ün yerli müzik kanallarındaki eksikliği. MMC yeterli bulunmuyor. İstenilen Genç TV... Best TV uydu lisansını tamamlayamadığı için yasa gereği platformdan çıkarılımış. Bu, okurların yerli doyurucu bir müzik kanalı isteği. Ama Genç TV de bunu yerine getirebilir mi? En azından bir yerine iki yerli müzik kanalı olmuş olur.

Haftanın en ilginç olayını Betigül Işık adlı okurumuz yollamış. Star’da iki ay önce Arjantin dizisi "Vahşi Aşk" başlamış. Üç hafta devam etmiş. Birden kesilmiş. Okurumuz kanalı aramış. Kendisine; "Kanal 6’da bir hafta sonra başlayacak" demişler. Gerçekten bir hafta sonra okurumuz dizisi ile Kanal 6’da buluşmuş. Üç hafta sonra dizi tam da Star’da kaldığı yerde, tekrar kesilmiş. Hem de "en heyecanlı" yerinde. Okurumuz tekrar aramış. "O dizi bitti" demişler. "Nasıl olur en heyecanlı yeriydi, yani devamı vardı" diye ısrar edince şu cevap gelmiş; "Anlaşamadılar, devamını almadılar"... Bu konuşmadan bir hafta sonra Kanal 6 bu diziyi bir daha yayına sokmuş. Tabii sadece üç bölüm! Bu kara mizah sanırım sadece bu ülke TV’lerinde olur!

Deniz Akkaya adlı genç okurumuz H2000 ile ilgili bir habere takılmış. Haberde röportaj yapılan bir vatandaş; "Senin kızın, benim kızım orada olabilir. Oraya zengin kızları gidiyor. Sonra da kötü oluyorlar" diyormuş. Kızlar zıplayıp hoplayınca bizde kötü olur!

Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy TV’de "artık başımız eğik dolaşmayacağız" demişti. Ben de "nasıl yani?" diye sormuştum. Ayşe Şahin isimli okurumuz ne güzel yazmış; "Böyle düşünmeyenlerin de var olduğu bir Türkiye’den bahsettiğiniz için sağolun. Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ve onun hissiyatını paylaşanların bilmesini isteriz ki, çok uzun bir süre boyunca uzak diyarlarda ayaklarından geleni ortaya koyan ve dünya üçüncüsü olan futbol takımımızın elde etiği başarı kesindir. Söz konusu başarıyı tatmamış olduğumuz, geçmiş dönemde farklı hisler taşıyor olduğumuz, farklı davrandığımız da kesindi. Ama bu hisler ve davranışlar hiçbir zaman boynumuzu eğip dolaşma derecesine varmadı bizde. İşimizi yapmaya devam ettik her zaman".