Ulusal şahlanış!

ATLETİZMİ çok severiz, sanatın ve sanatçının acayip dostuyuzdur filan. Nuri Bilge Ceylan'ı bilir miydik? Yönetmen olarak bildiğimiz Sinan Çetin ve Mustafa Altıoklar'dı. "Hititler" belgeselini çeken Tolga Örnek yıllardır didinip duruyordu da biz haberdar mıydık? O, Jeremy Irons'la tanışma standardına erişirken biz "Televole"lerin girdabında çırpınıp durmuyor muyduk? Biz derken kendimi bunun dışında tutmuyorum. "Televole" bir simge sonuçta. Sanata ve sanatçıya dair tüm verilerin buralarda olduğuna inanırken, sağdan soldan birileri çıkmaya başladı. Ödül filan aldılar, acayip belgeseller de yapmışlar meğer... Boğaz Köprüsü'nde, önde bıyıklı takımın koştuğu çadır tiyatrosu maratonundaki atletizm tutkumuzun cevheriydi sanki Süreyya Ayhan! Kazara ikinci olsaydı Avrupa Şampiyonası'nda, alacaktı nasibini örf ve adet zılgıtından. Şimdi Sertab Erener'i ya da Nuri Bilge Ceylan'ı hangi bakanlık adına tebrik eder Erkan Mumcu? Kültürümüz adına mı, turizm gelirlerimiz adına mı? Can Dündar'ın salı günü çok güzel bir yazısı vardı; "Füzyon Çağı"... Tam da bunun üstüne denk geldi. Galiba sorun da bu füzyonda yatıyor. Tamamlamak için de eh bir üç beş kuşak gerekiyor.

SERTAB Erener'in kardeşi Serdar Erener de NTV'deki "Eurovision" zirvesinde yerini almıştı. Anlaşılan aile boyu bir operasyon olacak yakında...

BİR "çimen gözlü"dür gidiyor. "Asmalı Konak"ın "çimen gözlü"sü (yani yeşil gözlü de olabilir) Nurgül Yeşilçay ile İpek Tuzcuoğlu arasında bir "doğum günü" muhabbeti var... Sonra "çimen gözlü" hanımı "Zerda" şeklinde türkülerini söyleyen Yavuz Bingöl'ün konserinde izlemeye başladık. Tabii çimen gözlü olduğu için (haberde de en az benim yazdığım kadar bu sözcük kullanılıyor) "yeşil" etmiş bizim Yavuz Bingöl'ü. Sahneye koşa koşa çıktı... İşte bizi bunlar paklar... Otomobil Osman, çimen gözlü, petrolcü Dinçer... Sabah- akşam bunları izleyelim. Hepsinin adını sanını biliyoruz. Biz bunlarla şahlanıyoruz...