The Others
Villada tatil
Villada tatil
20.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Gezegen
Dünya turizminde son trend, beş yıldızlı oteller yerine birbirinden konforlu villalarda konaklamak. Üstelik aynı fiyata... İspanya'da Baron Island, Kenya'da The Beach House, Florida'da Emerald Isle... İşte sizin için dünyanın top 10 'kiralık' villası.
Yurtdışına tatile çıkmak istiyorsunuz. Gitmek istediğiniz yerde karar kıldınız. Ama sıradan seyahatlerde olduğu gibi bir otelde kalmak istemiyorsunuz. Tek hayaliniz; şehir kalabalığından uzak bir köşede, yanınızdakilerle baş başa bir tatil.
Turizmciler bu konuda artan talebi sonunda fark etti. Bugün dünyanın çeşitli ülkeleri artık misafirlerine beş yıldızlı otel konforunda villalar sunuyor. İster sevgiliniz ister arkadaş grubunuzla kiralayacağınız bir villada konaklıyorsunuz. Her şey sadece size ait... Üstelik son derece ayrıcalıklı villalar bunlar. Kimi bir aristokrat ailenin izlerini taşıyor, kimi dünyaca ünlü bir mimarın dokunuşlarını... Çoğu bahçeli ya da havuzlu, teraslar geniş, yatak odaları banyolu, kısacası konforda eksik yok. İstendiğinde hizmetçi servisi bile var. Ama en önemli özellikleri fiyatta karşımıza çıkıyor: Kira bedelleri beş yıldızlı bir otel odasına ödenenden fazla değil. Geceliğine ortalama 100 - 200 dolar ödeyerek vaktiyle bir kraliyet ailesinin uyuduğu odada kalabilirsiniz. Bu hafta sizler için dünyanın 'Top 10 kiralık villa'sını seçtik. Sıradışı bir tatil, neden olmasın?
Baron Island, Murcia, İspanya
Güney İspanya'da, La Manga açıklarında yer alan 220 hektarlık Baron Adası, bir zamanlar avcıların en gözde mekanıymış. 1870 yılında Kral Amadeo tarafından 'Baron' diye çağırılan sahibine hediye edilmiş, bugün ailenin son kuşak üyeleri Fas mimarisi tarzındaki villalarını kiraya veriyor. Villada 8 kişi kalabiliyor. Talep fazla olursa 1950'lerde ünlü mimar Frank Lloyd Wright tarafından inşa edilen gözetleme kulesi kiralanıyor. Bu ilginç kulede yukarıya doğru spiral bir şekilde uzayıp giden beş kat var. Pencerelerinden bakıldığında volkanik adanın tüm ihtişamı gözler önünde. Tenis, golf ve su sporları adanın sunduğu sportif aktivitelerden sadece birkaçı. 30 dakikalık bir motor gezisiyle ulaşılan La Manga'da casino'larda eğlenme imkanı var. Toplam 14 kişinin konaklayabileceği villanın fiyatı sıkı bir pazarlıkla beş yıldızlı otel fiyatına ayarlanabiliyor.
The Beach House, Kenya
Kenya dünya turizminin parlayan yıldızlarından. Safari ve deniz tatilini birleştirmek isteyenler önce Güney Afrika'yı keşfetmişti. Burayı doyasıya gezenler şimdilerde Kenya'ya koşuyor. Safari alanlarıyla gerçekten büyüleyici bir ülke Kenya. En gözde safari alanlarından biri olan Lamu'daki The Beach House, bir haftalığına kiralanarak harika bir Afrika tatili yapılabilecek bir yer. Bu eşsiz villa, mimari olarak Arap etkileri taşıyor. Beyaz boyalı duvarları, yapıya serin bir atmosfer kazandırmış. Yöresel mobilyalar ilginç. Bahçesinde büyük bir havuzu ve havuz barı bulunan The Beach House'un birinci katındaki oturma ve yemek odalarını tropik ağaçlar gölgeliyor. Yatak odaları büyük, güneşli balkonlara açılıyor. Odalardan Lamu kanalının manzarası büyüleyici. Roof bardaki hamaklarda güneşlenmek müthiş keyif! 10 kişinin konaklayabildiği villanın bir haftalık kişi başı fiyatı 700 dolar.
Villa Melati, Bali
Endonezya'nın dünyaca ünlü adası Bali, Türk turistler tarafından da sıkça tercih edilen bir mekan. Bali'nin Kedewatan kasabasında yer alan Villa Melati, tropikal bahçeleri ve Ayung Nehri'nin görkemli manzarasıyla gerçekten bir cennet mekan. İngiliz bir mimar tarafından inşa edilen villanın sürgülü cam kapıları, atmosferi daha da ferahlatıyor. Dekorasyonda toprak renkleri hakim. Bambu mobilyalar, Endonezya tarzı dokumalar ve dekoratif eşyalar gerçekten büyüleyici. Yatak odaları son derece geniş. Bölgede yerel kültüre ait pek çok ziyaret edilecek yer ve eğlence mekanları var. Dört kişinin kalabildiği villanın kişi başı gecelik fiyatı 250 dolar.
Villa Veruwan, Phuket
Dünyanın en güzel tropik adalarından biri olan Phuket'te birkaç yıl önce dizayn edilmiş bir sitenin yedi villasından biri Villa Veruwan. Thai evlerinin geleneksel tüm özelliklerini taşıyor. Bol ışık alıyor, zarif çizgilerle dekore edilmiş. Döşemeler pastel renklerde. Oturma odasının tavanı, katedrallerin görkemli mimarisinin çizgilerine sahip. Yatak odalarının hem içerde hem de balkonlarında birer banyosu var. Her iki taraftan da büyük birer terasa açılan villanın bahçesinde yüzme havuzu keyifli saatler için hazır bekliyor. Arzu edildiğinde Thai'li müzisyenler bahçede müzik yapıyor, dekor misafirlerin mood'una göre değiştirilebiliyor. 6 kişilik bir ekibin rahatlıkla konaklayabileceği villanın fiyatı haftada 9 bin pound.
Emerald Isle, Monkey Key, Florida
Ernest Hemingway'in hayatını adadığı Florida'daki Key West'ten 25 mil uzaklıktaki Monkey Key adasında yer alan Emerald Isle, sessizlik arayanlar için dünyadaki en ideal mekanlardan biri. Tavus kuşlarını saymazsanız, adada sizden başka kimse yok sayılır. İstendiğinde eve yemek siparişi verilebiliyor. Emerald Isle, 3 bin 800 metrekarelik bir alana yayılan üç katlı ahşap bir yapı. Dekorasyonu için 'cool' tanımlaması yapılıyor. Yüksek tavanlı yatak odalarında canlı renkler kullanılmış. Uçsuz bucaksız okyanus manzarası büyüleyici. Eve yemek siparişi verilebilen Emerald Isle'da jet - ski, şnorkel'le dalış imkanı var. Bölgede bir motorla dolaşmak gerçekten keyifli. 6 kişinin konaklayabileceği villanın haftalık kişi başı fiyatı 700 dolar.
Casa de Sezim, Portekiz
Sadece yazın değil bütün bir yıl boyunca açık olan Casa de Sezim'in tarihi 1376'lara, İspanya I. Kralı'na kadar uzanıyor. Yıllarca kraliyet ailesi üyelerine hizmet veren şato, Afrika, Brezilya ve Hindistan'dan getirilen birbirinden değerli dekoratif eşyalarla yaşayan bir müzeyi andırıyor. İran halıları şatoya ayrı bir hava katıyor. Duvar kağıtlarının desenleri 1810 yılında elle boyanmış. Her odanın duvar kağıdı farklı. Birinde Don Kişot'un hayatı anlatılıyor, diğerinde Hindistan ve Kuzey Amerika'dan manzaralar var. Şatonun kolonyal tarzı verandası uçsuz bucaksız bahçelere bakıyor. Civardaki şarap bağlarından elde edilmiş ve pek çok ödül kazanmış şarapların ikram edildiği şatoda 9 yatak odası var. Havuz keyfi unutulmamış, ata binmek mümkün. Casa de Sezim'in kişi başı bir gecelik konaklama fiyatı 100 dolar civarında.
La Rocca Di Santa Lucia, Umbria, İtalya
Yatak odalarındaki mor duvar halıları, bir ortaçağ şaheseri olan villayı 2000'e girerken bile romantik ve ayrıcalıklı bir mekan yapıyor. Trasinemo Gölü'ne bakan villanın oturma odasındaki renkli duvar resimleri ise, bölgenin tarihiyle ilgili masallar anlatıyor. Mutfak ekipmanları eksiksiz, isteyen kendi yemeğini pişiriyor. Villada bir oturma odası, banyolu iki yatak odası ve barbekü yapılabilen bir de teras var. Bütün bir günü nilüferlerle kaplı havuzda geçirmek gerçekten rahatlatıcı olmalı! İki kişinin romantik bir tatil geçirebileceği villanın bir haftalık kira bedeli 1200 dolar.
La Ballue, Britanny, Fransa
Mont - Saint - Michel'in 20 kilometre güneyinde yer alan 17. yüzyıldan kalma bir şato La Ballue. Eşsiz bahçeleriyle ün yapmış. Dekore edilirken, klasik İtalyan mimarisine modern dokunuşlar serpiştirilmiş. Yüksek tavanlar, ahşap yer döşemeleri ve lambrili duvarlar ilk bakışta göze çarpıyor. Modern mobilyalarla döşeli villada günümüzün zevk ve beğenileri öncelik kazanıyor. Oysa tarihi o kadar görkemli ki! Victor Hugo eserlerinin bir kısmını La Ballue'nin terasında kaleme almış. Villada geçtiğimiz yıllarda tanınmış modacı Christian Lacroix konaklamış. Villanın sahibi tam bir 17. yüzyıl Fransız mutfağı uzmanı. Arzu edildiğinde misafirleri için de yemek pişiriyor. 10 kişinin rahatlıkla kalabileceği villanın fiyatı; sabah kahvaltıları, akşam yemekleri, rehberlik ücretleri, günlük aktiviteler ve kiralık araba servisi dahil kişi başı 1800 dolar civarında.
San Giovanni, Torcello, Venedik
Venedik'in Torcello adasındaki tek villa. 17. yüzyıldan kalma bu yapı bir kanalın üzerinde konuşlanmış. Venedik'in en ünlü restoranlarından biri olan Locanda Cipriani, en yakın komşusu. Son derece zengin bir şekilde dekore edilmiş villada İtalyan antikaları dikkat çekiyor. Geniş terası kahvaltı ve akşam yemekleri için kullanılıyor. Bahçede yüzme havuzunun yanı sıra bir Roma kilisesinin kalıntıları var. Bu yüzden bina Uluslararası Venedik'i Kurtarma Vakfı tarafından korumaya alınmış. Birinci katta oturma ve çalışma odaları var, ikinci kat ise tamamen yatak odalarına ayrılmış.
12 kişilik villanın bir haftalık konaklama ücreti kişi başı 500 dolar.
Castolovice, Bohemia, Çek Cumhuriyeti
Başkent Prag'ın 120 kilometre doğusunda yer alan Castolovice, 1948 yılında komünistler tarafından kuşatıldığı zaman, Kont ve Kontes Sternberg sadece bir bavul gümüş ve kürkü yanlarına alarak canlarını kurtarmak için evden kaçmış. 44 yıl sonra kızları Diana Hipps, evi yeniden üzerine geçirmeyi başarmış, restore ettirmiş ve bir kısmını misafirlere açmış. Şato 4500 hektarlık bir alana kurulu. Kayıkla gölde gezintiye çıkmak, ormanlık arazide geyik avlamak mümkün. Dört ayrı binadan oluşan bir 16. yüzyıl Rönesans şatosu olan Castolovice'de, son derece geniş bir hol, bir 17. yüzyıl mabedi, kütüphane, galeri, sera ve 220 yatak odası var. Bu odaların sadece 10'u misafirlere ayrılmış.
20 kişinin konaklayabileceği şatonun gecelik kişi başı fiyatı 150 dolar.
Seyahata çıkarken ilk karşılaşılan sorun bavul hazırlamaktır. Ama işin püf noktalarını öğrenirseniz bu sorunu kolayca çözebilirsiniz.
Yanıma ne alacağım? Seyahate çıkarken hepimizin karşılaştığı bir sorun. Genellikle bavul yaparken doğru kararları veremeyiz. Her seferinde yanımızda götürdüğümüz pek çok giysiyi hiç kullanmadan geri getiririz. Orada yaptığımız alışverişleri de hesaba katarsak, çoğu zaman patlamış fermuarlı valizlerle dönmek kaderimizdir. Peki, hafif bir bavulla rahat bir yolculuk yapabilmek mümkün değil mi?
Tabii ki mümkün. Ama kendimizi bir parça zorlamamız şart. Çünkü bavul yapmak da başlıbaşına uğraşı gerektiren bir iş. Öncelikle gittiğimiz yerde bir moda şovuna çıkmayacağımız gerçeğini kafamıza yerleştirmek ve işe pek çok eşyayı evde bırakmaya razı olmakla başlamak gerekiyor. İhtiyacımız olduğu kadarını bavula koymalıyız. Uzmanlar yanımıza almak istediklerimizin sadece dörtte birine ihtiyacımız olduğunu hatırlatıyor ve işin püf noktalarına kulak vermemizi öneriyorlar:
1) Liste yapın: Bavul yapmaya, önce yanınıza alacaklarınızın bir listesini yaparak başlayın. Sonra bunların yarısını eleyin. Zor olacak ama başarmak zorundasınız.
2) Yakın renklerdeki kıyafetleri seçin: Yanınıza alacağınız kıyafetlerin birbirlerine yakın renk tonlarında olmasına özen gösterin. Böylece az sayıdaki kıyafeti birbiriyle kombine ederek çok seçenek yaratabilirsiniz.
3) Koyu renk ayakkabı alın: Siyah ya da kahverengi ayakkabı ve aksesuvar pek çok renkle rahatlıkla kullanılır. Yanınıza fazla sayıda ayakkabı almak zorunda kalmazsınız.
4) En ağır ayakkabı ayağınızda olsun: Uçağa binerken ayağınıza en ağır ayakkabıyı giyin. Bavulunuzu bir yükten kurtarmış olacaksınız. Ayrıca doğru bir kararla seçilmiş - en fazla - üç çift ayakkabı her şey için yeterli olacaktır.
5) Diş macununun seyahat boyunu tercih edin: Havlu, şampuan, sabun, diş macunu gibi ürünleri yanınıza almak zorundaysanız, mutlaka seyahat boylarını seçin. Artık neredeyse tüm markaların seyahat boyları satışa çıktı.
6) Günde iki takım giysi yeterli: Seyahatin amacı ne olursa olsun, günde iki takım giyerek durumu kurtarabilirsiniz. Aynı takımları ertesi günlerde başka şekillerde de kullanabilirseniz, yanınıza çok da fazla kıyafet almanız gerekmez. Unutmayın: Seyahate çıkıyorsunuz, moda şovuna değil.
7) Saç kurutma makinesinden vazgeçin: Saç kurutma makinesi ve ütü gibi eşyaları yanına almakta ısrar edenler şunu unutmasın ki, artık bunları bulamayacağınız bir otel dünyada neredeyse yok.
8) Üzerinize ne giyebilirseniz giyin: Giyebileceğiniz her şeyi üzerinize giyin. Bavulunuz, geri kalanlarla nefes alacaktır. Ağır bir bavul yapmamak için şunu hiç aklınızdan çıkarmayın: Dönüşte bir de bunları toparlaması var. Evler milenyum turistlerine açılıyor
Roma belediyesi vatandaşlara, milenyum kutlaması için şehre gelecek turistlere evlerini açmaları önerisinde bulundu. Yüzyılın son Noel'i ve 2000 yılbaşısı kutlaması için önümüzdeki aralık ayında Roma'ya 25 milyon turistin akın etmesi bekleniyor. Başkentin sadece 80 bin yatak kapasitesi var ve hepsi şimdiden rezerve edilmiş durumda. Belediye yetkililerince yapılan bir araştırma sonucunda, 25 bin Romalı ailenin şehirlerine gelecek turistleri evlerinde ağırlayabilecekleri ortaya çıktı. Bunların dört bini şimdiden belediyeyle el sıkıştı, iki bin aile ise turist ağırlamak için gerekli başvuruyu yaptı. Evcil hayvanlara pasaport
İngiliz hükümeti mikroçip teknolojisini uygulayarak evcil hayvanlara bir anlamda 'pasaport' vermeye hazırlanıyor. Bu karar, kedi ve köpek gibi ev hayvanı sahiplerinin baskıları sonucu alındı. İngiltere, toplumu bulaşıcı hastalıklardan korumak için 1901 yılından beri yurda giriş yapacak pet'lerin altı ay karantina kafeslerinde tutulmasını istiyordu. Ülkeye giriş yapan pet sahipleri, çocukları gibi sevdikleri hayvanlarının aylarca kafeste kalmasından hoşlanmadıklarını söyleyerek sonunda uygulamaya itiraz ettiler. İngiliz hükümeti de hayvanların deri altlarına yerleştirilecek mikroçiplerle bu sorunu çözmeye karar verdi. Mikroçipler sayesinde hayvanlar havaalanlarında elektronik scanner'lardan geçerken kimlik saptaması yapılabilecek. Hayvanlara verilecek pasaport benzeri bir belgeyle de bugüne kadar yaptırdıkları aşılar, geçirdikleri hastalıklar izlenebilecek. Ülkeye giriş yapan hayvanların hastalık sahibi olup olmadığı böylece tespit edilebilecek. Tokyo'ya dev DisneySea
Yurtdışına tatile çıkmak istiyorsunuz. Gitmek istediğiniz yerde karar kıldınız. Ama sıradan seyahatlerde olduğu gibi bir otelde kalmak istemiyorsunuz. Tek hayaliniz; şehir kalabalığından uzak bir köşede, yanınızdakilerle baş başa bir tatil.
Turizmciler bu konuda artan talebi sonunda fark etti. Bugün dünyanın çeşitli ülkeleri artık misafirlerine beş yıldızlı otel konforunda villalar sunuyor. İster sevgiliniz ister arkadaş grubunuzla kiralayacağınız bir villada konaklıyorsunuz. Her şey sadece size ait... Üstelik son derece ayrıcalıklı villalar bunlar. Kimi bir aristokrat ailenin izlerini taşıyor, kimi dünyaca ünlü bir mimarın dokunuşlarını... Çoğu bahçeli ya da havuzlu, teraslar geniş, yatak odaları banyolu, kısacası konforda eksik yok. İstendiğinde hizmetçi servisi bile var. Ama en önemli özellikleri fiyatta karşımıza çıkıyor: Kira bedelleri beş yıldızlı bir otel odasına ödenenden fazla değil. Geceliğine ortalama 100 - 200 dolar ödeyerek vaktiyle bir kraliyet ailesinin uyuduğu odada kalabilirsiniz. Bu hafta sizler için dünyanın 'Top 10 kiralık villa'sını seçtik. Sıradışı bir tatil, neden olmasın?
Baron Island, Murcia, İspanya
Güney İspanya'da, La Manga açıklarında yer alan 220 hektarlık Baron Adası, bir zamanlar avcıların en gözde mekanıymış. 1870 yılında Kral Amadeo tarafından 'Baron' diye çağırılan sahibine hediye edilmiş, bugün ailenin son kuşak üyeleri Fas mimarisi tarzındaki villalarını kiraya veriyor. Villada 8 kişi kalabiliyor. Talep fazla olursa 1950'lerde ünlü mimar Frank Lloyd Wright tarafından inşa edilen gözetleme kulesi kiralanıyor. Bu ilginç kulede yukarıya doğru spiral bir şekilde uzayıp giden beş kat var. Pencerelerinden bakıldığında volkanik adanın tüm ihtişamı gözler önünde. Tenis, golf ve su sporları adanın sunduğu sportif aktivitelerden sadece birkaçı. 30 dakikalık bir motor gezisiyle ulaşılan La Manga'da casino'larda eğlenme imkanı var. Toplam 14 kişinin konaklayabileceği villanın fiyatı sıkı bir pazarlıkla beş yıldızlı otel fiyatına ayarlanabiliyor.
The Beach House, Kenya
Kenya dünya turizminin parlayan yıldızlarından. Safari ve deniz tatilini birleştirmek isteyenler önce Güney Afrika'yı keşfetmişti. Burayı doyasıya gezenler şimdilerde Kenya'ya koşuyor. Safari alanlarıyla gerçekten büyüleyici bir ülke Kenya. En gözde safari alanlarından biri olan Lamu'daki The Beach House, bir haftalığına kiralanarak harika bir Afrika tatili yapılabilecek bir yer. Bu eşsiz villa, mimari olarak Arap etkileri taşıyor. Beyaz boyalı duvarları, yapıya serin bir atmosfer kazandırmış. Yöresel mobilyalar ilginç. Bahçesinde büyük bir havuzu ve havuz barı bulunan The Beach House'un birinci katındaki oturma ve yemek odalarını tropik ağaçlar gölgeliyor. Yatak odaları büyük, güneşli balkonlara açılıyor. Odalardan Lamu kanalının manzarası büyüleyici. Roof bardaki hamaklarda güneşlenmek müthiş keyif! 10 kişinin konaklayabildiği villanın bir haftalık kişi başı fiyatı 700 dolar.
Villa Melati, Bali
Endonezya'nın dünyaca ünlü adası Bali, Türk turistler tarafından da sıkça tercih edilen bir mekan. Bali'nin Kedewatan kasabasında yer alan Villa Melati, tropikal bahçeleri ve Ayung Nehri'nin görkemli manzarasıyla gerçekten bir cennet mekan. İngiliz bir mimar tarafından inşa edilen villanın sürgülü cam kapıları, atmosferi daha da ferahlatıyor. Dekorasyonda toprak renkleri hakim. Bambu mobilyalar, Endonezya tarzı dokumalar ve dekoratif eşyalar gerçekten büyüleyici. Yatak odaları son derece geniş. Bölgede yerel kültüre ait pek çok ziyaret edilecek yer ve eğlence mekanları var. Dört kişinin kalabildiği villanın kişi başı gecelik fiyatı 250 dolar.
Dünyanın en güzel tropik adalarından biri olan Phuket'te birkaç yıl önce dizayn edilmiş bir sitenin yedi villasından biri Villa Veruwan. Thai evlerinin geleneksel tüm özelliklerini taşıyor. Bol ışık alıyor, zarif çizgilerle dekore edilmiş. Döşemeler pastel renklerde. Oturma odasının tavanı, katedrallerin görkemli mimarisinin çizgilerine sahip. Yatak odalarının hem içerde hem de balkonlarında birer banyosu var. Her iki taraftan da büyük birer terasa açılan villanın bahçesinde yüzme havuzu keyifli saatler için hazır bekliyor. Arzu edildiğinde Thai'li müzisyenler bahçede müzik yapıyor, dekor misafirlerin mood'una göre değiştirilebiliyor. 6 kişilik bir ekibin rahatlıkla konaklayabileceği villanın fiyatı haftada 9 bin pound.
Emerald Isle, Monkey Key, Florida
Ernest Hemingway'in hayatını adadığı Florida'daki Key West'ten 25 mil uzaklıktaki Monkey Key adasında yer alan Emerald Isle, sessizlik arayanlar için dünyadaki en ideal mekanlardan biri. Tavus kuşlarını saymazsanız, adada sizden başka kimse yok sayılır. İstendiğinde eve yemek siparişi verilebiliyor. Emerald Isle, 3 bin 800 metrekarelik bir alana yayılan üç katlı ahşap bir yapı. Dekorasyonu için 'cool' tanımlaması yapılıyor. Yüksek tavanlı yatak odalarında canlı renkler kullanılmış. Uçsuz bucaksız okyanus manzarası büyüleyici. Eve yemek siparişi verilebilen Emerald Isle'da jet - ski, şnorkel'le dalış imkanı var. Bölgede bir motorla dolaşmak gerçekten keyifli. 6 kişinin konaklayabileceği villanın haftalık kişi başı fiyatı 700 dolar.
Casa de Sezim, Portekiz
Sadece yazın değil bütün bir yıl boyunca açık olan Casa de Sezim'in tarihi 1376'lara, İspanya I. Kralı'na kadar uzanıyor. Yıllarca kraliyet ailesi üyelerine hizmet veren şato, Afrika, Brezilya ve Hindistan'dan getirilen birbirinden değerli dekoratif eşyalarla yaşayan bir müzeyi andırıyor. İran halıları şatoya ayrı bir hava katıyor. Duvar kağıtlarının desenleri 1810 yılında elle boyanmış. Her odanın duvar kağıdı farklı. Birinde Don Kişot'un hayatı anlatılıyor, diğerinde Hindistan ve Kuzey Amerika'dan manzaralar var. Şatonun kolonyal tarzı verandası uçsuz bucaksız bahçelere bakıyor. Civardaki şarap bağlarından elde edilmiş ve pek çok ödül kazanmış şarapların ikram edildiği şatoda 9 yatak odası var. Havuz keyfi unutulmamış, ata binmek mümkün. Casa de Sezim'in kişi başı bir gecelik konaklama fiyatı 100 dolar civarında.
La Rocca Di Santa Lucia, Umbria, İtalya
Yatak odalarındaki mor duvar halıları, bir ortaçağ şaheseri olan villayı 2000'e girerken bile romantik ve ayrıcalıklı bir mekan yapıyor. Trasinemo Gölü'ne bakan villanın oturma odasındaki renkli duvar resimleri ise, bölgenin tarihiyle ilgili masallar anlatıyor. Mutfak ekipmanları eksiksiz, isteyen kendi yemeğini pişiriyor. Villada bir oturma odası, banyolu iki yatak odası ve barbekü yapılabilen bir de teras var. Bütün bir günü nilüferlerle kaplı havuzda geçirmek gerçekten rahatlatıcı olmalı! İki kişinin romantik bir tatil geçirebileceği villanın bir haftalık kira bedeli 1200 dolar.
La Ballue, Britanny, Fransa
Mont - Saint - Michel'in 20 kilometre güneyinde yer alan 17. yüzyıldan kalma bir şato La Ballue. Eşsiz bahçeleriyle ün yapmış. Dekore edilirken, klasik İtalyan mimarisine modern dokunuşlar serpiştirilmiş. Yüksek tavanlar, ahşap yer döşemeleri ve lambrili duvarlar ilk bakışta göze çarpıyor. Modern mobilyalarla döşeli villada günümüzün zevk ve beğenileri öncelik kazanıyor. Oysa tarihi o kadar görkemli ki! Victor Hugo eserlerinin bir kısmını La Ballue'nin terasında kaleme almış. Villada geçtiğimiz yıllarda tanınmış modacı Christian Lacroix konaklamış. Villanın sahibi tam bir 17. yüzyıl Fransız mutfağı uzmanı. Arzu edildiğinde misafirleri için de yemek pişiriyor. 10 kişinin rahatlıkla kalabileceği villanın fiyatı; sabah kahvaltıları, akşam yemekleri, rehberlik ücretleri, günlük aktiviteler ve kiralık araba servisi dahil kişi başı 1800 dolar civarında.
San Giovanni, Torcello, Venedik
Venedik'in Torcello adasındaki tek villa. 17. yüzyıldan kalma bu yapı bir kanalın üzerinde konuşlanmış. Venedik'in en ünlü restoranlarından biri olan Locanda Cipriani, en yakın komşusu. Son derece zengin bir şekilde dekore edilmiş villada İtalyan antikaları dikkat çekiyor. Geniş terası kahvaltı ve akşam yemekleri için kullanılıyor. Bahçede yüzme havuzunun yanı sıra bir Roma kilisesinin kalıntıları var. Bu yüzden bina Uluslararası Venedik'i Kurtarma Vakfı tarafından korumaya alınmış. Birinci katta oturma ve çalışma odaları var, ikinci kat ise tamamen yatak odalarına ayrılmış.
12 kişilik villanın bir haftalık konaklama ücreti kişi başı 500 dolar.
Castolovice, Bohemia, Çek Cumhuriyeti
Başkent Prag'ın 120 kilometre doğusunda yer alan Castolovice, 1948 yılında komünistler tarafından kuşatıldığı zaman, Kont ve Kontes Sternberg sadece bir bavul gümüş ve kürkü yanlarına alarak canlarını kurtarmak için evden kaçmış. 44 yıl sonra kızları Diana Hipps, evi yeniden üzerine geçirmeyi başarmış, restore ettirmiş ve bir kısmını misafirlere açmış. Şato 4500 hektarlık bir alana kurulu. Kayıkla gölde gezintiye çıkmak, ormanlık arazide geyik avlamak mümkün. Dört ayrı binadan oluşan bir 16. yüzyıl Rönesans şatosu olan Castolovice'de, son derece geniş bir hol, bir 17. yüzyıl mabedi, kütüphane, galeri, sera ve 220 yatak odası var. Bu odaların sadece 10'u misafirlere ayrılmış.
20 kişinin konaklayabileceği şatonun gecelik kişi başı fiyatı 150 dolar.
Yanıma ne alacağım? Seyahate çıkarken hepimizin karşılaştığı bir sorun. Genellikle bavul yaparken doğru kararları veremeyiz. Her seferinde yanımızda götürdüğümüz pek çok giysiyi hiç kullanmadan geri getiririz. Orada yaptığımız alışverişleri de hesaba katarsak, çoğu zaman patlamış fermuarlı valizlerle dönmek kaderimizdir. Peki, hafif bir bavulla rahat bir yolculuk yapabilmek mümkün değil mi?
Tabii ki mümkün. Ama kendimizi bir parça zorlamamız şart. Çünkü bavul yapmak da başlıbaşına uğraşı gerektiren bir iş. Öncelikle gittiğimiz yerde bir moda şovuna çıkmayacağımız gerçeğini kafamıza yerleştirmek ve işe pek çok eşyayı evde bırakmaya razı olmakla başlamak gerekiyor. İhtiyacımız olduğu kadarını bavula koymalıyız. Uzmanlar yanımıza almak istediklerimizin sadece dörtte birine ihtiyacımız olduğunu hatırlatıyor ve işin püf noktalarına kulak vermemizi öneriyorlar:
1) Liste yapın: Bavul yapmaya, önce yanınıza alacaklarınızın bir listesini yaparak başlayın. Sonra bunların yarısını eleyin. Zor olacak ama başarmak zorundasınız.
2) Yakın renklerdeki kıyafetleri seçin: Yanınıza alacağınız kıyafetlerin birbirlerine yakın renk tonlarında olmasına özen gösterin. Böylece az sayıdaki kıyafeti birbiriyle kombine ederek çok seçenek yaratabilirsiniz.
3) Koyu renk ayakkabı alın: Siyah ya da kahverengi ayakkabı ve aksesuvar pek çok renkle rahatlıkla kullanılır. Yanınıza fazla sayıda ayakkabı almak zorunda kalmazsınız.
4) En ağır ayakkabı ayağınızda olsun: Uçağa binerken ayağınıza en ağır ayakkabıyı giyin. Bavulunuzu bir yükten kurtarmış olacaksınız. Ayrıca doğru bir kararla seçilmiş - en fazla - üç çift ayakkabı her şey için yeterli olacaktır.
5) Diş macununun seyahat boyunu tercih edin: Havlu, şampuan, sabun, diş macunu gibi ürünleri yanınıza almak zorundaysanız, mutlaka seyahat boylarını seçin. Artık neredeyse tüm markaların seyahat boyları satışa çıktı.
6) Günde iki takım giysi yeterli: Seyahatin amacı ne olursa olsun, günde iki takım giyerek durumu kurtarabilirsiniz. Aynı takımları ertesi günlerde başka şekillerde de kullanabilirseniz, yanınıza çok da fazla kıyafet almanız gerekmez. Unutmayın: Seyahate çıkıyorsunuz, moda şovuna değil.
7) Saç kurutma makinesinden vazgeçin: Saç kurutma makinesi ve ütü gibi eşyaları yanına almakta ısrar edenler şunu unutmasın ki, artık bunları bulamayacağınız bir otel dünyada neredeyse yok.
8) Üzerinize ne giyebilirseniz giyin: Giyebileceğiniz her şeyi üzerinize giyin. Bavulunuz, geri kalanlarla nefes alacaktır. Ağır bir bavul yapmamak için şunu hiç aklınızdan çıkarmayın: Dönüşte bir de bunları toparlaması var. Evler milenyum turistlerine açılıyor
Roma belediyesi vatandaşlara, milenyum kutlaması için şehre gelecek turistlere evlerini açmaları önerisinde bulundu. Yüzyılın son Noel'i ve 2000 yılbaşısı kutlaması için önümüzdeki aralık ayında Roma'ya 25 milyon turistin akın etmesi bekleniyor. Başkentin sadece 80 bin yatak kapasitesi var ve hepsi şimdiden rezerve edilmiş durumda. Belediye yetkililerince yapılan bir araştırma sonucunda, 25 bin Romalı ailenin şehirlerine gelecek turistleri evlerinde ağırlayabilecekleri ortaya çıktı. Bunların dört bini şimdiden belediyeyle el sıkıştı, iki bin aile ise turist ağırlamak için gerekli başvuruyu yaptı. Evcil hayvanlara pasaport
İngiliz hükümeti mikroçip teknolojisini uygulayarak evcil hayvanlara bir anlamda 'pasaport' vermeye hazırlanıyor. Bu karar, kedi ve köpek gibi ev hayvanı sahiplerinin baskıları sonucu alındı. İngiltere, toplumu bulaşıcı hastalıklardan korumak için 1901 yılından beri yurda giriş yapacak pet'lerin altı ay karantina kafeslerinde tutulmasını istiyordu. Ülkeye giriş yapan pet sahipleri, çocukları gibi sevdikleri hayvanlarının aylarca kafeste kalmasından hoşlanmadıklarını söyleyerek sonunda uygulamaya itiraz ettiler. İngiliz hükümeti de hayvanların deri altlarına yerleştirilecek mikroçiplerle bu sorunu çözmeye karar verdi. Mikroçipler sayesinde hayvanlar havaalanlarında elektronik scanner'lardan geçerken kimlik saptaması yapılabilecek. Hayvanlara verilecek pasaport benzeri bir belgeyle de bugüne kadar yaptırdıkları aşılar, geçirdikleri hastalıklar izlenebilecek. Ülkeye giriş yapan hayvanların hastalık sahibi olup olmadığı böylece tespit edilebilecek. Tokyo'ya dev DisneySea
Japonya'nın hareketli başkenti Tokyo'da Mickey ve Minnie dönemi başlıyor. Geçtiğimiz haftalarda Disney İcra Kurulu Başkanı Michael Eisner ve Japon yetkililer tarafından temeli atılan DisneySea, farklı eğlence anlayışıyla Tokyo'yu ziyaret edecek turistleri cezbedeceğe benziyor. Teması okyanus mitolojisinden esinlenerek oluşturulan DisneySea, 2001 yılı sonbaharında hizmete girecek. Tokyo Körfezi'ne bakan eğlence kompleksinde Tokyo DisneySea Hotel MiraCosta adlı bir de lüks otel hizmet verecek. Asya'daki ekonomik krize rağmen projeden umutlu olduklarını söyleyen Disney yetkilileri, kompleksin 2.8 milyar dolara malolacağını bildirdiler. Eğlence parkını yılda 10 milyon kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.
EN ÇOK OKUNANLAR
İlgili Haberler
