The Others Vural Savaş tartışması

Vural Savaş tartışması

29.01.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Vural Savaş tartışması

Vural Savaş tartışması



Vural Savaş tartışması
Haber dili yorumla yüklendikçe okur tepkisi de ona orantılı olarak büyüyor.
Konumuz, hafta boyunca sürekli tepki toplayan Vural Savaş haberleri.
Malum, emekliye ayrılan Cumhuriyet eski Başsavcısı Savaş, bir televizyon programında bazı önde gelen kişilere yönelik sert suçlamalarda bulunmuştu.
Bu kişiler arasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Anayasa Mahkemesi’nin bazı üyeleri de vardı.
Milliyet, yankılar yaratan bu açıklamaları birinci sayfasından izledi.
22 ve 23 Ocak tarihli gazetenin öne çıkardığı bir gelişmeydi bu.
22 Ocak nüshasında Vural Savaş’a Tepki Büyük üst başlığı altında Bu Sözler Dava Konusu başlığı yer almaktaydı.
Spotta ise "Türkiye, Vural Savaş’ın Sezer ve Kılıç’la ilgili çirkin ithamlarını hayretler içinde izledi. Kılıç’ın avukatı ‘dava açabiliriz’ dedi" ifadeleri kullanılmıştı.

Kişisel yorumlar
Kamil Birol Abacı yazıyor:
"Açıklamaları ön sayfaya doğal olarak almışsınız. Ancak, haberin spotundaki ‘çirkin ithamlar’ ifadesi, yazanın kişisel yorumu. Aslında haberde yorum uzun zamandır tartışılıyor. Milliyet buna hep özen gösterirdi, ama yorumlu haber sayısı artıyor."
"Bence haberi olduğu gibi bize ulaştırın. Milliyet okurları neyin ne olduğunu yargılayacak düzeyde insanlardır. Ne olur buna özen gösterin."
Nasuhi Kırım, Engin Kırım ve Özge Uzun da benzer görüşte.
Bir başka okur şunu yazmış:
"Çirkin sözcüğünü kullanırken cumhurbaşkanının yanına geçmişsiniz. Ama böyle yapılırken bir ilke çiğnenmiş oluyor."
Atilla Atalay ise spotun bir başka bölümüne tepkili:
"Diyorsunuz ki, ‘Türkiye bu çirkin suçlamaları hayretler içinde izledi...’ Ben de buna hayret ettim. Türkiye ile bir toplumu mu, yoksa bu isimde bir kişiyi mi kastediyorsunuz? Herhalde ikincisi, çünkü haberi okuduğumda bütün Türkiye nasıl hayretini belli etmiş, doğrusu kanıtını bulamadım."

Ciddiye almadı
23 Ocak tarihli Milliyet’te haberin devamı sürmanşetteydi.
Hiç Ciddiye Almadı başlığının altındaki spotta ise, "Cumhurbaşkanı Sezer, Vural Savaş’ın televizyondaki çirkin suçlamalarına yanıt verme gereğini dahi duymadı. Savaş’a tepkiler çığ gibi büyüyor" denmekteydi.
Gökhan Aydın’ın eleştirisi yine haber - yorum ilişkisine işaret ediyor:
"Bu sunuşta fazlasıyla yorum ve manipülasyon olduğu kanısındayım. Ben hem Sayın Sezer’i hem de Savaş’ın tarafsız gözle değerlendirmek ihtiyacındayım. ‘Çirkin suçlama’ ve ‘gereğini bile duymadı’ ifadelerini dikkatle yeniden gözden geçirmenizi dilerim. Gazetemin objektif habercilik nosyonlarından uzaklaşmasını istemiyorum."
Ömer Altunbaş, Necdet Çağlar, Muzaffer Özçağ, Cabbar Kılıç, Nuri Kulaksız ve Salim Beyaz da Aydın’ınkiyle aynı doğrultuda tepkiler iletmişler.
Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yılmaz’ın görüşü: "Savaş’ın başka insanlara yönelik suçlamaları çirkin suçlamalar. Cumhuriyet Başsavcısı seçilirken kendisi de ikinci sıradaydı. Gazetemize yansıyan okur görüşleri Savaş’ın sözlerinin çirkin olduğu yolundaydı. Bunda yadırganacak bir şey göremiyorum."
"Çirkin suçlamaya çirkin denir. Bir kadının kendini yere atıp, duvardan duvara döşeli halıyı başına örtmeye çalıştığını söylemek, çirkin bir iddia ortaya atmaktır. Asıl üzülmemiz gereken, böyle bir kişinin Cumhuriyet Başsavcılığı’na kadar gelebilmiş olmasıdır."
Yorum: Haber dili, tırnak içinde yer almadığı sürece, sıfat kaldırmıyor: Dil, "nötr" olmalı. Savaş’la ilgili olarak kullanılan "çirkin ithamlar, suçlamalar" ifadesinde "çirkin"e yer verilirse, o suçlamaların "çirkin" olmadığını düşünen ya da yorumu kendisi yapmak isteyen okurların gazeteye güveni sarsılır. Burada önemli olan Savaş’ın sözlerinin "suçlama" olduğunun tespitiydi. Tespit, okur için yeterli olabilir.
"Türkiye... hayretle izledi.." cümlesi de pek çok okurun tepkisini haklı gösteren bir muğlaklık içeriyor. Bunlardan kaçınmakta galiba yarar var.