13.08.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Su yaşam için vazgeçilmezdir. İnsan yemek yemeden haftalarca yaşayabilirken, susuzluğa ancak birkaç gün dayanabilir.
İnsan vücudunun büyük bir kısmı (yüzde 50-60'ı) sudan oluşmuştur. Bu oran yaşa ve cinsiyete göre değişir. Su oranı yaşa paralel olarak azalır, yerini yağ dokusu alır. Kas dokusuyla vücuttaki su oranı arasında pozitif bir ilişki vardır. Çizgili kaslar diğer doku ve kaslardan daha fazla su içerir. Kanın yüzde 92'si, kemiklerin yüzde 22'si, beynin yüzde 75'i ve kasların yüzde 75'i sudur.
Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri ve bu sayede vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi su dengesinin korunması ile mümkündür.
Vücudun su dengesi içilen su, içecekler ve yiyecekler içindeki su miktarları ile solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkıyla kaybedilen su miktarları arasındaki dengeyle sağlanır. Vücut ihtiyacı olduğundan daha az suya sahip olduğunda denge bozulur, bu ödemlerin oluşmasına neden olur.
Kahve, çay ve kola gibi kafeinli içecekler, verdiklerinden fazla su atımına neden oldukları için, vücudun sıvısını azaltır. Alkollü içecekler de aynı şekildedir. Su vücudun sıvı ihtiyacının karşılayan en iyi öğedir.
Sıcak havalarda fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu besinler tüketildiğinde, terleme ve idrarla, vücut ısısını artıran ateşli hastalıkların geçirildiği durumlarda, özellikle yaz aylarında sık görülen bağırsak enfeksiyonu ve ishal gibi hastalık durumlarında sıvı kaybı artar. Bu durum vücudun su gereksinmesinde de artışa neden olur.
haftanın öğüdü
İyi yıkayın