Yeni stresimiz: SİBERFOBİ

Orta yaşlı bir erkekseniz ve iş ortamında gençlerle çalışıyorsanız aman dikkat! Her an ‘siberfobi’ kurbanı olup delirmenin eşiğine gelebilirsiniz


       DNA şifresi, genom projesi, internet, haber portalı, yeni yazılım programları... Bilim ve teknolojiyle ilgili yeni yeni kavramlar, gün geçmiyor ki günlük hayatımıza girmesin. Hem de başdöndürücü bir tempoyla. Uzmanlar bu temponun yarattığı strese bir ad buldular bile; ‘siberfobi’. Siberfobinin en çok etkilediği kurbanlar ise ortayaş grubundaki çalışan erkekler.
       Uzmanlara göre, teknoloji korkusundan ayrı bir kavram olan siberfobi, kendini, ‘işyerinde sözü edilen gelişmelere çok daha süratli ve iyi bir şekilde adapte olan genç çalışanların, ortayaş grubu erkekler üzerinde yarattığı rekabet baskısı’ biçiminde gösteriyor.
       Yani, ortayaş erkekleri, genç iş arkadaşlarının bilimsel gelişmelere çabuk ayak uydurması karşısında paniğe kapılıyor ve özgüvenlerini yitirerek strese giriyor.

Sibserfobi belirtileri

       Siberfobiyi ilk gündeme getiren isimlerden biri de Güney Afrika Potchefstroom Üniversitesi öğretim üyesi Prof. George Lotter oldu.
       Lotter, siberfobi kurbanlarının işlerini kaybetme korkusuyla yaşadıklarını, hatta akıl sağlıklarını yitirmenin eşiğine geldiklerini belirtti. Prof. Lotter, siberfobi kurbanlarının ‘Amerikan Güzeli’ filminde Kevin Spacey’in canlandırdığı Lester Burnham tipine benzediğini de sözlerine ekledi.

Belirtileri

       Prof. Lotter siberfobik kişiliğin belirgin özelliklerini şöyle tanımladı:

35 - 50 yaşları arasında erkek olmak.

Yanıbaşınızda bilgasayar kurdu gençlerin hızla terfi ettiğine tanık olmak.

Hızla kelleşmek ve fiziki gücünü kaybetmek.

Kendini yorgun hissetmek, aşırı biçimde alkol ve sigara tüketmek.

Evde romantik yakınlaşmalardan kaçınmak, bunun yerine kaçamakları tercih etmek.

Saçını kazıtmak, genç tarzı giyinmek.

Gençlerin gittiği pub, gece kulübü veya spor salonlarından hiç çıkmamak.

Tüm yukarıdaki davranışları sergileyerek çocuklarını utandırmak.