The Others Yine deprem...

Yine deprem...

08.06.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yine deprem...

Yine deprem...


  Koray Aydın Çankırı'daki depremdeki zarar ile ilgili "bekledikleri kadar" zarar olmadığını söylemiş... NTV haberi böyle verdi. Sanırım "korktukları" demesi gerekirdi. Kim yanlış yaptı?

  NTV depremi çok iyi takip etti. Bir kere işi bilen bir spikerin yönetiminde olması çok önemliydi. Yani Oğuz Haksever. "İstanbul'da ne zaman deprem olur?" gibi çok zeki(!) sorular sormaması, terimleri bilmesi nedeniyle olması gerektiği gibi bir haber kuşağı sundu. Bu da tabii NTV'nin daha farklı olmasını sağladı.

  Efendim yaz geldi... Sivrisinek ve deprem... Yine Kandilli Rasathanesi'nden canlı yayınlar başladı...Dikkat ettim hala deprem ile ilgili aynı yerde dönüyor bizim medya. Hala "artçı", "tetikleme", "öncü" vs...zırvaları. Hala Kandilli Rasathanesi "deprem ile yaşamayı öğrenmeliyiz" diye tekrar ediyor. Kabullenemiyoruz...Es geçiyoruz. Ama o bizi bırakmıyor.

  Yine bilimadamları arasında ifade farklılıkları. Hacettepe Üniversitesi'nden bir öğretim üyesi Çerkeş'teki büyük depremden önce burada "öncü"lerin meydana geldiğini söyledi. Bir başka kanalda bir başka bilimadamı(sanırım Aykut Barka)böyle bir tanımın olamıyacağının altını çizdi. Onlar da kabuklarından çıktılar...Ama hep aynı şeyler soruluyor hep aynı şeyler.

  CNN Türk Ankara muhabiri Didem Tümer iki kişini öldüğünü haberini verdikten sonra yorum yaptı; "önemli bir can kaybı yok"...Bir de bu yoruma o iki kişiyi kaybeden aileler tarafından bakalım. Kaybın "önemi" ya da "önemsizliği" ne kadar sıradan olabiliyor ya da ne kadar acı...

  Ahmet Mete Işıkara hocam ne olursun her önüne gelene çıkma. Yahu biraz ders alalım. Yine kafalar karışıyor. Mesut Yar "İstanbul'da deprem olacak mı?" diye soruyor Işıkara'ya. Ağustos'ta da sormuşlardı hocam size..."Kaç kişi ölür?" diye de sorabilirler. Medyatiklik ile bilimadamlığı arasındaki ince çizgide artık duralım.