The Others Zeynep ÇETİNKAYA

Zeynep ÇETİNKAYA

15.02.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yetersiz maaş, olmayan sosyal güvence, ateş geçiren elbiseyle alevlerle dans ediyorlar

Zeynep ÇETİNKAYA

TUZLA'daki tanker faciasının belleklerimizden uzun yıllar silinmeyecek görüntüsü, yanan elbiselerini söndürmeye çalışan itfaiye erlerinin ateşle dansı oldu. Canlarını hiçe sayarak alevlerin üzerine giden itfaiyecilerin yaşam savaşı, yetersiz maaş ve sosyal güvenceleri nedeniyle, iş dışında da devam ediyor.
Fatih'teki İtfaiye Müdürlüğü binasında, tanker yangınında görevli itfaiyecilerle dün sabah yorgunluklarını atmaya çalışırken konuştuk. Tanker faciasında görevli itfaiye erlerinden Yusuf Yıldız, 30 yıldır bu meslekte. Net maaşı 27 milyon. Mesailerle birlikte eline ayda 35 - 40 milyon lira geçiyor. Yaşamını çocuklarına okutmaya adadığını söyleyen Yıldız hayatını şöyle özetliyor:
"Giyime, eğlenceye hiç para ayıramadım. İki kızım üniversiteyi bitirdi. Küçük kızım hala okuduğundan emekliye ayrılamıyorum."
"Bu mesleğin gururu yeter" diyen Yıldız, "Kurtardığım canlara bakarak, bu vatan için harcadığım her yılı gururla anıyorum."
İtfaiye Grup Amiri Nail Demiryas, 31 yıllık mesleğini şöyle anlatıyor:
Kulağınız yangın alarmında, büyük bir stresle yaşarsınız. Siren çalar, koşarsınız. Yangın yerine ulaşacağınız 10 dakikalık yol, bir ömür gibi gelir. Yol bozuktur, sokak kapalıdır. Elinizden geleni yapıp yangın yerine ulaştığınızda, `nerede kaldınız' diye azarlanırsınız. Buradaki itfayecilerin büyük kısmında, stres nedeniyle kalp problemi var. Net maaşım 31 milyon lira. Günlük brüt maaşım 1 milyon 432 bin lira. Alevlerle, işte bu parayla boğuşuyorum."
Tanker yangınında sabaha dek alevlerin arasında kalan itfaiyecilerden biri, adını vermeden anlatıyor:
"Her itfaiyeci, geminin yakıt depolarının nerede olduğunu bilemez. Dün akşam da bu nedenle sorun yaşadık. Deniz ve uçak yangınlarında yetersiz kaldığımızı fark ediyoruz."
İtfaiyeciler, emniyet görevlileri gibi, 20 yılda emekli olmayı ve emniyet görevlilerine verildiği gibi yıpranma primi verilmesini istiyor. Daha zor yanan giysi ve erimeyen çizme istiyorlar.
Mevludin Öztürk, 16 yıldır itfaiyecilik yapıyor. Onun yaşamı da diğerleri gibi. İş ve ev arasında örülmüş, çocuklarına adanmış bir yaşam. Karısı Zeynep Öztürk yaşamlarını şöyle anlatıyor:
"Evlendiğimiz günden beri ekonomik sıkıntı çektik. Kocama destek olmak için, el işleri yaptım. Öyle zaman oldu ki, benim dantel örerek kazandığım para, onun maaaşından çoktu. Çıkıp gezdiğimiz, ihtiyacımız olmayan bir şeye para harcadığımız hiç olmadı."
Öztürk ailesinin 10, 14 ve 15 yaşlarında üç erkek çocuğu bulunuyor. Melih, Metin ve Mahir, babaları, yaşadığı zorluğu pek anlatmasa da itfaiyeci olmaya hiç özenmemiş. Metin ve Mahir yazları harçlıklarını çıkarmak için şimdiden çalışmaya başlamış.