TSK’dan dünyaya 40 gün mesajı!

Türk Silahlı Kuvvetleri; Türk halk kültüründe önemli bir yeri olan ‘40 gün’ kavramını akla getiren bir tarzda, gücü konusunda dünyaya önemli bir mesaj verdi. Türkiye ulusal güvenliğine yönelik hesapları, 40 günde bozdu. FETÖ darbe girişiminden 40 gün sonra başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı’nın en önemli hedeflerinden biri ve terör örgütü DAEŞ’in Suriye içindeki ikinci güçlü noktası olan El Bab operasyonu başarı ile tamamlandı. Harekâtın 185’inci gününde, kontrol altına alınan El Bab’da temizlik faaliyetleri yürütülüyor.
24 Ağustos’ta başladı
FETÖ terör örgütünün dış destekli olduğu değerlendirilen 15 Temmuz’daki darbe girişimi, Türk ordusunda sarsıntıya neden oldu. Küresel güçlerin, Irak ve Suriye politikalarında Türk ordusunun 15 Temmuz sonrası durumuna göre pozisyon aldıklarının değerlendirildiği bir süreçte TSK, 24 Ağustos’ta Fırat Kalkanı’nı başlattı. TSK darbe girişiminden 40 gün sonra meskûn mahalde terörle mücadeleyi içermesi nedeniyle dünyada çok az ordunun cesaret edebileceği müşterek kuvvetlere dayalı sınır dışı harekât başlattı.
Deniz komandoları da
Harekâtın en önemli hedefi, DAEŞ’in Rakka’dan sonra ikinci önemli merkezi olan El Bab idi. Harekât, 8 Aralık’ta başladı. Harekâta TSK’nın tüm ana unsurları katıldı. Doğrudan Genelkurmay’a bağlı bordo bereli olarak adlandırılan özel kuvvetler, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın bazıları hendek operasyonlarında deneyim kazanmış olan farklı tugaylarından komando ve birliklerin yanı sıra mayın temizleme unsurları harekâtta yer aldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın SAT komandoları da, meskun mahal operasyonlarında önemli görevler üstlendi. ÖSO unsurları arasında koordinasyon sağlanarak bu güçler yönlendirildi.

Yoğun diplomasi trafiği yürütüldü

Harekât çerçevesinde Dışişleri Bakanlığı etkin biçimde devrede oldu. ABD, Rusya ve İran ile yoğun bir diplomasi trafiği yürütüldü. Harekâtın dikkati çeken noktalarından biri de ABD’nin öncülük ettiği koalisyon güçlerinin El Bab harekâtı başladıktan sonra hava taarruzlarını durdurması oldu. Ancak Türkiye ile Rusya arasında mutabakata varılmasından sonra koalisyon güçleri harekâta destek verdi. El Bab’ın alınmasıyla PYD’nin koridor oluşturma planı da bozuldu.

‘Hilal taktiği’ni andıran planlama

Harekâtın en önemli hedefi, DAEŞ’in Suriye’de Rakka’dan sonra ikinci önemli merkezi olan El Bab idi. Harekâtın seyri TSK’nın El Bab’ın DAEŞ’ten temizlenmesine yönelik operasyonda Türklerin Mohaç dahil tarih içinde birçok önemli savaşta uyguladığı Hilal (Kurt Kapanı) taktiğini andıran bir planlama yaptığı izlenimine neden oldu.
8 Aralık’ta başlayan harekât çerçevesinde El Bab’ın kuzeyinde cephe hattı oluşturuldu. 23 Ocak’ta kentin stratejik tepesi olan Şeyh Akil Tepesi’ne operasyon düzenlendi. Kuzeyden merkeze doğru operasyon bekleyen DAEŞ’in direniş hattı oluşturacağı ve EYP tuzaklaması yapacağı değerlendirildi. Şeyh Akil operasyonunun ardından önce El Bab’ın kuzeydoğusundaki Suflaniyah ile Kabr El Mukri yerleşim birimleri DAEŞ’ten temizlendi. Ardından El Bzaghah ve Kabbasin de DAEŞ’ten kurtarıldı. El Bab’ın kuzeydoğusundaki yerleşim birimleri ile yolların kontrol altına alınmasıyla DAEŞ’in Rakka bağlantısı kesildi. El Bab hilal halinde kıskaç içine alınırken hedefler hava harekâtlarıyla vuruldu. Bu operasyonlar ile El Bab kısa sürede kurtarıldı.