Türkiye’de öteki olmak

STANBUL Kemerburgaz Üniversitesi’nde düzenlenen Ulusal Sosyoloji ve Sosyal Hizmet Sempozyumu’na katılan Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, Türkiye’deki kadına yönelik bakış açısını masaya yatırdı. Birdal, Türk Dil Kurumu’nun (TDK) web sitesindeki sözlüğünde ‘müsait’ kelimesinin “Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)” olarak tanımlanmasını, “Mücadele ettiğimiz eril zihniyet, uygunluk ifade eden ‘müsait’ gibi bir kelimeyi bile kadının cinselliğine bağlamakta beis görmüyor. TDK’nın da bunu yaygınlaştırması alarm çanları çaldırması gereken bir durum” şeklinde yorumladı.
Türkiye’de Suriye’den gelen göçmen kadınlar için ciddi bir farkındalık oluşturulması gerektiğini dile getiren Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Görevlisi Deniz Parlak da kadına yönelik bakış açısının göçmenlik olgusuyla birleştiğinde yeni bir ötekileştirmeyi doğurduğunu söyledi. Türkiye’de özellikle son dönemde ‘biz’ ve ‘onlar’ olarak iki farklı zeminin oluştuğunu belirten Parlak, “Son dönemde yaşanan güncel sorunlar toplumsal olarak bir arada olmayı içselleştirmememizden kaynaklanıyor. Mülteciler ve göçmenler Türkiye’deki öteki kavramının en yıkıcı boyutlarını yaşayan kesimler. Suriyeli göçmenlerin Türkiye’ye girişiyle Suriyeli mülteci kadınların fuhuşa itildiğini ve ikinci eş olarak aileye girdiğini biliyoruz. Kadına yönelik bakış açısı, göçmenlik olgusuyla birleştiğinde yeni bir ötekileştirme ortaya çıkıyor” dedi.

Cesurca tartışılmalı
Farklı yaşam biçimleri ve düşünceleri olan insanların topluma entegre olmakta zorlandığını ve böylelikle ötekileştirildiğini kaydeden İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, üniversitelere düşen göreve vurgu yaptı. Üniversitelerin, insanları ötekileştirmeden yaşama konusuna dikkat çekmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Üçtuğ, şunları söyledi: “Toplumda bazen inançlı bir kişi kendini öteki gibi hissederken bazen de inançsız bir kişi kendini öteki olarak görebiliyor. LGBTİ bireyler, göçmenler ve kadınlar çoğunlukla kendilerini öteki gibi hissediyor. Araştırmalar gösteriyor ki insanlar kendilerinden olmayanla aynı apartmanda oturmak bile istemiyor. Üniversiteler, ötekileştirme sorununu görmezden gelmeden cesurca tartışmalı. Akademik tartışmalardan çıkan fikirler, topluma ışık tutacak.”

Az para ağır çanta

Gezmek istiyorsanız yola çıkıp elinizi kaldırmanız yeterli. Para, ulaşım, konaklama dert edilecek şeyler değil. 5 yıldızlı otellerde konaklamayı düşünmediğiniz sürece gezmenin parayla bir
ilgisi yok

DÜZGÜN bir yoldan yürümektense bir patikadan gitmekten, güneşli bir gündense karlı soğuk bir günden zevk alıyorum. İşte bu hisleri yaşayabilmek, yoldaki özgürlüğü hissedebilmek için az bir para (180 Euro), ağır bir sırt çantası ve bir fotoğraf makinesiyle düştüm yollara.
‘Kanepe sörfü’
Öncelikle pasaport işini harçsız öğrenci pasaportu çıkartarak ücretsiz olarak hallettim. Ardından çember oluşturacak şekilde rotamı çizdim ve Couchsurfing’den ilk gideceğim şehirler için hostlarımı buldum. Gittikten sonra genellikle Couchsurfing ile konakladım ama hostelde de kaldım, iki gece camide uyudum, börekçide de sabahladım. Sırbistan, Bosna Hersek, Makedonya derken 15 gün içinde 5 ülke, 13 şehir gezdim.
İlk olarak size Couchsur-fing’den bahsedeyim. Couchsurfing kısaca, tanıdığınız ya da tanımadığınız bir gezgine evinizdeki bir kanepeyi uyuması için vermeniz üzerine dayanıyor. Türkçe karşılığı olan ‘kanepe sörfü’ olayı çok iyi tanımlıyor. Siz onları, onlar sizi misafir ederek hem konaklama ücreti vermemiş oluyorsunuz hem de o şehri, orada yaşayanlarla gezerek daha iyi tanıyabiliyorsunuz. Beni misafir edenler kaldığım sürece anahtarlarını bana bırakacak kadar iyi insanlardı. Sabah kahvaltımı hazırlayıp, akşam benim için geleneksel çorbalarını pişirenler bile oldu. Gidip herhangi bir otelde kalacak olsaydım bu tecrübelerden mahrum kalacaktım.
Ulaşım olarak tercihim trendi. Ama saati uymuyorsa beklemeyip otostop çektim. Lüks araçlar da aldı bizi, traktör römorkunda da seyahat ettik. Siz de gezmek istiyorsanız çok plan, program yapmadan bir yer seçin ve yola çıkın.

Gönüllü ev sahipliği

Couchsurfing, gezginler için kendi evlerini açan insanların oluşturduğu bir platform. Couchsurfing’i kullanmak için öncelikle siteye üye olup ardından sizi en iyi tanımlayacak şekilde bilgilerinizi, ilgi alanlarınızı ve fotoğraflarınızı ekleyerek profilinizi oluşturmalısınız. Sonra gideceğiniz şehirdeki listeye göz atarak size en yakın gelen kullanıcıya evinde kalmak (veya buluşmak) için istek yollayabilirsiniz ve gelen cevaplara göre konaklama planınızı oluşturabilirsiniz.

MİMARLIK

Amacı, özgür düşünceli, araştırmacı, toplumsal ve çevresel sorumluluk ve mesleki etik bilinci taşıyan bireyler ve yaratıcı tasarımcılar yetiştirmektir. Tercih edecek öğrencilerin şu özellikleri taşıması beklenir: “Meraklı, araştırmacı, yaratıcı olmak; tasarıma tutkuyla bağlı olmak. ”
Mezunlar, kamu kurumlarında tasarım, yapı denetimi, yasa ve yönetmeliklerin hazırlanmasında, şirketler, bankalar vb. kuruluşların yapı uygulama departmanlarında, yapı malzemeleri sektöründe şantiyelerde, serbest mimar olarak mimarlık bürolarında, akademisyen olarak üniversitelerde çalışma imkanı bulabilmektedir.

İKBU’nun ayrıcalıkları
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Lisans Programı’nda, mimarlığın teorik, teknik, estetik, etik boyutlarının eleştirel ve tarihsel perspektiflerle irdelendiği, öğrencilerin tasarım düşüncesi ve beceriler geliştirdiği, bilgiye ulaşmanın ve bilgi üretmenin yollarını keşfettiği, toplumsal bilinç ve sorumluluk kazandığı bir eğitim ortamı sunmaktadır. Eğitim dili İngilizcedir.

Denklik sorunu yaşamayın

Çift Diplomalı Türk-Alman Hukuk Lisans Programı öğrencileri, Türk, Alman ve Amerikan hukuk sistemlerini öğrenerek mezun olurken, denklik sorunu da yaşamıyor

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi ile Köln Üniversitesi işbirliğiyle 2 yıl önce hayata geçirilen Çift Diplomalı Hukuk Lisans Programı’nın ilk öğrencileri Almanya’daki eğitimlerini bu yıl tamamlıyor. Önümüzdeki yıldan itibaren öğrenimlerine İKBU’da devam edecek öğrenciler iki ülkenin hukuk lisans diplomalarına sahip olacaklar. Çift Diplomalı Hukuk Lisans Programı öğrencileri programı ve beklentilerini anlattılar:
‘Avantajlıyız’
- Duygu Akdoğan: Program çift diplomalı olduğu için gerek Türkiye’de, gerekse Almanya’da özellikle hukuk, diplomasi ve ekonomi alanında kuvvetli bağlar edineceğiz.
- Sibel Kesimal: Köln ve İstanbul gibi büyük şehirleri tanıma ve buralarda eğitim görme fırsatının sosyal açıdan büyük fayda sağlayacağından eminim. Gerek bu kentlerdeki kozmopolit yaşam tarzı, gerekse şimdiye kadar tanıdığım Köln Üniversitesi’nin uluslararası yapısı, gelecekte mesleğimizi küresel düzeyde icra edebilmemizde büyük rol oynayacaktır.
Burs imkânı var
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Çift Diplomalı Türk-Alman Hukuk Lisans Programı Direktörü Prof. Dr. Şükran Şıpka, hem Türkiye hem de Almanya tarafından desteklenen program kapsamındaki öğrencilere, iki ülkedeki çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından da burs imkanı sağlandığını söyledi.
Prof. Dr. Şıpka, “Öğrenciler, eğitimlerinin ilk iki yılında Köln Üniversitesi’nde Alman hukuk eğitimi, son 2 yılında ise İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde Türk hukuk eğitimi alarak eğitimini tamamlıyor. Program tek müfredata sahip olduğu için alınan dersler hem Türkiye’de hem de Almanya’da sayılıyor. Türkiye’de Yükseköğretim Kurumu, Almanya’da ise Akreditasyon Kurumu’nun onayıyla oluşturuldu. Mezunlarımız hiçbir şekilde denklik işlemiyle uğraşmıyor” dedi.