19.10.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş - İstanbul
Almanya Şansölyesi Angela Merkel, vize muafiyeti ile üyelik süreci ve geri kabul anlaşmasının hızlandırılması konularında AB ile Türkiye’nin mutabakata vardıklarını, “Bundan memnuniyet duyuyoruz” ifadeleriyle açıkladı. Merkel, 2 milyon mülteciyi ağırlayan Türkiye’nin yükünün birlikte üstlenilmesi gerektiğini de söyledi.
Dün İstanbul’a gelen Merkel, önce Başbakan Ahmet Davutoğlu ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya geldi. Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde bir araya gelen Davutoğlu ile Merkel’in görüşmesi yaklaşık 1 saat 15 dakika sürdü.
Davutoğlu görüşmeye ilişkin değerlendirmesinde, “İkili görüşmede küresel ve bölgesel sorunları da kapsamlı şekilde görüştük. Suriye sorununa değindik. Suriye’de son beş yıldaki gelişmelerle ilgili her ikimiz de üzüntümüzü dile getirdik. Suriye’deki son gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldık. Yasa dışı göç bugün hiçbir ülkenin tek başına çözebileceği bir konu değildir. Bu küresel bir sorundur ve bütün ülkelerin işbirliği yapması şarttır. Bugün 2 milyondan fazla Suriyeliye Türkiye ev sahipliği yapıyor, 7.5 milyar dolardan fazla maliyetin altına girdi. Sayın Merkel bu konuyu görmezden gelmedi ve son derece insani bir tavır sergiledi. Şunu memnuniyetle ifade edeyim, Türkiye-Almanya arasında ortak bir çalışma grubu, 15 Ekim’de toplandı. Bir sonraki Berlin’de gerçekleşecek. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında göçmenler konusunda büyük görüşmeler yapıldı. Sayın Merkel ile de birlikte bir eylem planı konusunda attığımız adımları takdir ediyorum. Biz Türkiye olarak insan kaçakçılığına karşı birlikte çalışmaya hazırız.”
Schengen için 2016 vurgusu
Davutoğlu, Schengen konusunu 2016 içinde tamamlamak istediklerini söyledi. Başbakan; “Umut ediyoruz 2016 Temmuz ile birlikte hem geri kabul anlaşması hem de Schengen anlaşması devreye girer. 3. boyutu ise bu krizden biz Türkiye AB ilişkilerine yeni bir vizyon üretilebilir miyiz? Beklentimiz ahde vefa ilişkisi doğrultusunda AB sürecine yeni bir soluk gelmesidir. Son AİHM kararı göz önüne alınarak, 1915 olaylarında her türlü tarih komisyonuna destek verme konusu her zaman atılması gereken bir adım olarak değerlendirilmiştir” dedi.
Külfet paylaşılmalı
Konuşmasına Ankara’daki bombalı saldırı konusunda Türkiye’nin tarafında olduğunu söyleyerek başlayan Merkel, Suriye ve Irak konularını ele aldıklarını belirterek, “Bu konuda Türkiye ve Almanya’nın daha yakın işbirliği yaparak barışçıl sonuçlara gitmesini öngördük. Tabii ki milyonlarca mültecinin evlerine dönmelerini istiyoruz. Hiç kimse isteyerek evini, yurdunu terk etmez. Dolayısıyla bu konuda çok önemli bir görev üzerimize düşmektedir” dedi. Merkel “Bu görüşmede 4 önemli unsur öne çıkmaktadır ve Almanya da bu konularda destek vermeye hazırdır. Vize konusundaki liberalleşme olsun. Alman-Türk Çalışma Grubu paralel çalışmaktadır. İkili ilişkilerimiz arasında tabii ki bazı görüşmeler yaparak bir takım kolaylaştırmalara gidebiliriz. Bu süreci ileri götürmek istiyoruz. Vize konusunda bazı talepler var. Onların yerine getirilmesi gerekir. Buna karşılık olarak bizim de beklentilerimiz var. Özellikle AB ile Türkiye arasında göçmenler konusunda imzalanan geri kabul anlaşmasının da devreye girmesi gerekir. İkinci olarak külfetin paylaşılması. Türkiye’nin bu konularda pek yardım almadığını biliyoruz. Hemfikir olduğumuz bu konuda da hedeflerimiz var. Biz de hem AB olarak hem Almanya olarak destekleyici olacağız. Özellikle yasadışı göç konusuna baktığımız zaman orada yapılacak bazı hususlar var. Ve AB olarak da yasal göç için neler yapabileceğimiz konusunda da çalışmamız lazım” şeklinde devam etti.
Tam üyelik ucu açık bir konu
Merkel, “Tam üyelik konusu da görüşmenin maddelerinden biriydi. Bu ucu açık olan bir husus. 23 ve 24 numaralı fasıllar üzerinde ayrıntıları konuşabiliriz ama Almanya olarak özellikle 17 numaralı faslı açmak istiyoruz. Eskiden Türkiye de katılıyordu toplantılara. Ancak Türkiye, artık aile fotoğrafında değil. Üyeliğe aday ülkelerin bu çalışmalara yeniden nasıl dahil olabileceğini de gözden geçirmemiz gerekiyor. Şu anda çok kontrolsüz bir krizle karşı karşıyayız. Çok fazla bir insan akını söz konusu. Türkiye ile Almanya arasında birçok hususta yeniden çok yönlü çalışmalar yapılması gerekiyor” dedi. Merkel, “Almanya her şeyden önce istikrarlı bir Türkiye’nin oluşmasını istemektedir” dedi.
Güvenli bölge kurulmalı mı?