Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiyeye göç 30 bini  geçmez


AFAD’dan sorumlu Kaynak’ın yanıtları hükümetin en zor senaryo dahil Halep konusunda tüm gelişmelere hazırlıklı olduğunu gösteriyor.

›› Halep’ten muhtemel gelebilecek insanlara yönelik olarak 80 bin kişilik kamp oluşturmayı düşünüyoruz. Orada Atme Kampı var. Fakat biz, bu defa Atme Kampı gibi düşünmüyoruz. Orası çok kontrolsüz bir kamp

›› Halep’te bölgeden aldığım sıcak bilgi, sayının 30 bini geçmeyeceği yönünde. Ne olursa olsun orada bakılmayacak hastaları, yaralıları, yaşlıları ve kimsesi kalmayan çocukları alacağız


KAHRAMANMARAŞ

Konteyner kent açılışı ile Başbakan Binali Yıldırım’ın programını izlemek için gittiğimiz Kahramanmaraş’ta Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ile Halep’te yaşanan gelişmeler, olası göç hareketi ve bunun Türkiye’ye yansımaları konusunda sohbet olanağı bulduk. AFAD’dan sorumlu Kaynak’ın yanıtları hükümetin en zor senaryo dahil Halep konusunda tüm gelişmelere hazırlıklı olduğunu gösteriyordu. Kaynak’la sohbetimizde öne çıkan mesajlar şöyle:

30 BİNİ GEÇMEZ: (Halep’ten büyük çaplı göç bekliyor musunuz?) Büyük çaplı göç beklemiyoruz. Göç olmasın diye de çalışıyoruz.
Halep’te rakamlar değişik muhtelif. 80 bin ile 100 bin arası olduğu söyleniyor. Bölgeden aldığım sıcak bilgi, 30 bini geçmeyeceği yönünde. Öldürüldüler, enkaz altında kaldılar diye...
YARALILARIN TAMAMI TÜRKİYE’YE GELDİ: Öngörümüz şuydu; Orada Babel Hava’da bir hastane teşkil edildi, Cilvegözü’nün karşısı. Hastaneye ÖSO tarafından hastalar getiriliyor. Türkiye’den giden çeşitli doktor grupları, Cilvegözü’nden geçip müdahaleler yapıyorlar. İdlib civarında, Atme Kampı civarında oluşturulmuştu hastane. Öngörümüz yanlış çıktı, yaralıların tamamı Türkiye’ye geldi çünkü hafif yaralı yok. Hepsi kurşun, şarapnel parçaları ile kimi karnından, başından yaralanmışlar. 10 bin hasta Türkiye’ye intikal etmişti. Sağlık Bakanlığı’mızla beraber, Antakya merkezde sonra Kırıkhan ve civarında 800 yatak, yoğun bakım üniteleri hazır tutuyoruz. Tıbbi levazımatı hazır tutuyoruz. Ambulanslarımız, UMKE orada.
ÖNCE YARALI, YAŞLI VE ÇOCUKLAR: Temel politikamız şu; sayı ne olursa olsun yerel olarak orada bakılmayacak hastaları, yaralıları, yaşlıları ve kimsesi kalmayan çocukları, yani özel ilgiye mazhar kesimleri Türkiye’ye alacağız. Bunun için de hem Yayladağı hem Kırıkhan’da barınma merkezlerinde boş tuttuğumuz yerlerimiz var.
KORİDOR OLUŞTURULDU: Orada kalanlar için de düşüncemiz şu; Halep’ten tahliye olanlar için de İdlib’e doğru koridor oluşturuldu. Rejimin kontrolünde Ramuse bölgesi var. Ramuse bölgesinden geçip muhalefetin kontrolündeki bölgeye geçiyorlar. İdlib’in nüfusu 1.5 milyonu aşmış. İnsanların orada sığınacağı
bir yer yok. İdlib’in etrafında başka
yerleşim yerleri de var.
TOPRAKLAR PAHALANDI: Oralar, şu anda Türkiye’nin yakınındaki bu yerler çok kıymetlenmiş vaziyette. Sebebi, diyorlar ki, buralara Suriye savaş uçakları gelemiyor. O tarafa yaklaştığında bizim hava savunma sistemimiz uçaklara kilitleniyor. Arazi, Suriye’nin pahalı toprakları haline gelmiş bir bölge.
80 BİN KİŞİLİK KAMP DÜŞÜNÜYORUZ: Halep’le ilgili ateşkes görüşmeleri başladığında zaten tedbirlerimizi aldık. Yeteri kadar kamp malzemelerimizi gönderdik. Sahra hastanesi kuracağız. Biz hemen çok hızlıca 10 bin kişilik bir kamp hazırlayacağız ama Halep’ten muhtemel çıkacak ve Halep dışında köylerden gelebilecek insanlara yönelik olarak 80 bin kişilik kamp oluşturmayı düşünüyoruz. Orada Atme Kampı var. Fakat biz, bu defa Atme Kampı gibi düşünmüyoruz. Çok kontrolsüz bir kamp. Kafaldin köyü, Atme Kampı’na yakın. İdlib bölgesine yakın yerler. Bu güvenli bölge oldu, burada küçük küçük köyler kuralım. Burada kendi yerleşim yerlerinde kalsınlar.
GÜVENLİĞİ EĞİT-DONAT SAĞLASIN: AB’nin temel itirazı, bunların güvenliğini kim sağlayacak? O hususta Cumhurbaşkanımızın eğit-donat ile kendi yerel güvenlik güçlerini oluşturalım, eğitelim görüşü var. Kendi bölgelerini korusunlar. Bu eğit-donat faaliyetlerinin sayı ve kapsamı genişleyecek. Eğit-donat güvenlik birimleri var. Başka da çare yok zaten, buradaki insanları kendi topraklarına döndürmenin yolu güvenli bölge olduğuna inandırmak. İdlib’e o yüzden doluşuyorlar, Türkiye’nin oluşturduğu kamplara o yüzden gitmek istiyorlar.
KAPIYI AÇARSAK TAMAMI GELİR: (Gelmek gibi niyetleri yok değil mi?)
Kapıyı açarsak hemen hemen tamamına yakını gelir. O zaman da rejimin amaçlarına hizmet etmiş oluruz. Demografik yapı değişmiş, saha boşaltılmış. Onların amacına hizmet etmiş oluruz. O yüzden yaşlılar, çocuklar gelsin diyoruz. Bunun için Antakya, Hatay’da belli yerler oluşturduk. Hastalar iyileşene kadar kalacaklar.
RUSLAR SÖZÜNDE DURUYOR:
(Esad Halep’i alınca İdlib’e yönelirse ne olacak?) Muhalefetin korkusu bu. Yaklaşık 1.5 milyon nüfusun İdlib’e doğru tahliye koridorunun zorlanmasının sebebi bu olduğu söyleniyor. Allah korusun, Rusların Grozni’deki gibi toplu katliam olur diye. Benim umudum şu; Kazakistan’da gayriresmi formatta tarafların bir araya getiriliyor olması. Rus tarafı şu anda verdiği sözlerde duruyor. Bu olumlu gösterge. Ruslardan bağımsız hareket eden Şii grupların ne yapacağını kestirmek mümkün değil. Güvenlik ve istihbarat birimlerimiz gerekli çalışmayı yapıyorlar.
ŞARK ÇIBANI SALGINI: Musul’da başka hadiseler oluyor. Kim yaşıyorsa Türk, Kürt, Arap, Türkmen, Ezidi herkes kendi yerlerinde kalsınlar, kendi yerlerinde güvenlik temin edilsin istiyoruz. Geçen hafta başından öğrendik ki Telafer’den çıkıp gelen bin 15 aile Azez’de var. Yaklaşık 6 bin 500 kişi. Hem DEAŞ hem PYD bölgesini geçip Azez’e ulaşmışlar. Camilerde ve umumi yerlerde kalıyorlar. Şark çıbanı salgını başgösterdi. Geçen hafta 100’ü bulmuştu. İhtiyaç olan ilaç 300 doz. Türkiye’nin kendi vatandaşları için ayırdığı 360 doz.
20 BİN TÜRKMEN GELİYOR: Teyit edemediğimiz bir haber daha
var. Aslında Telafer’de yaşayan toplam Sünni Türkmen sayısı 20 bin civarında. Bu 20 binin de Fırat Kalkanı’nda temizlenen alana doğru hareket ettiği yönünde. Bunlar korkutulmuşlar, bir şekilde haraç, belki para vererek Telafer’in doğusuna geliyorlar. Şimdi onları Kilis’in güneyinde bir kampa yerleştiriyoruz.
MUSUL’DAN TÜRKİYE’YE GELİŞ YOK: Musul’un etrafında güvenli yerlerde yeni kamplar oluşturuldu. Buna rağmen Telafer’den insanlar o kamplara değil bu kamplara geliyor. Onun dışında Musul’dan Türkiye’ye doğru bir geliş yok. Biz, bunlara bin 500 TIR gıda maddesi gönderdik. Bin 153 TIR Irak’taki kamplara göndermişiz. Keşke insanları kendi yerlerinde tutabilsek ve güvenli bölgeler oluşturabilsek.