26.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Namık Durukan | Musul Sınırı
Terör örgütü DAEŞ’i Musul’dan çıkarmak için operasyonlar sürerken kentin geleceğine yönelik tartışma ve görüşmeler de devam ediyor. Hıristiyan nüfusun yaşadığı Musul düzlüğünde “güvenli bölge” oluşturulması görüşmeleri yapılıyor. Türkmen kenti Telafer’in de benzer bir plan dahilinde güvenli bölge kapsamına alınması ve özerk bir yapı şeklinde yönetilmesi talep edildi.
Milliyet’in bölgedeki kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Musul’un alınması sonrasında bölgede nasıl bir yönetim kurulacağına dair görüş ve talepler, ABD yönetimi ile tartışmaya açıldı.
‘Kazan kazan’ politikası
Operasyona “Sıfır saat” isimlendirmesi yapılırken DAEŞ’in temizlenmesi halinde harekâta katılan güçlerin bulunduğu noktaları sınır kabul edeceği ileri sürüldü. Bu kapsamda Musul’da, “kazan kazan” politikası uygulanacak.
Musul’un kurtarılması sonrasında bölgede DAEŞ’in büyük katliamlarına maruz kalan Ezidi ve Hıristiyanlar için güvenli bölge oluşturulması planlanıyor. Ezidilerin yaşadığı Şengal’in il yapılacağı belirtiliyor.
ABD olumlu yaklaşıyor
Hıristiyan kesimin yaşadığı Musul düzlüğünde Hıristiyanlar için bir güvenli bölge oluşturulması görüşmelerde gündeme geldi. Hıristiyanların yaşadığı kesimlerin de güvence altına alınması ve Kürtlerin koruması altında özerk bir yapı ile yönetilmeleri talebine ABD’nin olumlu yaklaştığı bildirildi.
Musul yakınlarındaki Türkmen kenti Telafer için de benzer planlar ortaya atıldı. Erbil’deki Kürdistan Parlamentosu’nun Türkmen Milletvekili olan Türkmen Kalkınma Partisi Başkanı Muhammed Sadettin İlhanlı, Musul’un paylaşım pastasında Türkmenlerin de yer alması için harekete geçtiklerini ve Türkmen kenti Telafer’i Türkmenlerin yönetmesine ilişkin görüşlerini operasyonu yöneten güçlere aktardıklarını söyledi. İlhanlı, “Hıristiyan azınlık için öyle bir plan yapılıyorsa, Türkmenler için de benzer bir yönetim planı yapılması gerekir. Telafer bölgesinde yoğun Türkmen nüfusu var. Türkmenlerin güven içinde yaşaması için kendi yönetimlerini kurması gerekiyor” dedi. Peşmergeler ise Başika’nın kuşatılması sonrası sınırları çizdi. Rudaw’ın haberine göre, Küçük Tizxırap köyünde iş makinalarıyla Kürdistan’ın sınırı çizildi.
Gökyüzünü karartan kuyular
DAEŞ’in koalisyon uçaklarının hava saldırılarından korunmak ve havadan görüntü vermemek için hendeklere doldurduğu petrolü yakması, bazı yerlerde petrol kuyularını ateşe vermesi ile ilgili havadan çekilen görüntüler yayınlandı. Çıkan yoğun dumanın gökyüzünü iyice kararttığı gözlendi.
Türkiye’den Musul’a yardım köprüsü
Musul’a girilmesi halinde göç edeceği düşünülen yüzbinlerce kişiyi karşılamak amacıyla Kızılay tarafından bölgeye yardım köprüsü kuruldu. Türk Kızılay’ı tarafından Erbil’e 20 TIR insani yardım gönderildi.
Musul İl Meclisi’nin Türkmen Başkan Yardımcısı Nurettin Kaplan da, Musul’dan kaçan 800 Türkmen’in Suriye’den Türkiye sınırına ulaştığını belirterek, “Türkiye’nin bu aileleri kabul etmesini bekliyoruz” dedi. Kaplan, Telafer’in il yapılmasını ve Türkmenlerin kendi kendini yönetmesine olanak tanınmasını da istedi.
Cepheden canlı yayın yasaklandı
Peşmerge Bakanlığı’nın isteği üzerine güvenlik gerekçesiyle cepheden Kürt televizyon kanallarının canlı yayınlar yapması yasaklandı. Karar üzerine Peşmergenin bulunduğu cephelerde operasyonu izleyen Türk ve uluslararası bazı yayın kuruluşlarının da izin belgelerinin iptal ettiği ve operasyonları izlemelerine izin verilmediği belirtildi. (Felat BOZARSLAN- Ahmet ÜN DHA)