TV-Rehberi Kanal D'nin yeni yayın dönemi tanıtım filminin kamera arkası

Kanal D'nin yeni yayın dönemi tanıtım filminin kamera arkası

19.08.2009 - 15:10 | Son Güncellenme:

İşte Kanal D’nin tanıtım filminin çekim öyküsü...

Kanal Dnin yeni yayın dönemi tanıtım filminin kamera arkası

Fikir üç ay önce ortaya çıktı

Haberin Devamı

Kanal D yönetimi ile Reklam ajansı Rafineri Mayıs ayında yeni yayın dönemi konsepti için ilk toplantılarını yaptı. Beyin fırtınası şeklinde geçen bir dizi toplantıdan sonra “Kanal D Orkestrası” projesinede fikir birliğine vardı. Rafineri Reklam Ajansı tarafından önerilen ve üzerinde titizlikle çalışılan yeni yayın dönemi filminde Kanal D’nin tüm program yüzleri ve dizi oyuncuları çalacakları müzik aletleri ile Kanal D Orkestrası içindeki yerlerini alacaktı. Sloganı Türkiye’nin Kanal olan Kanal D, ünlü besteci Mozart’a ait Türk Marşı’nı bu muhteşem orkestra ile yorumlayarak yeni bir dönem coşkusunu ve heyecanını izleyicileri ile paylaşacaktı

Çekime artık sayılı günler var
Zaman hızla akıp geçti ve çekim günleri gelip çattı. Artık herkesin heyecanı giderek daha da artmaktaydı. Çalışmalar daha da hızlandı. Önce, çekimlerin yapılacağı Orion Stüdyoları’nda çekimlerin en üst kalitede yapılabilmesi için stüdyo en son teknoloji ile hazırlandı. Çekimlere gelecek sanatçılar, sunucular ve diğer misafirler için özel dinlenme alanları oluşturuldu. Son hazırlıklar da yapıldı ve çekim günü beklenmeye başlandı.

Haberin Devamı

Ve çekimin ilk günü

Ünlü reklam filmleri ve klip yönetmeni Murat Küçük’ün yönetmenliğinde gerçekleşecek filmin çekimlerine başlandığında, çekimlerde görevli 60 kişilik ekip, filmde rol alan sanatçılar, sunucular ve diğerleri için keyifli, renkli neşeli ve heyecanlı geçecek 5 günlük maraton da başlamış oluyordu.

Çekimler Başladı …

HD formatında, beyaz fonda ve en son teknoloji ile çekilen film için stüdyoya ilk girenler Mehmet ali Birand ve Kanal D Ana Haber Bülteni ekibi oldu.

Mehmet Ali Birand, Deniz Arman, Erhan Karadağ, Şule Bulut ve Rıdvan Akar, çekimler sırasında çok profesyonel bir performans sergiledi. Özellikle Mehmet Ali Birand’ın ritm tutması ile başlayan çekimler çok keyifli geçti. Yılların habercileri, müzik aletlerinin nasıl çalınacağı konusunda kısa bir bilgi aldıktan sonra, çok büyük bir azim ve istekle çekimlere devam ettiler. Bu iş o kadar çok hoşlarına gitmişti ki çekimler bittikten sonra dahi, enstrümanları ellerinden düşürmediler.

Haberin Devamı

Haber ekibi uğurlandıktan sonra, Kanal D’nin yeni sabah programı “Güzel Bir Gün”ün sunucuları Cem Davran ve Tülin Şahin’i stüdyoya geldiler. Çekim öncesi hazırlıklarında yüzlerinden tebessüm hiç olmayan, birbirleriyle şakalaşan ve espriler yapan Cem Davran ve Tülin Şahin, çekimler esnasında da aynı enerjilerini sergileyerek adeta, izleyicilere keyifli bir sezon için biz hazırız siz de hazır olun mesajını verdiler.

İlk günün son stüdyo konukları ise “Haneler” programının oyuncuları oldu. Haneler ekibi o kadar neşeli idi ki, kendi aralarındaki şakalaşmaları çekimlere de yansıdı. Usta yönetmen Murat Küçük için ise geriye sadece çok keyifli görüntüler çekmek kaldı.

İkinci gün…

Mert Tünay, Deniz Doğançay ve Ozan Tügen tarafından, Jingle Mingle stüdyolarında bu filme özel olarak yeniden aranje edilen Mozart’ın Türk Marşı, bu günde aynı neşe ve heyecanla Orion Stüdyoları’nda, “Türkiye’nin Kanalı Kanal D”nin tanıtım filmi için çalmaya başlıyor. Günün çekimleri yapılacak ilk ismi Cinemania programının sunucusu Ömür Gedik. Ömür hem sunduğu sinema programına gönderme yapan gong’u hem de çok güzel resim verdiği kontrbass’ı yönetmeni ve ekibi çok memnun eden bir performanla çaldı.
Ardından Türkiye’nin en büyük starlarından biri, yeni yayın döneminde “Susma” adlı yepyeni programıyla izleyicileriyle buluşacak olan Seda Sayan geliyor. Seda Sayan’ın işine olan saygısı ve disiplini herkesin takdirini kazanıyor, çekimden 2 saat önce gelip hazırlanıyor ve tam zamanında her zamanki sıcaklığını, samimiyetini ve enerjisi ile çekimlerini neşe içerisinde tamamlıyor.

Haberin Devamı

Ve herkesin heyecanla beklediği anlardan birisi. Kanal D’nin yeni yayın dönemine damgasını vurmaya aday yeni dizisi “Hanımın Çiftliği”nin başrol oyuncuları Mehmet Aslantuğ, Özgü Namal ve Caner Cindoruk çekimler için stüdyoda.

Herkes gibi onlar da, dizide canlandırdıkları karakterlerin kostümleri ile yönetmenin karşısındalar. Ama bir başka alımları, bir başka cazibeleri var sanki. Neden mi? “Hanımın Çiftliği”nin öyküsü 1950’li yılların başında geçiyor. O yılların Türkiye’sinin politik-sosyal öğelerini de ekrana yansıtan dizinin kostümleri de o yılların izlerini en güzel yansıtacak şekilde seçilmiş ve her ayrıntısı düşünülerek hazırlanmışta ondan. Özgü’nün makyajı da o yılların izlerini taşıyor. Mehmet Aslantuğ’un fötr şapkası, yüksek bel erkek pantolonları ile Caner Cindoruk da sanki 1950’li yıllardan çıkıp gelmiş gibi. Herkes büyük bir heyecanla onları izliyor ve zamanın nasıl gelip geçtiği hiç anlaşılmadan onların da çekimleri sona eriyor.

Haberin Devamı

Şimdi sırada ise Arka Sokaklar ekibinin çekimleri var.
Arka Sokaklar ekibinin K9 eğitimi almış köpeği Kont da burada. Ve tüm prodüksiyon ekibinin ilgisi de onun üzerinde. Kont, polis bandosu olan Arka Sokaklar ekibinin yüksek volümlü seslerinden korkup kaçmaya çalıştıkça tüm ekibin neşesi artıyor ve çekimler muhteşem bir performans ile tamamlanıyor.

Bugün çekimlerin üçüncü günü…

Yapımını, D Productions’un üstlendiği filmin çekimlerinde üçüncü gün. Sabah, mis gibi kokan kurabiyelerimizi atıştırıyoruz, çaylarımızı yudumluyoruz. Yüzlerde tebessüm, dillerde “günaydın”, “iyi sabahlar” sözcükleri var. Her bir bölümü rock, akapella, alaturka, klasik ve balkan tarzlarında düzenlenen, Türkiye’nin en iyi stüdyo müzisyenleri tarafından icra edilen ve bu filme özel olarak aranje edilen Mozart’ın Türk Marşı, bugün de stüdyoda çalmaya başlıyor.

3. gün çekimlerinin ilk konukları Cevahir, Şuküfe, Koyu Bilal, Mürsel ve Nazan. Tabii ki anladınız, Geniş Aile ekibi stüdyoda. Geniş aile ekibinin kendi aralarındaki şakalaşmaları ve çekim esnasındaki esprileri, sabah herkesin güne daha neşeli başlamalarına yardımcı oluyor. Onlarla da zamanın nasıl gelip geçtiği anlaşılmıyor.

Sırada, Akasya Durağı ekibi var. Nuri Baba ve arkadaşları stüdyoya girer girmez ortam bir anda neşeye boğuluyor. Zeki Alasya, udunu keyifle çalarken bir yandan etrafla şakalaşıyor. Tefler çalınıp, darbukalar vurulurken ekibin enerjisi, yeni sezonda da dizinin çok sevilerek izleneceğinin ilk işaretleri oluyor.

Ve Güneri Cıvaoğlu. Piyanonun başında Şeffaf Oda izleyicilerine sanki bir resital sunuyor. Güneri Bey, siyah smokini, nezaketi ve karizması ile, bir anda tüm ekibi ele geçiriyor ve çekim alkışlar, kahkahalar arasında gerçekleşiyor.

Günün son konukları Kavak Yelleri oyuncuları. Onlar genç bir Rock Grubu oldular, ekibe yeni katılan Sarp Apak da burada. İbrahim bateride Sarp elektro gitarda sanki yılların müzisyenleri edasında. Kızlar da yetenekleri, neşeleri ve güzellikleri ile herkesin kalbini kazanıyor, bıkmadan kameraya gülümsüyorlar. Kavak Yelleri ekibi, tam bir ‘rock band’ performansı sunuyor ve setten alkışlarla ayrılıyor.

Sona yaklaşıyoruz, dördüncü gün…

Yönetmen Murat Küçük’ün bugünkü ilk misafirleri Ali Rıza Bey ve ailesi. Onlar da bugün pek bir heyecanlı ve neşeliler. İzleyicilerin bir türlü yüzlerini gülerken görmediği aile, mutluluğun onlara çok yakıştığını gösteriyorlar. Oğuz ile Ferhunde karşılıklı oynuyor! Leyla ile Necla’nın yüzleri gülüyor. Onların çekimleri de büyük bir keyifli geçiyor ve sonlanıyor.

Aşk-ı Memnu ekibi şimdi stüdyoda. Hepsi de çok şıklar. Kostümleri ile dikkatleri üzerlerine çeken ekiplerden biri de onlar. Ekip yaz tatili sonrası ilk buluşmanın tadını çıkartıyor, hazırlanırken keyifli bir sohbet sürüyor. Adnan Bey ile Behlül kemanları ile, Çello çalan Bihter’in etrafında dönerek birbirlerine bakışlar atıyorlar…

Beşinci ve son gün…

Bugün artık çekimlerdeki son gün. “Bir Bulut Olsam” oyuncuları son günün, çekimleri ilk yapılacak ekibi. Onlarda enstrümanları ile tanıtım filmindeki yerlerini alıyorlar. Narin, ortada oturmuş, elinde tefi çalarken yine Mustafa ile Dr.Serdar’ın arasında kalıyor. Nereye baksa, Mustafa ile Dr.Serdar’ın birbirlerine bakışlarının yine ortasında hedef oluyor. Mustafa bağlaması, Dr.Serdar da kemanı ile daha iyi çalabilmenin telaşında tüm çekim boyunca.

Beş günlük çekim maratonunun son konukları ise “Küçük Kadınlar” oyuncuları. Diziye yeni katılan Özge Borak ve diğer oyuncular, müzik aletlerini çalmada gösterdikleri gayret ile herkesi neşeye boğuyorlar. Küçük Kadınlar, her zamanki gülümsemeleri ve birbirlerine olan bağlılıkları ile ‘Türk Marşı’nı hep birlikte başarıyla çalıyor ve çekimlerini tamamlıyorlar.

Çekimler tamamlanması ile beraber, kulaklarda büyük bir keyifle dinlediğimiz ve her seferinde tekrar hayran olduğumuz yeni aranjesi ile ‘Türk Marşı’, hafızalarda program sunucu ve dizi oyuncularımız ile geçirdiğimiz beş günlük keyifli, yorucu ve bir o kadar heyecan dolu dakikalar ve elimizde montaja hazır birbirinden güzel kareler ile artık 2009 Yeni Yayın Dönemine hazır.