Uzaylılar bizimle iletişim kurmak istiyor olabilir

Onur Binay/milliyet.com.tr

Hepimiz uzaylıların gerçek olmasını istiyoruz. Yeşil olanlar, pembe olanlar, kahverengi olanlar gibi. Ya da belki Vulcans, Klingons, saf bir enerjinin varlığı bile. Her türlüsü olur.

Bu nedenle, kozmosun herhangi bir yerinden gizemli bir sinyal veya enerjik dalgalanma geldiğinde ve birçok teleskopumuzdan birine çarptığında manşetler medyada patlıyor. "Sonunda bir uzaylı sinyali aldık!" ya da "Gökbilimciler bir uzaylı aracı buldu." Bilim adamları, muhtemelen bunları önceden tahmin ediyordur.

Şüphecilik, bu başlıklara geldiği günleri ve bunları ortaya çıkaran olayları hala destekliyor. Bunun böyle olması gerekiyor, çünkü uzaydan gelen herhangi bir sinyalden bahsettiğimiz için merak uyandırıyor. Şüpheci olmak aynuı zamanda dengeleyici bir tutum. Küçümsemek demek değil.

Kanada'daki Laval Üniversitesi'ndeki iki astronom olan EF Borra ve E. Trottier'in yaptığı "Güneş benzeri yıldızların küçük bir bölümünde kendine has periyodik spektral modülasyonların keşfi" başlıklı çalışmaları Pasifik Astronomi Topluluğu Yayınları'nda yayınlandı. Sloan Digital Sky Survey verilerinden yararlanan araştırmacılar 2,5 milyon yıldızın görüntülerini inceledi. Bilim insanları bu yıldızların arasından 234 tanesinin şaşırtıcı sinyaller ürettiğini keşfetti. Ve, bu sinyallerin Borra'nın önceki bir çalışmasında öngörülen "ETI sinyalinin şeklini tamamen" aldığını söylüyorlar.

Tahmin, bilimsel yöntemin önemli bir parçası. Bir teori geliştirirseniz teoriniz daha iyi ve daha iyi görünmesi için buna dayanan gelecekteki bazı olayları doğru bir şekilde tahmin etmek için teoriniz o kadar çok kullanır. Einstein'ın Görelilik üzerine yaptığı tahminlerin kaç kez doğrulandığına bakın.

Borra'daki 234 yıldız ve Trottier'in çalışması rasgele değil. Çoğunlukla F2'den K1'e spektral aralıktaki konumdalar. Bu önemli, çünkü bu, kendi GÜneş spektrumumuz etrafında merkezlenmiş küçük bir aralık. Ve kendi güneşimiz, yakınında yaşayan akıllı bir türe sahip bildiğimiz tek şey. Bizimki yaparsa, belki de başkaları yapar mı?

Yazarlar, bulguların beş olası sebebini kabul ediyorlar: enstrümantal ve veri azaltma etkileri, moleküllerde dönme geçişleri, spektral çizgilerin Fourier dönüşümü, hızlı pulsasyonlar ve nihayet Borra tarafından öngörülen ETI sinyali (2012). Nedenler olarak molekülleri veya titreşimleri göz ardı ediyorlar ve sinyallerin Fourier analizinin kendisinden kaynaklandığı ihtimali de çok düşük görünüyor. Bu, algılanan sinyaller için iki muhtemel kaynak bırakıyor. Ya Sloan enstrümanının ve verilerin azaltılmasının bir sonucu ya da aslında ekstra karasal zekâlardan gelen bir işaret.

Tespit edilen sinyaller, sabit bir zaman aralığı ile ayrılmış ışık palslarıdır. Bu tür sinyaller, Borra'nın 2012'de öngörüldüğü gibi, kendisi ve Trottier Sloan verilerinde bulmaya çalıştıkları şeylerden.

"Olası olmasa da, sinyallerin galaktik halo yıldızlarının küçük bir bölümünde oldukça tuhaf kimyasal bileşiklerden kaynaklanıyor olması ihtimali var" deniliyor. Olasılıkla görünmüyor olabilir, ancak birçok keşif ilk başlarda pek mümkün görünmüyor. Belki de onları bu şekilde hareket ettiren kimyasal özelliklere sahip küçük bir yıldız altkümesi vardır.

Teyit edilmesi gerekiyor

Özetlemek gerekirse, iki gökbilimci, kendi Güneşimize çok benzer, darbeli sinyaller kaynağı olan çok az sayıda yıldız buldular. Bu sinyaller, bir teknolojik toplumun uzak yıldızlarla iletişim kurmak için güçlü lazerler kullanması durumunda tahmin edilenin aynısıdır.

Hepimiz uzaylıların gerçek olmasını isteriz ve belki de ilk işareti kendi Güneşimiz gibi yıldızlardan gelen ışık sinyalleri ile bulacağız. Fakat hepsi hala ön hazırlık aşamasındad ve "... bu aşamada bu hipotezin daha fazla çalışma ile teyit edilmesi gerekir" diye onaylanmakta.

Bu ileri çalışmalar, evrende akıllı yaşam arayan bir proje olan Başarı Dinleme Girişimi tarafından zaten planlanıyor . Borra'nın 234 yıldızından bazılarını daha fazla izlemek için Lick Gözlemevinde Otomatik Gezegen Bulucu teleskopunu kullanmayı planlıyorlar .