Venedik’e ‘tahta aslanı’yla gidiyor

Onlarca tecrübeli ismin yanında ilk uzun metrajlı filmi ‘Sivas’la 27 Ağustos’ta başlayacak 71. Venedik Film Festivali’nin ana yarışmasına seçilen Kaan Müjdeci, dün filmini Türkiye’deki basın mensuplarına gösterdi ve filmin basın toplantısında soruları yanıtladı. Ana yarışması Altın Aslan ödüllü Venedik’te yarışmak konusunda serinkanlı gözüken Müjdeci, ödül beklentisi olmadığını söyledi: “Biz yanımızda tahta aslanımızı götürüp boyatacağız, sonuç beklemiyorum. Gitmek yeterli!”
Yozgat Yerköy’de geçen film, yaralı halde bulduğu dövüş köpeği Sivas’ı (Çakır) sahiplenen Aslan (Doğan İzci) adlı bir çocuğun, yetişkinliğe geçiş sürecini konu alıyor. Film, Türkiye’deki erkeklik hallerini gerçekçi bir sinema anlayışıyla yansıtırken, teknik konularda bir ilk filmde az rastlanan bir profesyonelliğe erişiyor. Müjdeci ise bu konuda ekibinin hakkını teslim ediyor.

Neşet Ertaş’a adandı
Köpek dövüşü denince sinemada akla ‘Paramparça ‘Aşklar-Köpekler’ (Amores Perros, 2000) geliyor ama Müjdeci, bu yakıştırmaya isyan ediyor: “Kime köpek dövüşü desem bu filmi söylüyor, sinir oldum. Referans almadım bu filmi.” Filmin köpek dövüşü sahnelerinde hayvanlara zarar gelmemesi için büyük özen gösterdiğini söyleyen Müjdeci, bu çalışmanın açıklamasını ise vizyon tarihine bırakıyor. Film, Müjdeci’nin verdiği habere göre Venedik’in ardından Antalya Film Festivali’ne gidiyor. Ama Müjdeci, filmini Kartal’daki izleyicinin de Yozgat izleyicinin de görmesini, diğer bir deyişle filmin geniş bir dağıtımla gösterime girmesini istediğini söylüyor ve karar mercilerine az salon teklif ettikleri için duyduğu öfkeyi dillendiriyor.
‘Sivas’, Müjdeci’nin ‘Bozkırı en iyi anlatan o’ dediği Neşet Ertaş’a adanmış bir film. Filmin müzik ve ses direktörü ünlü müzisyen ve çağdaş sanatçı Cevdet Erek, “Çekime ikinci gidişimizde Ertaş vefat etti” diye ekliyor.
Müjdeci ile birlikte basının karşısına çıkan bir diğer isim, filme senaryo danışmanlığı yapan tecrübeli sinemacı Önder Çakar. Müjdeci, onun için “En başından beri bana güvenen tek insandı” diyor. Çakar ise Müjdeci için masum nedenlerle sinema yapmak isteyen biri diyor ve genç yönetmenin doğru olana ulaşmak için defalarca senaryoyu değiştirdiğini söyleyerek çalışkanlığına vurgu yapıyor.