15 milyarlık yardım

Okurlar bizi "gazeteci" olarak biliyor ve zihinlerinde oradan oraya koşturan insanlar olarak kuruyor. Ne var ki "yönetici" oldunuz mu iş değişiyor. "Oturan boğa"ya benzemeye başlıyoruz. "Plaza" kölesi haline geliyoruz. Ancak bu gidişi kırdığımız durumlar da oluyor.
Geçtiğimiz haftanın başında, pazartesi günü Ankara'ya giderek Panda'nın TSK Mehmetçik Vakfı'na yaptığı bağış nedeniyle düzenlenen törene katıldık. Hepimizin yakından tanıdığı bir dondurma markası olan Panda (Has Gıda Sanayi A.Ş.) fabrika satış fiyatının yüzde beşini Mehmetçik Vakfı'na bağışlamaya karar vermişti.
Tören 5 Ekim akşamı Ankara Hilton Oteli'nde gerçekleşti. Doğrusunu isterseniz gayet iyi bir organizasyondu. Önce Panda'nın sahibi Vedat Bahar kısa bir konuşma yaptı ve şehit ailelerine ve gazilere yardım eden Mehmetçik Vakfı'nın Başkanı Emekli Tümgeneral Zekai Doğanay'a 15 milyar liralık çeki sundu. Doğanay da yine kısa bir konuşmayla teşekkür etti ve kuruluşun altın madalyasını verdi.
Yukarıda konuşmaların "kısa" olduğunu özellikle yazdım. Çünkü bu tip etkinliklerde mikrofonu alan bir daha bırakmaz! Genellikle ortaya gayet sıkıcı söylevler çıkar. Halbuki Ankara'daki konuşmalar bunun tam tersiydi. Bahar ve Doğanay işin esasını ortaya koyup, sahneden çekilmeyi tercih ettiler.
Törenden sonra sahne artık sanatçılarındı. Yemeğe katılanlar önce Leyla Tekül'ün şovunu izlediler. Tekül fırtına gibi başladığı programını, sizin de tahmin edeceğiniz gibi, Tansu Çiller'i tiye alarak bitirdi.
Hazırcevaplığı ve esprilerini yaparken kafiyeli cümleler kurmasıyla ünlenen Tekül, bu şovda Çiller rolünü oynuyor ve seyircilerin yönelttiği soruları gayet matrak bir biçimde yanıtlıyor.
Hafızam beni yanıltmıyorsa bu şovu Tekül önce TV'de gerçekleştirmişti. Kurt gazetecilerin önünde öyle bir Çiller olmuştu ki, hani neredeyse aslından farkı yoktu. Onu dinlerken espri performansı konusunda kulaklarıma inanamamıştım. Ancak Ankara'daki gösteri, daha doğrusu seyircinin katılımı eskisi kadar yüksek düzeyde değildi. Aynı seyircinin programın önceki bölümlerinde bol bol kahkaha attığı göz önüne alınırsa, seviye kaybının Tekül'den kaynaklanmadığı ortaya çıkıyor. Bizim gözlemimize göre Ankara'da Çiller hakkında espri yapmak artık eskisi kadar ilgi çekmiyor. Sanırım Çiller'in gaflarına ve şaşırtıcı konuşmalarına alışıldı. Hatta sıkıntı başgösterdi.
Tekül'den sonra sahneye Ebru Gündeş çıktı. Onun da programı gayet iyiydi. Eski ve yeni parçalar yemeğe katılanların ilgisini çekti; sanatçıyla birlikte birçok kişi şarkılara katıldı. Neticede Gündeş büyük beğeni toplayarak geceyi bitirdi.
Öyle görünüyor ki, bir yandan siyasetteki kapışma, bir yandan Suriye gerginliği, tüm Türkiye'de olduğu gibi Ankaralılarda da sıkıntı yaratıyor. Toplumsal şartlar kişilerin psikolojik durumlarını da etkiliyor. Bu havayı kısa bir süre dahi olsa müzikle dağıtmak herkesi mutlu ediyor. Dolayısıyla Tekül ve Gündeş bizce böyle bir etkinlik için gayet doğru seçimler olmuştu.
Ve küçük bir eleştiri: Acaba bir gazinin konuşma yapması yanlış mı olurdu?

e-mail: eakoz@milliyet.com.tr
faks: 0212 5056431