Vitrin Avrupa Kupası ve moda

Avrupa Kupası ve moda

08.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Avrupa Kupası ve moda

Avrupa Kupası ve moda


Vitrin Cadısı


       Bir Vitrin Cadısı olarak, futbolla ilgilendiğimi itiraf etmenin zamanı geldi sanırım. Ve Türkiye dışında hiçbir takımı tamamen benimseyememe rağmen gönlümün bazen Portekiz'den olduğunu söylemenin de...
       Portekiz'in golcü üçlüsünü nasıl yakın takibe aldığımı-Costa-Figo-Gomez, bir Nuno Gomez'i gördüğümde kalbimin çarpmasına engel olamadığımı, Louis Figo'nun tüm maço tavırlarına ve görüntüsüne rağmen bacaklarının ne kadar kalın olduğunu umarsamadığımı da... Onu da beğendiğimi, Vitor Baia'nin yani Portekiz'in kalecisi Vitor'un hiç fena olmadığını da...
       Bir Avrupa Kupası da böyle geçti. Fransa, bir Dünya Şampiyonu olarak bir de Avrupa Kupası'nı aldı almasına da, peki ya bunun modayla ilgisi ne, diye sorar gibi olduğunuzu biliyorum. Bu arada yolladığınız fakslardan indirimle ilgili bilgi almak istediğinizi de biliyorum. Ancak biraz daha vakit var. Bu daha ilk indirimler, biraz beklemeliyiz. Sanırım gelecek haftaya size indirimin en iyisinin ve kalitelisinin nerede olduğunu açıklayacağım. Daha ay bitmeden, maaşlar yerlerini plastik kredi kartlarına bırakmadan hemen önce hem de... Siz yeter ki bana güvenin.
       Futbol sadece topla ve hakemle ve kaleyle oynanmaz. Bu bir... Bu böyle bilene. Futbol formayla oynanır, çorapla ve kramponlarla. Ve saçlarla... Bir futbolcunun forması, pabucu ve topla olan ilişkisi kadar saçları da önemlidir. Çünkü futbolcu imaj kaygısı taşır ve tabii ki de susar. Bu da iki...
       Avrupa Kupası'nı seyrettim seyretmesine de tüm bu çoraplara, formalara, saçlara, yüzlerdeki gergin ifadelere eşlik eden saçlara baka baka seyrettim. Yüzlerdeki sevince destek veren ve futbolcu golü attıktan sonra da onunla koşan ona bir yelkenli etkisi veren formaları inceleyerek seyrettim.
       Ve gelelim tespitlerime...
       Forma konusunda en iyisi İtalya'ydı. İtalya'dan sonra Fransa'ydı. Ve bu iki formanın çatışmasını, rekabetini final maçında seyrettiğimde anladım ki Fransa belki daha iyi futbol oynuyordu ama forma konusunda Avrupa Şampiyonu olan tek bir ülke vardı; o da İtalya'ydı. Özel bir malzemeden yapılan formaları özelikle beyazlıları tiril tiril ve futbolcularının fiziğine kimya katarak onları başkalaştırıyordu. Formalar, onları giyenleri taşıyordu ve onlara özel bir şahsiyet katıyordu. İtilip çekilmeyen özel bir kumaştan yapılan İtalyan formaları minimal tasarımları ve vücudu saran likra özelikleri sayesinde İtalyan takımı oyuncularına oynama şıkıdım şıkıdım diyen Tarkan estetiği kazandırmaktan de geri kalmıyordu. Del Piero'yu hem futbolcu hem de pop star yapan bu formalar, final maçında İtalya'nın üzüntüsüne hüzün ve gerçek bir Rönesans görkemi kattı.
       Fransa'nın formasının karizması ise çoraplardan geliyordu. Mavili Fransa formasına kırmızı çorapların eşliğinde ortaya çıkan pastel karşıtlık ve bu da eşittir başarıydı. Fransa'nın Zidane adlı psikopat oyuncusuna bir kırmızı çorap bu kadar mı yakışırdı! Her an ondan gelebilecek psikopatlıkları bir kırmızı çorap bu kadar mı müjdelerdi! Daniel Day Lewis'in Babam İçin filmindeki baba karakterini canlandıran İrlandalı'ya bir insan aynı zamanda bu kadar mı benzerdi!
       Forma konusunda bir kez daha söylüyorum; İtalya ve Fransa futbol konusundaki gibi gerçek bir mücadeleye girdiler. Zaten biri Versace'nin, Ferre'nin, Prada'nın ülkesiyse diğeri de Lacroix'ın, Chanel'in, Dior'un ülkesiydi. Mücadele daha burada başlıyordu futbola gelene kadar...
       Saçlarda ise yine İtalya başı çekiyordu. Devre arasında saçlarını bir güzel ıslatan İtalyan oyuncular, bir kez daha görüntüye imaja ne kadar önem verdiklerini gösteriyorlardı. Hollanda ya da Slovenya saçları kupkuru futbollarını oynar, voleler yapar, rövaşatalar atarken, İtalyan futbolcular her fırstata saçlarını ıslatıyorlardı. Çünkü ıslaklık, gür kalın telli Akdenizli saçlarına daha bir güzellik katardı.
       Bu arada İtalyanları saç konusunda takip edenler, taraf tutmuyorum, objektifim sonuna kadar, Portekizlilerdi. Portekizlilerin en yakışıklı futbolcusu diyebileceğim Nuno Gomez'in kendi saçından yaptığı bandı, futbolcuyu hem oyunu sırasında saçlarının önüne düşmesinden koruyor hem de güzel yüzünün tam hatlarını ortaya çıkarıyordu.
       Bir Avrupa Kupası da böyle bitti. Ve ben şu anda chat yapmak üzere İnternet'e bağlanıyorum. Hatta Portekizli bir forma cadısı var, ister inanın ister inanmayın. Bu kadar tespiti sadece sizi düşünerek yaptığımı düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz...