Vitrin Aysel, sinir eden Türkcell

Aysel, sinir eden Türkcell

29.08.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Aysel, sinir eden Türkcell

Aysel, sinir eden Türkcell
29 Ağustos 1998
Nora ROMİ Her zaman faturalarını düzenli ödeyen, oraya buraya borçlanmayan bir insanımdır. Fakat son aylarda kontrolümden çıkan Türkcell macerası beni yedi bitirdi.

Aysel, sinir eden Türkcell
Ödemek istiyorum ve benden para almıyorlar. İnanın bana fatura ödetmiyorlar.
Sorumlu olduğum 2 telefon var. Biri benimki, biri de eşiminki. Benimkinin haziran ayından, onunkinin de mayıs ve haziran aylarından borcu var. Büyük meblağ değil. Arada taşınma faslı oldu. Ben adres değişikliği bildirmiş olsam da hala yeni adresime fatura gelmediği için dijital yollarla borç ödüyordum. Onunki kesik, benimki de kesilmesin diye gidip bu küçük hesapları kapatayım dedim. Zaten bundan sonraki ayların otomatik ödenmesi için İş Bankası'na talimat da verdim.
Aman efendim, inanın para ödeyemiyorum. Bir ay önce bankaya gittim. Bana bilgisayardaki hesapta borç görünmediği için parayı alamayacaklarını söylediler. Malum, değişen ödeme sistemleri falan. Peki dedik. 313 00 00'dan yarım saat meşgul ve "hatlarımız doludur" muhabbeti dinledikten sonra karşıma biri çıktı, derdimi anlattım. "Yo, hayır, bilgisayarlarda gözükmese de ödeyebilirsiniz," dediler. Tekrar bankaya gittim. Memur bana bunun için fatura numarası lazım dedi. 313 00 00 muhabbeti tekrar yapıldı. Bu sefer ulaşabilme süresi daha da uzadı nedense! Bana referans numarası verdiler. Bankaya gidildi.
Şimdi bankadan geldim. Bilin bakalım ne oldu? Yine ödeyemedim. İş Bankası 25 hazirandan sonraki borçları alıyormuş. Size yazıyı yazarken kulağımda ahize yine Türkcell'i arıyorum. 25 hazirandan öncekileri nasıl ödeyeceğimi soracağım. Onlar da bankaların kesinlikle alması gerektiğini, görüştüğüm memurun yeterli bilgiye sahip olmadığını söylüyorlar. Bilemiyoum. Bu arada 20 günde bir gelen faturalar için neden her seferinde sabit ücret ödediğimizi de anlayamadım. O ücret aylık değil mi?
Yazımı teslim etmem lazım. Hala telefon meşgul.

Aysel, sinir eden Türkcell
Küçük hatalar köşesi
Sürekli dergilere bakıp gördüklerimi kendi kendime konuşmaktan sıkıldım. Birden aklıma bir fikir geldi. Bundan sonra her hafta çeşitli dergilerde resmi çıkan ve hatalı giyim / aksesuvar örnekleri gösteren kişileri size çekiştireceğim. Niyetim kötü değil, genelde hoş ve bakımlı olan bu insanlar arada bir küçük hatalar yapabiliyorlar. Biz de bu hataları eleştireceğiz. Eee, davete katılmak kolay değil.
Bu hafta Haldun Dormen ve Ender Mermerci'nin güzel kızı Tansa Mermerci gözüme takıldı. Haldun Dormen gayet dinç ve yakışıklı görünüyor. Ama yanlış gözlük seçimi var. Aşağı doğru inik gözlük çerçevesi yüzüne, uykudan ayılamamış bir ifade vermiş. Ona daha yakışan gözlükleri var, biliyorum.
Tansa Hanım ise nefis bir kıyafeti gayet güzel mücevherlerle tamamlamış. Çantası da şu aralar en moda gece çantalarından biri. Gel gör ki gece böyle şık bir davete giderken elinde cep telefonu olması görüntüyü bozmuş. Belki de ayakkabıyla uyumlu olsun diye düşünmüştür. Bilinmez...

Yatağa düştüler
Bakıyorum da parfüm reklamları için firmalar manken olarak kullandıkları kadınları yataklara düşürmeye bayılıyor. Şu üç resme bir bakın; üçünün de yatakta uzandıklarını fark edersiniz. Kate Moss, Calvin Klein'in Obsession'ı, Fransız oyunculardan Carole Bouqet Chanel No: 5'i, Juliette Binoche ise Lancome'un Poeme'i için yatağa girdi. Oysa parfümü yataktan çıkınca, biz sokağa çıkarken karşı cinsi etkilemek için kullanırdık. Yolda yürürken ardımızda bıraktığımız kokunun insanların kafalarını döndürmelerini beklerdik. Bir zamanların Impulse reklamını hatırlıyorum da kokuyu alan adam havayı iyice soluduktan sonra oralardan buralardan çiçek toplar; kıza verirdi. Tabii aralarında muhtemelen bir aşk başlardı. Ne yapalım, herkes Marilyn Monroe gibi sadece 2 damla Chanel 5'le yatağa giremiyor! Güzel kokulu yüz kremleriyle işi halletmeye çalışıyoruz.