Kendini daha iyi hissetmek, kişiliğini yeniden keşfetmek, daha çekici ve hoş olmak, başkasını etkilemek, beyazları saklamak... Saç renginizi değiştirmek için birçok neden var.
İnsanların saç rengini değiştirmek için birçok sebebi vardır ve hepsi de insan vücudunun en gözle görülür kısmı olan saçların görünümünü etkileyecek yöndedir. Saçlarımızın en dikkat çekici özelliği rengidir. Açık sarıdan koyu kusguni siyaha kadar birçok renk ve ton çeşidi mevcuttur. Coğrafi bölgeye, genlere ve ırka göre saç rengi değişir. Hiçbir biyolojik bağlantı olmaksızın tavuskuşunun tüylerindeki tüm renkler dünyada güzelliğin göstergesi olarak bulunur.
Saçın doğal rengini zenginleştiren, daha parlak ve sağlıklı görünmesini sağlayan düşük dereceli renk alternatifleri vardır. Birçok insan saçının parlaklığını artırmak ve koyulu açıklı ancak doğal bir renge sahip olmak için gölge yaptırır. Ancak bir de yaşları 20 ile 40 arasında olan, saçlarını çoğunlukla daha iyi görünmek ve hafif ama radikal değişiklikler yapmak ihtiyacı ile boyayan kadınlara rastlarız. Örneğin koyu kumral saçlı kadınlar, saçların en fazla boyayan gruptur ve bu grubun büyük bir kısmı bunu sürekli hale getirir. Bunun sebebi giderek dipleri çıkan görüntüyü yok etmek için değil, her yeni değişikliğin verdiği heyecandandır. Sonuç olarak saç
boyama işlemi iki ihtiyaç sonunda ortaya çıkar:
Duygusal sebepler: Saçı boyamak insanın kişiliğini yeniden keşfetmesini sağlar. Klişe bir sözdür ancak saç rengi insanın kişiliği hakkında çok şey ifade eder. Çekici sarışın, nefes kesici kızıl, yakıcı esmer gibi birçok tamlama vardır. Ve gerçektir ki insanlar saçlarını boyadıklarında kendilerini daha genç, sağlıklı ve çekici hissederler. Saç boyamanın insana memnuniyet ve özgüven verdiği ayrı bir olgudur.
Fiziksel sebepler: Saçını boyayan insan, saç yıkama işlemi sonucunda zamanla saç boyasının aktığını gözlemler. Sürekli yıkanan saç canlı ve parlak görünümünden giderek uzaklaşıp sağlıksız görünmeye başlar. Bazı durumlarda, başka bir renk uygulamak için bir önceki boyanın tamamen akıtılması gerekebilir; çünkü bir önceki boya tam akıtılmazsa istenen ton tam tutturulamayabilir.
Bütün bunlardan yola çıkarak saç renginin ve sağlığının korunması, boyalı saçların verdiği sevilen hissin bir boyama işleminden diğerine en iyi seviyede tutulması için, saça gerekli bakımı sağlamak gerekir.
Saçınızı boyama işlemine nasıl hazırlamalısınız?
1 gün önce yıkanmış saç, boyama işlemi için en ideal olanıdır; çünkü saçın doğal yağı boyama işlemi sırasında uçların kırılmasını önlemeye yardımcı olur ve saçın boyayı daha iyi emmesini sağlar.
Saçınızı yıkarken koruyucu özellikleri olan ve saçınızı nazikçe temizleyen bir şampuan kullanın.
Boyalı saçların bakımı için saç kremi şarttır. Saç kremi kullanmak, özellikle de boyama işleminden sonra saçınızın kırılmasını önler. Ancak saç kremi boyama işleminden hemen önce kullanılmamalıdır; çünkü saç kremi, saçın boyayı emmesini engeller.
Boyanın akmasını önlemek için neler yapmalısınız?
Su, boya akmasının başlıca sebebidir. Bu nedenle saçınız her yıkandığında veya suyla her temas halinde olduğunda, boyanın akması doğaldır. Saçınız suyla temas haline geçmeden önce, yıkama öncesi boya koruyucu bir spreyi kuru saça uygulayarak akmasını önlemeye yardımcı olun.
Sıcak su saç gözeneklerini genişletir ve boyanın akmasını kolaşlaştırır. Kırmızı boya molekülleri, kahverengi ve siyah olanlardan daha küçük olduğundan bu etki kızıl saçlarda daha fazla görülür. Bu sebeple, saçınızı soğuk suyla yıkamayı veya son seferinde soğuk su ile durulamayı tercih edin.
Sert şampuanlar boya akmasını fazlalaştırabilir; bu yüzden koruyucu özellikleri olan bir şampuan kullanmak gerekir.
Saçın sağlıklı ve parlak görünmesi için gereken nemi sağlayacak ve rengini koruyacak bakım ürünleri kullanın.
Özellikle yaz aylarında güneş ve diğer etkenler boya akmasını hızlandırabilir. Bunlara karşı saçı korumak için UV filtreli saç bakım ürünleri kullanın.
