Diyetler neden işe yaramaz?

Sibel Arna Tüm o kiloları bir gecede almadınız. Bu yüzden bir haftada vermeyi beklemeyin. Filozof kaplumbağa ile sabırsız tavşanı hatırlayın ve unutmayın, yavaş ve düzenli olan hep kazanır! Binbir güçlükle yaptığınız diyetlerin aslında nasıl bir faydası olmadığını, tam aksine daha çok kilo almanızı sağladığını çok basit olarak açıklayabiliriz size.
Diyet yapan insanların yüzde 95'i kaybettikleri kiloları geri alıyorlar. Bu yüzden de böyle ölümcül diyetler yapmak ya da bir sabah kalktığınızda incecik bir kadına dönüşeceğiniz günü beklemek yerine, yeme alışkanlıklarınızda küçük değişiklikler yaparak daha sağlıklı bir şekilde kilolarınızdan kurtulabilirsiniz.
Uzun bir zaman dilimine yayarak yapacağınız uygulamalar, en faydalıları olacaktır. Ve bu arada yıllarca yaptığınız diyetlerin neden işe yaramadığını da göreceksiniz. Diyetler bir işe yaramazlar çünkü;

Diyetler gerçekçi değildir

Düşünsenize 15 gün boyunca lahana yaprağı ya da üzüm ya da mucizevi bir çorba dışında hiçbir şey yememenizi öneriyorlar size. Ve diyorlar ki; 15 günün sonunda 13 kilo kaybedecekmişsiniz!
Kulağa çok hoş geliyor değil mi? Ama sağlıklı olarak zayıflamayı düşünen birinin 15 günde 13 kilo kaybetmesi mantık olarak da imkansızdır. Böylesi bir diyeti yaparken ne kadar çelik iradeli olursanız olun, bu diyet mutlaka bir barda ya da kebabçıda bitecektir. Sonraki 15 gün de bir süredir yiyemediğiniz yemeklerle hasret gidermekle geçeceğinden, eziyetler içinde verdiğiniz üç - beş kiloyu hemen geri alırsınız.

Diyetler sağlıksızdır

Vücudunuzun ihtiyacı olan tüm vitaminleri ve besin maddelerini almanın tek yolu, her gün çeşitli ve sağlıklı ürünler yemektir. Ama herkesin bildiği gibi diyetler birçok besin maddesini yasaklar.
İşin daha da ironik yanı, siz kaloriyi kestikçe vücudunuz açlıkla savaşmak için yağlarınıza daha sıkı bağlanır. Onları bırakmak istemez. Bu yüzden anahtar, sağlıklı meyve ve sebzelerden yemeye devam etmek ve porsiyonları yavaş yavaş küçültmektir.

Diyetler mantıksızdır

Siz mantıklı bir kilo verme yolu seçseniz bile, üç hafta içinde manken gibi bir fiziğe kavuşamazsanız tatmin olmazsınız ve sinirlenirsiniz. Ama düşünsenize bu kiloları bir gecede almadınız siz. Vücudunuza zaman tanıyın; o size mutlaka cevap verecektir.
Araştırmalar en sağlıklısının haftada en fazla yarım kilo vermek olduğunu söylüyorlar. Çok gözükmüyor ama hesaplarsanız, hiç zorlanmadan, üç ay içinde altı kilo verilebileceğini görebilirsiniz.
Yaz tatilinin ne kadar çabuk bittiğini düşünün. Siz de o kadar çabuk bir sürede o altı kilodan kurtulabilirsiniz işte.

Diyetler eğlenceli değildir

Ağzınıza koyduğunuz her lokmayı saymak, yemek yemenin bütün keyfini kaçırır. Oysa bildiğiniz gibi yemek hayatın en büyük zevklerinden biridir. Sevdiğiniz yiyeceklerden azar azar yiyin ve sevdiğiniz egzersizleri yapın.
Unutmayın, yavaş ve düzenli olan her zaman kazanır yarışı... Şu meşhur kaplumbağa hikayesini hatırlayın. Daha çok zamanınız var.

Koluna tak, keyfine bak!

Bileziğin adı AcuOne. Bileğinize takıyorsunuz, stresiniz azalıyor, iştahınız kesiliyor. Uzmanlara göre ayda 5 - 8 kilo zayıflatıyor.

Sibel Arna

Hayat boyu stressiz yaşamanın imkansızlığını en çok bugünlerde hissediyoruz. Yaşamın karmaşası içinde her gün kendimize rejim yapmak için söz verip ilk yemekte yine ipin ucunu kaçırıyoruz. Televizyon seyrederken atıştıranlar değil de, neredeyse atıştırırken televizyon seyredenler çoğunlukta. Zaten diyet yapmak da başlı başına gereksiz ve sıkıcı. Spor yapmak ise 2000'li yılların bol otomobilli çağında imkansız gibi. Günde 200 metre yürümeye bile fırsat bulamayanlar var. Eğer siz de sözünü ettiğimiz çoğunlukta iseniz basit, sağlam ve sağlıklı bir çözüm geldi.
AcuOne ismini duymuşsunuzdur. Bugünlerde herkesin dilinde; bazılarının da bileğinde. AcuOne, metal saati andıran bir kadran ve gri estetik bir kayıştan oluşuyor. Bileğinde bulunduğu kişiye tokluk hissi vererek onu zayıflatıyor. Bu zayıflama miktarını kişi kendisi ayarlayabiliyor ve uzmanların belirttiğine göre standart kullanımlarda AcuOne ayda ortalama 5 - 8 kilo vermenizi sağlıyor.
Cihaz Fransız doktor ve akupuntur uzmanı Sao Vu Dinh tarafından keşfedilmiş. 1992 yılında Cenevre Yeni İcatlar Fuarı'nda yararlılığı onaylanmış ve bronz madalyaya layık görülmüş. Halen 18 ülkede neredeyse yok satan AcuOne, haziran ayında Türkiye'ye de geldi. Bu cihaz bir anlamda kendi akupunkturunu kişinin kendisinin yapmasını sağlıyor. Bileğinize takıp kırmızı oka basmanızdan iki dakika sonra kendiliğinden duruyor. Bu sürede bileğin altında bulunan 7 akupunktur noktasına elektro manyetik sinyaller göndererek yeme dürtünüzü ve stresinizi alıyor.
2000'li yıllara ait bu mucizevi alet tüm Vakkorama ve Beğendik mağazalarında satılıyor.