Dostunuzu tanıyın

Kedi davranışları uzmanı Pam Johnson, kedilere ilişkin akla gelecek çoğu sorunu ve bunların çözümünü "Pisi Pisi Var mı Senin Gibisi" adlı bir kitapta derledi. Kent yaşamında hayvan beslemek doğa sevgisiyle temellendirilebilir. Ama bilinen o ki, bireyci toplumların yalnızlaştırdığı insanlar arasında, yaşam arkadaşı olarak evcil hayvanları seçenler artıyor. Dolayısıyla, kent yaşamı içinde, "evcil hayvan" sektörünün yanı sıra doğal yaşamı evlere uyarlamaya çalışan insanlar topluluğu yaratılmış oluyor.
Temel veterinerlikte çalışan kedi davranışları uzmanı Pam Johnson, yaşam arkadaşı olarak kedileri seçenlere deneyimlerini aktarmak için bir kitap yazmış. Orijinal adı "Twisted Whiskers" olan ve AB Kitapçılık tarafından ülkemizde "Pisi Pisi Var mı Senin Gibisi" adıyla yayımlanan bu yapıt, Hatice Seyalıoğlu tarafından Türkçeye çevrilmiş. Kedilere olan ilgisinin iki sokak kedisi sayesinde başladığını belirten Pam Johnson, kitabın giriş bölümünde; "Bu kitap, minik dostunuzun size ne söylemek istediğini anlamanıza yardımcı olacak," diyor.
Johnson'un kitaptaki amaçlarından biri, kedilere ilişkin önyargıları sorgulamak olmuş. Örneğin "Kediler hiçbir şey yapmıyor!" diyen köpek sahiplerine şu satırlarla yanıt veriyor: "Kediler yaptıkları her şeyi, sadece yapılması çok kolaymış gibi göstermeyi başarırlar. Bana öyle geliyor ki, biz kedi sahipleri, kedilerin ne denli akıllı ve zahmetsiz olduklarının farkında değiliz."
İlk bölüm, "Davranış Bozukluklarının Yorumlanması" başlığıyla açılıyor. Bu bölümün ilk paragrafı, yaşanacak olası sorunları genel olarak açıklayacak bir yargı içeriyor: "Bir kedi ile birlikte uyum içerisinde yaşayabilmenin sırrı, onun, 'istenmeyen' diyebileceğimiz davranışlarının, size bir şeylerin yolunda gitmediğini göstermek için kullandığı en iyi yol olduğunu kabul etmektir."
Johnson, "davranış bozukluğu"nun göreli bir kavram olduğunu ise şöyle örneklendiriyor: "Başka bir örnek ise, kedinin gerek tırnaklarını bilemek, gerekse ona ait olan bölgeyi belirlemek amacı ile evdeki bazı eşyaları tırmıklamasıdır. Amacı bize zarar vermek değil, sadece kedi olmaktır. Bu konuda bize düşen, ona bu gereksinimini giderecek uygun nesnenin teminidir."
Pam Johnson davranışları belirleyen biyolojik sürece ilişkin verdiği bir örnekte de, "yumuşak huylu bir kedinin" aniden saldırganlık eğilimine girmesini ve kucağa alındığında saldırganlaşmasını anlatıyor ve buna "dokunulduğu zaman son derece ıstırap veren bir apsenin" neden olabileceğini belirtiyor.
Kitabın ikinci bölümünde Johnson, kedilere özgü iletişim yöntemlerini ele almış. Özellikle insan ile kedi arasındaki iletişimi açıklayan şu satırlar ilgi çekici: "Dostça bir selamlamadan tutun da yüksek tonda bir protestoya, terör kokan bir çığlığa kadar kedilerin bize söyleyeceği pek çok şey vardır."
Kitapta üçüncü bölümü oluşturan "Bach Çiçekleri Tedavisi" ise kedi sahipleri için soruna tanı koymanın ve sorunu çözmenin ana hatlarını sunuyor. Dördüncü bölümde, kedilerin davranış sorunlarına oyun ile çözüm getirilebileceği anlatılıyor. Tüm kedi sahiplerini ilgilendiren kitabın beşinci bölümünde "beslenme alışkanlığı" incelenmiş. Kedilerin beslenmelerine ilişkin saptama ve önerileri bu bölümde ele alan Johnson, "Kediler etobur bir canlıdır," diyor. Buna karşın tonbalığının kediler tarafından zor hazmedildiği ve kedilerde damar sertliğine yol açtığı da Johnson'un saptamaları arasında yer alıyor. Kedilere, köpek maması vermemek gerektiğinin de altını çizen Johnson, bu satırlarda şöyle diyor: "Kedinize köpek maması vererek onun sağlığının ciddi bir biçimde zarar görmesine ve çeşitli komplikasyonların ortaya çıkmasına neden olabilirsiniz. Kedilerin köpeklerden daha fazla proteine ihtiyaçları vardır. Yanlış mama vermek, vücuda gerekli bazı maddelerin eksikliğine yol açtığı gibi, son derece de tehlikelidir."
Pam Johnson'un "Pisi Pisi, Var mı Senin Gibisi" adlı 282 sayfalık kitabı, tüm bunların yanı sıra kedilerin tuvalet eğitiminden, yaşlanan kedilerin bakımına dek; kedilere ilişkin akla gelecek çoğu soruna ışık tutuyor.