Güzel Süreyya!

1920’li yıllarda Türkiye’ye göç eden Beyaz Ruslardan olan Serj Homyakof (Süreyya Homyak) tarafından 1943 yılında Ankara’da kurulan Süreyya Restaurant, şimdi Boğaz’ın en güzel koylarından İstinye’de 56 yıllık damak tadını yaşatmaya devam ediyor


       Süreyya’nın öyküsü çok eskilere dayanıyor. Beyaz Rus Serj Homyakof, Rus İhtilali’nin ardından Türkiye’ye sığınmış. İşe Atatürk döneminin ünlü lokantası Karpiç’te komi olarak başlamış. Kendisi gibi Rus olan Karpiç’in yerinde Atatürk dahil olmak üzere dönemin birçok önemli ismine servis yapan Serj’e, Atatürk tarafından "Süreyya" ismi verilmiş. 1943 yılına kadar Karpiç’te çalışan Süreyya Bey, o yıl Ankara Yenişehir’de kendi lokantasını açmış. Kendi ismini verdiği bu lokanta o yıllarda yerli - yabancı bürokratların, diplomatların ve sanatçıların uğrak yeri olmuş. Tam 22 yıl Ankaralılara hizmet verdikten sonra İstanbul’a gelme kararı alan Süreyya Bey, 1965 yılında restoranını Bebek’teki yeni yerine taşımış. Kendine özgü damak tadını halen İstanbul’da devam ettiriyor.
       Süreyya Bey’in 1984 yılında 93 yaşında ölümünden sonra eşi Asiye Hanım, 1955’te Ankara Süreyya’da çalışmaya başlayan Doğan Uzun ve arkadaşları Süreyya’yı yaşatmaya çalışmışlar. Ancak binanın satılması üzerine İstanbul’un seçkin sofrası bir süreliğine yok olmuş. Ustasından öğrendikleri ile Süreyya ekolünü sürdürmeye kararlı olan Doğan Uzun tarafından 1987 yılında İstinye’deki bugünkü yerinde yeniden yaşama kavuşmuş. Doğan Uzun’un geçtiğimiz aylarda vefat etmesi üzerine çocukları Ersin ve Oya Uzun ile kardeşi İbrahim Uzun, şimdilerde bu mirası devam ettirmek için aynı şevkle çalışıyorlar.
       Mönüsünde Rus, Fransız ve Türk olmak üzere üç köklü mutfağın spesiyallerini barındıran Süreyya Restaurant, uzun yıllardır çalışan personeliyle müşterilerine kendine özgü damak tadının dışında, özveri ve çabaya dayanan bir tarih sunuyor.

       Çok özel bir mönü
       Süreyya’da yemek Ankara usulü özel turşu, tereyağı ve kızarmış ekmekle başlıyor. Somon füme, patlıcan salatası ve Türk mutfağının vazgeçilmez tatlarından olan zeytinyağlı dolmalar, soğuk mezelerden birkaçı. Maydanozlu karides pane, bir tür Rus böreği olan proşki, özel olarak Süreyya için çıkarılan Samsun havyarı ve kreması ile bilini havyar, Rus mutfağının spesiyallerinden borç çorbası ise sıcak mezeleri oluşturuyor.
       Zengin bir mönüye sahip olan Süreyya’da Rus usulü tavuk kievski, kuzu karski, böfstragonof, şatobriyan ve mantarlı fileminyonun dışında, balık çeşitleri ve portakallı Pekin ördeği, bıldırcın ızgara, çulluk sote gibi av etleri de servis ediliyor. Süreyya’ya özgü buzlu sarı votka ve İran usulü pilav olan çilav, restoranın diğer tatları arasında yer alıyor. Tatlı olarak, Süreyya’nın gelin telli çikolata soslu özel parfesinden, çikolatalı sufleden, kaymaklı kadayıftan, fırınlanmış ayva ya da armuttan hangisini seçerseniz seçin pişman olmayacağınızı söylemeliyiz.
       Pazar günleri dışında her gün öğlenleri 12:00 - 14:00, akşamları ise 19:00 - 24:00 arası servis veren Süreyya, iş yemekleri ve aile toplantıları için de sıkça tercih edilen mekânlar arasında yer alıyor.

       Ne, ne kadar?
      

Bafra havyarı (Klasik garnitürü ile, 100 gr.): 20 milyon TL

Füme balık tabağı (Lakerda, somon, yılan; kırmızı soğan, kapari çiçeği ve taze roka ile): 4 milyon TL

Patlıcan salatası (Odun ateşinde pişmiş): 1 milyon 500 bin TL

Yengeç eti salatası (Karışık yeşillikler, soya filizi, yeşil zeytin, haşlanmış taze fasulye ve kokteyl sos ile): 5 milyon TL

Bilini havyar (Klasik garnitürü ve krema ile): 11 milyon TL

Proşki: 1 milyon TL

Borç çorbası (Krema ile): 2 milyon TL

Tavuk kievski (Kibrit patates ile): 5 milyon TL

Pekin ördeği (Portakal sosu, ızgara portakal dilimi ve haşlanmış sote patates ile): 7 milyon 500 bin TL

Kuzu karski (Patates kızartması, sote sebzeler, domates ve biber ızgarası ile): 6 milyon 500 bin TL

Parfe (Çikolatalı veya meyveli sos ile): 3 milyon TL

Sufle (Çikolatalı veya meyveli; krema ve pudra şekeri ile): 3 milyon TL

       Süreyya Restaurant
       İstinye Cad. No:26, İstinye
       Tel: 0212 277 58 86