Vitrin Hazımsızlık çekmeyin

Hazımsızlık çekmeyin

25.12.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hazımsızlık çekmeyin

Hazımsızlık çekmeyin
Ramazan ayında mide ve sindirim sistemi farklı çalıştığı için iftar ve sahurda daha hafif ve kolestrolü düşük yemeklerin yenilmesi tavsiye ediliyor.

Dilek Sancılı

Hazımsızlık çekmeyin
Ramazan ayında oruç tutanlar bir ay boyunca yemek saatlerinde çeşitli farklılıklar yaşıyorlar. Bu yüzden de oruç tutmak bazı bünyelerde sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Özellikle bu dönemde sindirim sistemi diğer zamanlara göre daha farklı çalıştığı için vücudumuz için sıradışı olan bu duruma metabolizmamızı alıştırmamız gerekiyor.
Her ne kadar oruç tutmak uzmanlar tarafından tavsiye edilse de bütün bir gün boş kalan mideyi ağır yemeklerle doldurmak, pek çok rahatsızlığa davetiye çıkarmak anlamına geliyor. Uzmanlar günlük yaşantımızda az az ama sık sık yemek yememizi öneriyorlar. Ancak bu sistem Ramazan ayında, iftar ve sahur olmak üzere iki döneme düşüyor. Üstelik Türk mutfağının yağlı ve ağır yemeklerden oluştuğunu da göz önünde bulundurursak bu az ama sık yemek yeme işlemini iftar ile sahur arasında da mutlaka uygulamamız gerekiyor.
Ramazan'da yemekleri iki üç saatlik aralar ile yemek sindirim sistemimiz için faydalı olacaktır. Ayrıca yine bu dönemde yemek pişirme sistemlerinde de bazı değişiklikler yapmalıyız. Uzmanlara göre bu dönemde bütün gün boş kalan mideyi etkilemeyecek, hafif ve hazmı kolay yiyecekler seçilmeli. Yemek pişirirken katı yağlardan kaçınmak ve kırmızı eti mümkün olduğunca az kullanmak yararlı olacaktır.
Mesela iftarda başlangıcı sıvı yağla pişirilmiş bir çorba ile yapıp onun ardından da haşlanmış bir sebze yemeği yemek oldukça sağlıklı. Bunların arkasından belirli saat aralıkları verilerek et veya hamur işlerinden oluşan yemeklere geçiş yapılabilir. Ancak bu tür yemekler mümkün olduğunca az yenmeli.
Yemekten sonra ise hemen tatlıya geçmemek gerekiyor. Çünkü uzmanlara göre insülin ve şeker miktarı kandaki değişikliğe bağlı olarak insanların uykusunun gelmesine neden olabiliyor. Yemekten iki veya üç saat sonra küçük porsiyonlarla yenilecek tatlı ise böyle bir risk içermiyor.
Ramazan'ın diğer bir öğünü olan sahur ise en az iftar kadar önemli. Çünkü sahurda yenilen yemekten hemen sonra uyku haline geçiliyor. Uykuya geçişte ise mide dolu olduğu zaman, bu durum sindirim sistemine ayrıca bir yük getiriyor. Çünkü uyku esnasında tüm vücut metabolizması yavaşladığı için sindirim sistemimiz de yavaşlıyor. Bunun sonucunda da hazımsızlık problemi yaşanabiliyor. O yüzden sahurda da iftarda da hafif yemeklerin tercih edilmesi gerekiyor.
Çorba ve patates püresi sahur için tavsiye edilen yiyeceklerin başında geliyor. Bunun yanı sıra iftarda veya sahurda olsun, mutlaka bol sebze ve meyve tüketmeye dikkat etmeliyiz. Pirinç ve makarna gibi taneli gıdalarla beslenmeye başlamak zararlı. Çünkü taneli gıdalar sindirim sisteminin en çok uğraştığı besinler. Kahvaltılık ürünlerle beslenmede ise çay miktarı çok önemli. Açık bir veya iki bardak çay ile yapılacak hafif bir kahvaltı iyi olabilir.
Uzmanlar tarafından bu dönemde veya genel olarak günlük yaşantımızda dikkat etmemiz gereken başka bir konu ise aldığımız besinleri iyice öğütmek. Sindirimin ağızda başladığını söyleyen uzmanlar, yemek yerken aldığımız lokmaların küçük olması gerektiğini ve mümkün olduğunca çok çiğnenmesini öneriyorlar.
Ramazan ayında yemek kadar aldığımız sıvıya da dikkat etmeliyiz. Günde 2,5 - 3 litre su vücudumuz açısından çok yararlı olacaktır. Ancak sıvı alımını kahve veya çayla sağlamak uzmanlar tarafından pek tavsiye edilmiyor. Çünkü çay ve kahve suyun yerini tutamayacağı gibi aynı zamanda uykusuzluk, tansiyon gibi sağlık sorunlarına da neden olabiliyor.