Vitrin Mayruk da defile yaptı stop

Mayruk da defile yaptı stop

18.11.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mayruk da defile yaptı stop

Mayruk da defile yaptı stop


VİTRİN CADISI


       Yani size uyuyorum neler kaçırıyorum. Yok 100 milyona ucuza ve şık nasıl giyilinirmiş? Canım banane. Dünyada neler oluyor, ben sizin yüzünüzden nelerle uğraşıyorum. Kaynıyor be dünya... Kwan perişan, Nijerya sokaklarında gezmekle görevlendirildi. Sürekli kola içip, kaldığı otelin sahibinin oğlunun laptopundan bana mailler atıyor. Ve şöyle sorular soruyor: “Sence etek boylarıyla ülkenin ekonomisi arasında nasıl bir korelasyon var?"
       Bildiğiniz gibi Nijerya’da, İslami kesim moda haftasını protesto etti. Bilge cadıdan da bana bir telgraf geldi. “Hazırlıklı ol, oralara da bir şeyler sıçrayabilir" demiş. Hemen geri telgraf çektim. Şöyle dedim:
       “Asayiş OK. Saraç Faruk beyler harem defilesi yaptı stop. Sorun yok stop. Erkek mankenlerin bıyıkları hariç stop. Türklerden erkek manken olmuyor stop. Mayruk oğlu Yıldırım da defile yaptı stop. Sizin gözlerini pek beğendiğiniz Deniz hanımefendi de göğüslerini gösterdi stop. Belinde yağlar vardı stop. Malum sarkma yoktu stop. Buralar yani çok iyi stop. Kolay gelsin stop. Buzara azarınız vitrin cadınız."
       Çok iyi insan bizim doğulu cadılardan sorumlu bilge cadı canım. Asyalı ya doğuluyu kolluyor. Beni işte mesela. Kwan’ı da ayrı bir sever. Brüksel’in göbeğinde sonradan gotik mimariye sahip bir müstakil evde oturuyor ama insan yani. Güzelinden. Kütüphanesi 9. Kapı’daki kütüphaneleri aratmaz hani. Alem biri. Sürekli melisa çayı içip, bu çayın verdiği rehavetle kitaplarını okumadan karıştırır. Eve bunların iyi enerjiler getirdiğini söyler. Çok sevdiği misafirlerinin de bu değerli hazineden birer sayfa çevirmelerine razı olur. Mesela arkaik moda ve kadınla ilgili kitaplarından birine dokunmak, ben tattım, gerçek bir haz.
       Tuhaf bir zaman dilimi yayılıyor kitaptan. Tepenizdeki galaksiler de yıldızlar da samanyolu falan da netleşiyor. Teleskopa gerek kalmıyor. Ciddiyim...Elime bu arada bir Türk romanı geçti. Örgüt, yazarı hakkında soruşturma açtı. Bu yazarın cadı olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Beni de bu konuyu araştırmakla görevlendirdi. E. Emine.
       Şöyle şeyler var kitabında... “Buradaki insanların bizim ülkemizdeki modayla ipi koparmış, başına buyruk bildiğini okuyan, bulduğuyla idare eden bir giyim kuşamları vardı. Bluejean, Amerikan spor ayakkabıları dünyada cinsel cakanın ve sosyal kabulün vazgeçilmez kodları haline gelmiş şeyler yok ortalıkta. Ama buranın da yolunu bulacaklar ve tek mevsimde arayı kapatacaklar. “Evet.
       Nasıl ama, zehir gibi cümleler. Bahsettiği yer, Brezilya. İletişim Yayınları’ndan çıkan romanın adı Turuncu Kayık.
       Sonuçta ben gördüğünüz gibi çok meşgulüm. Sizi ilgilendiren ise, şu:“1 Nike almadan önce onun Endonezya’da 2 dolara üretildiğini ancak sizden 120 dolar koparmalarının an meselesi olduğu." Bir daha da benden ekonomik paket filan da istemeyin. Tamam?