Vitrin Mutsuz Balıklar

Mutsuz Balıklar

06.03.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mutsuz Balıklar

Mutsuz Balıklar

Müzeyyen YILMAZ

Bir varmış, bir yokmuş, Elif adında şirin mi şirin bir kız varmış. Babası balıkçı olduğu için, deniz kenarındaki ahşap, küçük kulübelerinde mutlu bir yaşam sürüyorlarmış. Elif çoğunlukla babasıyla balığa çıkarmış ama denizin yüzeyinde gördüğü kapkara lekelerin ne olduğunu da çok merak edermiş. Zaman geçtikçe eskisi gibi balık tutamaz olmuşlar. Babası tutuğu balıkların bir kısmını pazarda satar arta kalan balıkları da eve götürür, pişirir yerlermiş.
Bir gece canı öyle sıkılmış ki, evlerinin yanındaki iskeleye gitmeye karar vermiş. Gökyüzünde ay öyle parlakmış ki sanki koskoca denizde binlerce ışık yanıyormuş. Elif iskelenin ucuna oturmuş, ayaklarını suya daldırmış, elindeki içecek kutusunu da suya fırlatmış. Birden "Ah," diye bir ses duymuş. Çok korkmuş, ne olduğunu anlamak için suya bakmış. Sesi çıkaran bir balıkmış. Balık ve yanıdaki yavruları Elif'e bakıyorlarmış ama çok mutsuz görünüyorlarmış. "Siz neden çok mutsuz görünüyorsunuz?" diye sormuş Elif balıklara. Anne balık, "Biz mutsuz olmayalım da kim olsun. Benim 30 tane yavrum vardı, şimdi 6 tane kaldı," demiş ağlamaklı bir sesle. Elif meraklo sormuş: "Diğer yavrularına ne oldu? Balıkçılar mı aldı?" "Hayır," demiş anne balık, "Keşke öyle olsa. Bizim sorunumuz çok daha önemli. Görmek ister misin?" diye sormuş.
Elif birden kendini suyun içinde bulmuş. Çok geçmeden "Balıklar Ülkesi"ne gelmişler. Ama yol boyunca Elif sürekli çöpler, pis yağlar görmüş ve bir anlam verememiş.
Balıklar Ülkesi'nde tüm balıklar hasta yatıyormuş. Yavru balıklar ise büyük balıklar kadar güçlü olmadıkları için hemen ölüyorlarmış. Elif inleyen yavru balıkları görünce çok üzülmüş, "Bunlar neden hasta?" diye sormuş. Kral balık üzüntülü üzüntülü kıza bakmış. "Deniz artık eskisi gibi değil. Her geçen gün neslimiz tükeniyor. Bunun sebebi de insanlar," demiş. Elif, "Biz size ne yaptık ki?" diye sorunca kral balık cevap vermiş: "Fabrikalar kurdunuz, denize çöpler attınız, bilinçsizce balık avladınız. Ve tüm bunları bilerek yaptınız."
Kral yanıbaşındaki içecek kutusunu göstererek sözlerine devam etmiş: "Biz meşrubat içmiyoruz. Yani bu çöpler size ait. Fabrikalarınızın atıklarını da denize döküyorsunuz. Burası çöplük değil ki. Tüm bunlar bizi zehirliyor. Yakında balık kalmayacak ve siz insanlar ne yaptığınızın farkına varacaksınız ama çok geç olacak."
Elif o güne kadar yaptıklarından çok utanmış. Bundan böyle dikkatli olmaya ve arkadaşlarını uyarmaya karar vermiş.