Vitrin My Sweetie diye bir yer...

My Sweetie diye bir yer...

07.10.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

My Sweetie diye bir yer...

My Sweetie diye bir yer...


ART NİYET / AYŞEGÜL SÖNMEZ


       My Sweetie. Bir iç çamaşırı markası değil. Bir jean markası hiç değil. Zaten giyilecek bir şey değil. Ee peki ne? Şu:
       My Sweetie yeni bir zincir. Fast - food’un gourmet’si. Bunu ben değil sahibi ve dünyanın en titiz adamı olan Bay A söylüyor. Dünyanın en titiz adamı aynı zamanda dünyanın en şanslı kocası. Çünkü eşi sevgili Bayan B, Demet Şener’e benziyor. Demet Şener gibi her an patlayacak, şişme balon gibi durmayanı, artı Demet Şener’in anne olanı. Bayan B, My Sweetie’nin annesi yani.
       My Sweetie’ye gittik. Ayşe ve ben, bu çifti bir baydık ki... Size anlatamam. Bay A’ya göre dünyayı yöneten iki büyük güç var. Bunlardan biri ABD ve diğeri yine ABD değil! Şimdi Ayşe’ye göre zaten dünya şunlardan oluşuyor: Doğu yani biz, batı yani Avrupa ve Amerika. Yani Ayşe, Amerika’yı batının bir parçası olarak görmüyor. Bu aralar benimle birlikte kalıyor. Sürekli kitap okuyup, Kanal 7 seyrediyor. Burada izlediği panellere sinirlenip notlar alıyor. Bir elinde telefon Ahmet Hakan Çoşkun’la canlı bağlantı kurmaya çalışıyor. “Yine Ayşe, rüyasında Nükhet İpekçi’yi görüyor. Nilgün Cerrahoğlu ona ne sorduysa o da o soruları sormuş rüyasında, sabah şaşırıyor. “Vallahi de" diyor, elinde Milliyet, “Ben de rüyamda Nükhet’e aynı soruları sormuştum. Tesadüfün böylesi..."
       Neyse...
       My Sweetie’de kalmıştık.
       Oranın sahibi, kurucusu Bay A, dünyayı iki elementin yönettiğini düşünüyor. Biri kahve ikincisi de petrol. Bunu anlamasıyla Bağdat Caddesi’nin göbeğinde Suadiye Vakkorama’nın tam karşısında bu lokantayı kuruyor. Pretzel ve yüzde yüz doğal meyve suyu satan bir yer olan My Sweetie’yi. Şimdi ne alaka kahveden ve petrolden pretzel’e diyebilirsiniz. Pretzel ne demek şimdi de.Kahvenin dünyayı yöneten bir element olduğunu keşfetmesiyle Bay A soluğu ABD’de alıyor. Burada kahve üzerine doktoralar falan yapıyor. Sonra da şöyle diyor: “Kahve satıp kahve içmenin kimseye bir faydası yok". Yeni bebeği de olan Bay A koca bir soğuk hava deposu kurarak, içine de taze böğürtlenler, ananaslar, muzlar doldurarak “yüzde yüz meyve suyu satacağım, yanında da pretzeller vereceğim Türk ağız tadına uygun" diyor. Meyve sularının adı Smothie. Bu bir çılgınlık. Ama Bay A’ninki ciddi bir çılgınlık. Çünkü meyve sularının hiçbirinde katkı maddesi yok. Şeker yok, krema yok. Yüzde yüz doğal. Ben içtim. İnanamazsınız. Griptim, turp gibi oldum. Pretzel, yağsız bir hamur. Bu, buruluyor ki şekli de dua aden bir rahibi andırıyor. My Sweetie’deki pretzeller çok lezzetli, hele de yanındaki soslar. Tarçınlısı var, zeytinlisi var.
       Karamel soslu, ıspanak soslusu, mayonezlisi krem peynirlisi...
       Günlerden pazar. Pazar günlerinden nefret ediyorum. Ne iyi bi’ kahvaltı, ne de yüzde yüz doğal Smothie’ler fayda etmiyor. Ama bu Smothie’lerden bolca alıp içlerine votka ya da tekila karıştırmayı, bir cuma gecesi planı olarak, daha pazardan yapmadan da edemiyorum. Bu böyle biline...

       Yazara e-mail