Parti kızı oldum

Saçlarımdan şikayetçiydim. Bir şeyler yapıp onları çarpıcı bir şekle sokmam gerekiyordu. İmdadıma iki usta kuaför yetişti.

- Ayna ayna söyle bana, benden güzel var mı?
- Sevgili sahip elbette yok ama senin de her güzelde mutlaka bulunan bir kusurun var.
- Neymiş o?
- Saçların. İnsanları gerek makyajınla gerek görüntünle sürekli şaşırtıp büyüleyebiliyorsun. Fakat saçların hep aynı ve tekdüze.
- Ne, ne dedin? Sen, bana, benim saçlarıma, tekdüze ha bunu ödeyeceksin.
Şangıııırrrrrr.
Aynamı kırmıştım. Ama kulaklarımdan eleştirisinin yankısı gitmiyordu. O benim en yakın dostumdu ve sanırım şu ünlü biber teorisinden de anlaşıldığı gibi o gerçek ve acıydı. Saçlarımda bir değişiklik yapmalı, yeni bir ayna almalı ve onunla sonsuza kadar dost olmalıydım. Saçlarımda değişiklik yapmayı aklıma, parayı da cebime koyup arabaya atladım, o hızla ve gazla Coiffeur Yılmaz & Hayri'nin kapısına vardım. Bana kapıyı açan sağduyumun şebekliği tuttu ve içeri girer girmez bir dikkat borusu öttürüverdi. Bir anda tüm dikkat ve ilgi üzerimdeydi. Biri bir önlük giydiriyor, biri ne içeceğimi soruyor, saçım yıkanıyor ve kuaför Hayri Bey değişik öneriler getiriyordu. Bütün bu ilgi tabii ki sağduyumun borazanı yüzünden değil, benim güzelliğimdendi (Yok yok inanmayın. Bu özen her müşteriye gösteriliyor).
Hayri Bey gerçekten çok yaratıcı bir insan. Öncelikle sizi çok iyi gözlemliyor, isteğinize ve size göre olanı buluyor. İş uygulama safhasına geçince de bir o kadar pratik. Hayri Bey'e tekdüzelikten sıyrılmak, insanları şaşırtacak kadar uçuk olmak istediğimi söyledim. Saçlarımın keratini sizin provitamin B5'i benim de dedim. Bu kadar fazla serbestlik veren cümlelerin ardından durumu kontrol altına almak için kötü olursa ağlayacağımı da ekledim. (Vallahi ağlarım, hem de tepine tepine. Geçmişimde böyle olaylar var. Belki de saçlarımın klasik olmasının nedeni bu. Allahım hem yazı yazıyorum hem de kendi kendime psikolojik tahlil yapıyorum. Acaba küçüklükte saç tacizine mi uğradım?)
Güzelce yıkanan, mis mis kokan saçlarım önce köpüklendirildi, sonra kıvırcık olarak kurutuldu. Hayri Bey ardından üç dört fırça birden kullanarak saçıma ilginç, dalgalı bir fön çekti. Saçım basık formundan ışık hızıyla sıyrılmış, üç kat kabarmıştı. Aynaya baktım ve dur bekle geliyor işte, max max, dedim. Neden mi? Çünkü bir an kendimi Aslan Max gibi gördüm. Neredeyse ormanın derinliklerinden gelen sese kulak verip, insanları kurtarıp, hayvan dostlarıma kraliçelik yapacaktım. Bu psikolojiden oradaki insanlar sayesinde kolay sıyrıldım. Kendimi güzel ve alımlı bir parti kızı olarak görmeye başladım.
Saçlarımdaki değişiklik bu kadarla kalmadı. Hayri Bey dolabından saçları geçici olarak renklendiren çeşit çeşit sprey çıkardı. Şov zamanı gelmişti. Onları saçıma sıkmaya önce sarı ile başladı. Ardından mavi, yeşil ve yoğun olarak kırmızıyla noktaladı. İşte şimdi tam bir parti kızı olmuştum. Tüm bu işlemlerin bedeli saçınıza, rengine ve kullanılmasını istediğiniz spreye göre değişiyor. Ama böylesine büyük bir değişiklik ve tekdüzelikten sıyrılmak için ne verirseniz değiyor. Saçlarımdaki bu değişiklikten sonra, tam Coiffeur Yılmaz & Hayri'den çıkmak üzereyken, en yakın dostuma yani aynalara doğru dönüp, bir göz attım. Biliyordum, şimdi en güzel bendim.

Coiffeur Yılmaz & Hayri
Yıldız Çiçeği Sokak. No: 6 Etiler.
Tel: 0212 265 07 12 - 265 25 15