Vitrin Size yalan söyleyemezler ki...

Size yalan söyleyemezler ki...

16.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Size yalan söyleyemezler ki...

Size yalan söyleyemezler ki...


OF AMAN / AYŞENUR YAZICI


       İnsanları gözlemek kadar öğretici, düşündürücü ve arındırıcı hiç bir eylem yok! İnsan debisi yüksek bir kaldırımda, bir pastanede, dolmuşta şöyle bir köşeden oturup yürüyüşlerini, çantalarını tutuşlarını, etrafa göz atışlarını ve mimiklerini izlediniz mi hiç?
       Günün getirdiklerini ve yaşadıklarını özetleyen türlü tavırlar içerir her hareketleri. Edaları, yükselişlerini ve düşüşlerini simgeler...
       Dolmuşta, göğsüne kitaplarını sıkıştırmış, gözü trafiğin en uzak ucuna dalmış, tırnağını kemiren öğrencinin tedirginliğini anlamak için soru sormanız gerekmez.
       Öne çekilmiş omuzları ve tümsek sırtıyla bezginliğini anlatır. Kısık gözlerinde hayal ettikleri, sıkı kapanmış ağzında öfkesi durur.
       Kelimelerle duygulara gem vurabilirsiniz ama “beden dili" tüm duyguları olduğu gibi açığa çıkaran ve iradeyle kontrol altına alınamayan tek dışavurumdur!
       Sıkılıyorsanız, beden “sıkılmıyormuş gibi" yapamaz!
       Sevinç ve sevgiyi de dizginleyemezsiniz bedende!
       Işıltı kendinden çıkar gözlerinizden, kasları huzur gevşetir, sesiniz sevgi dolar.
       Acı salgılarla, öfke adrenalinle gerer sizi. Gülseniz bile gizlemek için, “sırıtmanın" ötesine geçemez... Kaslarınız kuru durur.
       Kısacası, neyse ruh haliniz o yansır bedeninizden.
       Coşkuyla inip kalkan göğüs, sır vermemek için gerilip kapanan ağız, önde kavuşan kollar, yalan söylemeye hazırlanan bir göz sizi her zaman ele vermeye hazırdır!
       Beden dilini cocukluğumuzdan beri biliriz aslında. İzin almak için kolladığınız zamanı içgüdüleriniz mi söylüyordu sanıyordunuz?
       Sizinle iletişim kuranları izleyin, gözlemleyin... “Vallahi hanımefendi saf ipektir" diyen tezgâhtarı, “hormonsuz domates" diye yırtınan manavı, “Türkiye’de dört kişilik ailenin aylık mutfak masrafı 100 milyondur" diyen konuşmacıyı, vaat yapanları, mikrofon önünde gözlerinde kıvılcımlar aslan kesilenleri, tez savunanları izleyin...!
       Sonra, bir çocuğun dondurmasını yere düşürdüğü anki göz ifadesini, kol duruşunu hatırlayın...
       Küçükken, annenizin “biz doktora gidiyoruz" deyip, gece gezmeye çıkarkenki yüz ifadesini hatırlayın...
       Cebi dolu birinin lokantaya girişindeki edasıyla, fazla mesaiden kazandığı parayı sayan birinin mimiklerini izleyin. Gözlemlerinizi beyninize nakşettikten sonra...
       Şimdi oturun siyasilerin açıklamalarını izleyin.