Vitrin Sorumlu şehirli çoban ve koyunlar...

Sorumlu şehirli çoban ve koyunlar...

21.10.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sorumlu şehirli çoban ve koyunlar...

Sorumlu şehirli çoban ve koyunlar...


VİTRİN CADISI


       Vitrin Cadınız sizin için outlet yollarına düştü. Bir outlet buldu. Bilirsiniz genelde outler otoban kenarlarında falan olur. Gitmesi ulaşması zordur. Aslına bakarsanız gitmesi hadi yine bir şekilde daha kolaydır. Kocaman outlet yazısı yazar bu koca outletlerin üzerinde. Otobanda hızla ilerlerken arabanızda bu binayı görür görmez içinizi bir sevinç kaplar. Çoşarsınız.
       Aklınıza ucuza kapatacağınız tonlarca giysi gelir. Bunun adı mutluluktur da o binayı görüp de bir türlü önüne çıkamadığınız zaman yaşadıklarınız sizi bitirir. Çoşkunuz yerini bitkinliğe bırakır.
       Başlarsınız kendi kendinizi sorgulamaya. Bu kadar kuduracak ne vardır? Nükleer savaş mı çıkmıştır da siz birkaç çaput için bu kadar kilometre yol almışsınızdır? Hiç işte...
       Arsızsınızdır işte o kadar. Bunlar arabanız olduğunda geçerli. Bir okuyucum Yeni Carefour’a gitmek için nasıl bir mücadele gerektiğiyle ilgili bir mektup yazmıştı. Siz cadısınız bir çare bulursunuz diyerek.
       Bu bayan, Yeni Carefour’u zaten eski Carefour sanıyor ve buraya arabası olmadığı için taksiyle gidiyor. Sonra öğreniyor ki tüm o İngiliz kolonisi Yeni Carefour’da. Hadiii, tekrar biniyor taksiye.
       Bu arada iş çıkışı gittiği için hava çoktan kararmış. Taksici onu gezdiriyor da gezdiriyor. Ümraniye’nin bir ara sokağında ise şöyle diyor: “vallahi bilmiyorum yerini". Bayan ki artık ona kadıncağız demeliyiz, burada iniyor, ufukta ne bir minibüs ne bir taksi. Yayan dolaşıyor. Elinde cebi.
       Sonra cebinin şarjı bitiyor. Tabii bu arada kadıncağız ağlamaya başlıyor. Sonrası ise ciddi feci. Fena halde. Bir koyun sürüsü görüyor uzaktan ona doğru gelen. Başlıyor koyunlardan kaçmaya. Kaçmaya karar verişi tabii biraz geç.
       Çünkü bu görüntünün önce yorgunluk ve yoğun stres yüzünden halüsinasyon olduğunu düşünüyor. O kaçıyor o kaçtıkça koyunlar peşinden gelmeye devam.
       Derken gerçekten reality bites. Koyunlardan biri poposunu ısırıyor. “Sevmek için yapmıştır" diyor sorumlu şehirli çoban. Böyle perişan bir şekilde Yeni Carefour’a ulaşma umutları da suya düşüyor bu bayanın.
       Sonu mutlu son. Bayan, o haftasonu soluğu, İngiltere’nin Londra ilinde alıyor. Mis gibi Mss Selfridge’a gitmenin uçakla çok daha kolay olduğunu söylüyor sonunda da mektubunun.
       Çok komik. Yani işte traji komik. Benim outleta gelince hiç öyle müphem yollarda değil dediğim gibi. Profilo Alışveriş Merkezi ikinci katındaki Polo Garage’in içinde Polo Garage outleti var. Burada inanılmaz ucuza neler var neler...
       Montlar, ceketler, pantolonlar, 20 milyon en pahalısı. Koşa koşa gidin. Eminim kaybolmayacaksınız.

       Not: Kelin ilacı olsa kafasına sürer.

Yazarlar