Süpermarket sporları

PAMUK CÜCE ve YEDİ PRENSESLER / DENİZ KUTLUKAN


       İngiltere’de en iyi vakit geçirdiğim yer süpermarketti. Bizim eve yakın Sainsbury’s diye bir market mevcuttu. Arkadaşlarla canımız sıkıldıkça buraya gidiyorduk. Bir marketin bu kadar iyi vakit geçirilen bir yer olması çok şaşırtıcıydı. Bir kere süpermarket arabaları güvenli hız yapmak için ideal bir modele sahipti. Bir ayağı arka tekerleklerin arasındaki demire koyup diğer ayakla da hız almak suretiyle erişilen sürat oldukça tatmin ediciydi. Süpermarket uçsuz bucaksız bir süpermarketti ve dekorasyon itibariyle de hız tutkunları için ideal bir ortam sunuyordu. Zemin, arabaların lastikleriyle mükemmel uyum sağlayan kaygan bir maddeden yapılmıştı. Raflar da sürücülerin maksimum keyifli dakikalar yaşayabilmeleri için ideal konumlara yerleştirilmişlerdi. Rafların arası dört şeritti ve kimselere çarpmadan ferah ferah hız yapabiliyordunuz. Dört yol ağızlarının ortasında gerçek yollarda olduğu gibi göbekler vardı. Gerçek yollardaki göbekler genellikle çayır çimen olurken, buradaki göbeklerde daha çok promosyon amaçlı pop art enstalasyonlar mevcuttu. Misal şampuan şişesi kıyafeti giymiş goril maketi filan. Ya da goril şişesi giymiş şampuan gibi şeyler. Çikolata rafları arasında son sürat gidip kakao kokulu rüzgârı hissetmek, sonra da portakal kostümlü bir adamın ikram ettiği yeni çıkan C vitamini suyunu tatmak için haftanın üç günü bu süpermarkete gidiyorduk. Bu market yarışları sırasında bir turşu kavanozu kırmış olmama rağmen görevlilerden hiç azar işitmedim. Hatta yaşlı bir kadına çarpmamak için aniden dönüp daha yaşlı bir kadına çarptığımda bile kimse bana “Arkadaşım kendine gel, burası oyun bahçesi mi?" demedi.

       denizkutlukan@yahoo.com