Vitrin Tuvalet hakkı

Tuvalet hakkı

14.11.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tuvalet hakkı

Tuvalet hakkı
14 Kasım 1998
Nazire KALKAN

Bugün izninizle kadınlara yapılan önemli bir haksızlıktan dem vurmak istiyorum. Bu memlekette kadınların tuvalete girme hakkı resmen gasp ediliyor.
İşyerinde de bu böyle, restoranda da, alışveriş merkezinde de.
Sonuç; kadınlar tuvalet ihtiyaçlarını gidermek için erkeklerden daha uzun süre beklemek ve daha fazla zorluğa katlanmak zorundalar.
Üstelik tıbbi bir gerçeğe de parmak basmadan edemeyeceğim. Erkeklerin idrar yolu anatomik nedenlerden ötürü biz kadınlardan daha uzun olduğu için, tuvalet ihtiyaçları için de daha uzun süre sabretme imkanına sahipler. Şaka yapmıyorum. Bunu bana Cerrahpaşa'dan bir tıp profesörü anlattı. Hatta ünivesitede ders verirken erkek öğrencilere, "Kız arkadaşlarınız sıkıştıklarını söylerse, ciddiye alın. Onlar sizin kadar bekleyemezler," diye sıkı sıkı tembihliyormuş.
Erkeklerin kadınların bu farklılığı karşısında duyarsız bir tavır takındıklarına sık sık tanık olunca böyle bir uyarı yapma zorunluluğunu hissetmiş.
Hal böyle iken, beklemek zorunda kalanın hep hemcinslerim olması tahammül fersah bir durum.
Pek çok evde tuvaletlerin ailenin erkek üyeleri tarafından işgal edilmesi ayrı bir yazı, hatta tez konusu dahi olabileceği için bu konuya hiç girmemeyi ve şimdilik kadınların dış mekanlardaki sıkıntılarına değinmeyi tercih ediyorum.
Mesela çok merak ediyorum, The Marmara'nın kafesininin kadınlar tuvaleti neden yalnızca bir kişinin girmesine müsait?
Taksim civarında kafe çok. Ama en geniş, en ferah olanı ve en uzun süre oturulabileni The Marmara'nın kafesi. Bu yüzden neredeyse günün her saati ağzına kadar dolu. Bilenler bilir, The Marmara birkaç yıl önce genişletildi ve yenilendi. Kafe de bugünkü kapasitesine bu şekilde kavuştu. Ama mimarın mı, işletmecinin hatası mı bilmiyorum, kafenin kapasitesi en az 3 katına çıkarılırken tuvaletin kapasitesini artırmak kimsenin aklına gelmedi.
Hemen yanındaki erkekler tuvaleti de aynı büyüklükte gibi gözüküyor ama bu son derece yanıltıcı. Bir kere erkekler hem kapalı tuvaleti hem de pisuarı kullanma şansına sahipler.
Ne zaman The Marmara'ya gitsem, tuvaletin önünde bekleşen kadınlar görüyorum. Mekan çok dar olduğu için içerde beklemeye bile müsait değil. Erkekler tuvaletinin önünde ise böyle bir ızdıraba rastlanmıyor. Bu da gösteriyor ki onların ihtiyacı çok daha iyi biçimde karşılanıyor.
The Marmara'yı yakından bildiğim ve gerçekten vahim bir örnek olduğu için yazdım. Aynı şekilde başka yerler de var tabii.
Ayrıca kadınların tuvalette geçirmek zorunda oldukları süreyi de dikkate almak lazım. Restoran, kafe, bar gibi yerlerde yanına çantasına almadan masadan kalkan kadın azdır. En sadesi bile en azından aynada şöyle bir saçını tarar. Unutmamak gerekir ki, kadınların doğal ihtiyaçları arasında makyaj tazelemek de bulunuyor.
Buralarda böyle de, sinemalarda, alışveriş merkezlerinde farklı mı?
Bence değil. Bir kere çocuklar da her zaman anneleriyle birlikte tuvalete girdikleri için kadınların kullanacağı alan iyice daralıyor. Kadınlar tuvaleti ana - bana gününe dönüyor.
Öyle ya da böyle, mevcut durumda eşitlik kadınların aleyhine işliyor. Çünkü gerçekten eşit olmamız için bizim erkeklerden en az 2 kat yere sahip olmamız gerek. En azından tuvalet konusunda bu böyle.

Yazarlar