YAĞ ENJEKSİYONU İLE GÜZELLEŞMEK MÜMKÜN

Yağ enjeksiyonu yöntemi hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ahmet Demir, “Yağ enjeksiyonu (lipofilling), deri altında bulunan yağ dokusunun ince kanüller ile alınıp ayrıştırıldıktan sonra hacim gereksinimi duyulan yere uygulanmasını ifade eder. Yağ dokusu azalması, kas zayıflaması gibi yapısal değişikler hacim eksikliklerine neden olabilir. Bu tür hacim azalmaları derinin gevşemesine bu da göz çevresinde, ağız etrafında, yanaklarda ve çene etrafında yaşlanmış yüz görünümüne neden olabilir” diye konuştu.

Kişinin kendisinden alınan yağ dokusunu yine kişiye enjekte ederek kaybolan hacmi yeniden kazanmanın mümkün olacağını ifade eden Prof. Demir, “Yağ dokusu dışında, dolgu için üretilmiş hazır preparatlar da mevcuttur. Hyalüronik asit türevleri hariç tutulursa bu tür hazır ürünler, uygulamadan sonraki geç dönemlerde aylar, yıllar sonra istenmeyen sonuçlar doğurmasından dolayı günlük pratikte daha az kullanılır hale gelmiştir. En güvenilir teknik, kişinin kendinden elde edilen dokularının kullanıldığı yağ enjeksiyonu yöntemidir. Enjekte edilen yağ insanın kendi dokusu olduğu için doku uyumu tamdır” şeklinde konuştu.

Yağ enjeksiyonunun yüzün hacim istenilen bölgelerine tek tek uygulanabileceğini, gerektiğinde tüm yüze kombine şekilde de uygulanabileceğini belirten Demir, şu bilgileri verdi: “Ancak dokuların sarkması ile oluşan çizgilenmeler ve katlanmalar belirgin ise bu durumda yağ enjeksiyonu geçici çözüm sağlar. Böyle durumlarda yağ enjeksiyonu, yüz germe ameliyatları, burun estetiği ameliyatları ve göz kapağı şekillendirme ameliyatları ile eş zamanlı uygulanabilir. Yağ alma işlemi, uygulanacak enjeksiyonun hacim büyüklüğüne bağlı olarak sedasyon desteği ile lokal ya da genel anestezi altında gerçekleştirilir. İyileşme süresi, uygulanan hacim ve kişinin özelliklerine göre değişkenlik gösterebilir.”