Yalı’da duskırıklıgı

Bülent Buda: ‘Şampiyonluğa oynayan bir takımın daha tempolu, istekli maçı koparacak karakterde bir futbol sergilemesi gerekir’... Bu sözler bana değil Sivas’tan geçtiğimiz günlerde ayrılan Mesut Bakkal’a ait. Bakkal, Göztepe’yi tanımlamak için kullandı bu sözleri TRT Spor’da. Benzer yorumları sezon başından bu yana bizlerde dile getirmeye çalışıyoruz. Ama nedense bazen itici oluyoruz. Maçın kırılma anı, 80’de Sandro’nun buluştuğu elverişli pozisyonda topu pasa çevirmek için aceleci davranması oldu.

Pahalıya mal oldu

Atak sayısında, pozisyon üretiminde Bolu açık ara öndeydi. Ancak, uzatmalarda gelen o golün pozisyon gelişimi affedilir bir hata değildi. Sandro oyuna katıldıktan sonra pas trafiği düzeldi. Göztepe devamlılığı olmasada akışkan bir görünüme büründü. Ama ne var ki, takım bütünlüğüyle alan paylaşımındaki yanlışlar Göztepeye pahalıya mal oldu.
Fatih Tanfer: Giresun maçı sonrası büyük umutla gidilen Bolu deplasmanındaki mağlubiyet, tam bir düş kırıklığı yarattı. İlk akınını 22. dakikada yapabilen bir Göztepe seyrettik. Yine defansif kurgudaki eksiklikleri gideremedi. Pas trafiği ve topu ayakta tutma maalesef olmadı. Sadece topun arkasından koştular.

Bandırma maçı önemli

Eskişehir’in mağlup olmasını Göztepe’ye bir şans olarak nitelendiriyorum. Bandırma deplasmanından alınacak bir galibiyet, umutları son 7 haftaya taşıyabilir. Bu hafta şampiyonluk ve Play Off yolundaki iddialı takımların birbirleriyle oynaması Göztepe’nin Bandırmadan alacağı galibiyet sonrası büyük yarışta devam etme şansını arttıracaktır. Yılmaz hocam futbolcuların psikolojik sorunları var ifadesini kullandı. Asıl psikolojisi bozulan, her türlü fedakarlığı yapan Göztepe yönetimi ve takımını canı gibi seven taraftarlardır.

İsmail Özelçinler: Gerek Bülent Buda abim, gerek Fatih Tanfer kardeşim, Göztepe’nin maç analizini en iyi şekilde değerlendirdiler. Aynı fikirdeyim. Göztepe maalesef sezon başından beri bir türlü takım oyununu sahaya yansıtamadı. Hücumlardaki dağınıklık, bloklar arasındaki kopukluklar ve defansta yapılan inanılmaz hatalar, hemen hemen her maçta tekrarlandı. Kısacası oynadığı futbolla tat vermeyen sarı kırmızılılar, umarım kalan maçlarda toparlanır, en azından Play Off’a kalarak, taraftarlarının da muhteşem desteğiyle amaçlarına ulaşırlar.

Treni kaçırmayın!

Mehmet Demirtaş: Yılmaz Hoca geldiğinde de belirttim. Takım eski hoca yeni. Eldeki olan oyuncular ortada. Yılmaz Hoca’nın elinde sihirli değnek de yok takım birden şampiyonluğa oynayan takım gibi oynasın. Kalan 7 haftada taşıdıkları formanın hakkını vererek o ruhla çıkıp oynasınlar yoksa Süper Lig treni kaçacak...