Yasa dışı dinlemede ‘reddihâkim’ talebi

Yasadışı dinleme davasında eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in de arasında olduğu 143 sanık dün ilk kez hâkim karşısına çıktı. Duruşmada Yılmazer’in avukatı Hüseyin Ataol, davanın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Ahmet Civelek’in dava konusu bir dinleme kararında imzası olduğunu iddia etti. Avukat Ataol, Başkan Civelek’e, “Siz bu davanın tarafısınız. Eğer kandırıldığınızı düşünüyorsanız mağdur, müşteki olmalısınız. Bilerek yaptığınızı söylüyorsanız o zaman da sanık olmanız gerekiyor” diyerek başkanın davadan çekilmesini istedi.
‘Kime güveniyorsunuz’
Paralel yapı iddialarına ilişkin açılan “Yasadışı dinleme ve casusluk” davasının ilk duruşması dün yapıldı. Eski emniyet müdürleri, Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Özgür Nikbay ve Halil Hilal Seyfi’nin de arasında olduğu 143 sanıklı davanın ilk duruşması için adliyenin büyük duruşma salonu ayarlandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 5’i başka suçtan tutuklu toplam 28 tutuklu, 100 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada aralarında sanatçı Fulden Uras ve gazeteci Latif Erdoğan’ın da bulunduğu davanın bazı müştekileri hazır bulundu.
Yapılan yoklamanın ardından kimlik tespitine geçilen duruşmada sanıkların ev adreslerini açık bir şekilde vermesine eski emniyet müdürü tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer tepki gösterdi. Ön sırada oturan Yılmazer, arkasını dönerek, “Açık adreslerinizi dikkatli verin. Örgütlere gidiyor. Medya sayfa sayfa yazıyor. Terörle mücadele ettiniz. Kime güveniyorsunuz da yazdırıyorsunuz?” diye bağırdı.
Diğer sanıklar da, “Sağolun müdürüm” diyerek Yılmazer’e destek verdi. Ancak bu sözlere mahkeme başkanı tepki gösterdi. Başkan, “Müdahale etmeyin. Zorla mı alıyoruz? İstemeyen vermez adresini” dedi. Yılmazer de başkana, “Türkiye’nin birlik ve beraberliğini düşünmüyor musunuz?” dedi. Tartışmadan kısa süre sonra kimlik tespiti sırası gelen Yılmazer’e açık adresi sorulmadı.
Kimlik tespitinin ardından avukatlar reddi hâkim talebinde bulundu. Söz alan Ali Fuat Yılmazer’in avukatı Hüseyin Ataol, müvekkilinin tutuklanmasına neden olan dinlemelerden birinin kararında Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek’in imzası olduğunu iddia etti.
‘Kendiliğinizden çekilin’
Dinlemelerin mahkeme kararı ile yapıldığını belirten avukat Ataol, “Bir polis çıkıyor, sizin imzanız bulunan dinlemenin hukuksuz olduğunu söylüyor. Müvekkilime dava açılıyor ve cezalandırılması isteniyor. Siz bu davanın tarafısınız. Eğer kandırıldığınızı düşünüyorsanız mağdur, müşteki olmalısınız. Bilerek yaptığınızı söylüyorsanız o zaman da sanık olmanız gerekiyor. Bu nedenle kendiliğinizden çekilmenizi talep ediyoruz. Aksi durumda reddihâkim talebinde bulunuyorum” dedi.
Daha sonra söz alan avukat Yurtkan Yücel ise, dosyada darbe suçlamasının olduğunu anlatarak, “Ancak iddianamede hiçbir hükümet üyesi mağdur olarak yer almamaktadır. Eğer mahkemeniz Deniz Akkaya’nın dinlenmesi yoluyla darbe yapıldığı kanaatindeyse bunu ilerleyen aşamada tartışabiliriz” dedi.

Gazetecilere sataşma

Duruşmada büyük salonun da yetersiz kalması sebebiyle tutuksuz sanıkların bir kısmı da izleyici sıralarında oturmak zorunda kaldı. Gazetecilerin yanlarında oturmasına tepki gösteren bazı tutuksuz sanık ve aileleri ise duruşma boyunca gazetecileri sözle taciz ederek not almasını engelledi. Duruşma salonundaki güvenlik görevlilerini çağıran tutuksuz sanık ve aileleri, gazetecileri göstererek, “Kaldırın bunları buradan” dedi. Güvenlik görevlisi ise, “Buradan birini kaldırmak benim görevim değil. Ben olay çıkarsa müdahale etmekle görevliyim” dedi. Gazeteciler salondan çıkmayınca, sataşmalar duruşma boyunca devam etti.